Logo

2. Hukuk Dairesi2023/5042 E. 2024/1211 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında davanın kabulü, kusur belirleme, tazminat ve nafaka miktarlarının tespiti uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı kadının talep ettiği maddi tazminat miktarının üzerinde hüküm kurulmasının 6100 sayılı HMK'nın 26. maddesine aykırı olması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının maddi tazminat yönünden bozulmasına, diğer yönlerden ise onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/175 E., 2023/40 K.

DAVA TARİHİ : 30.10.2018

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Büyükçekmece 3. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/1079 E., 2020/177 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın dava dilekçesinde; tarafların 1995 yılından beri evli olduklarını, bu evlilikten ortak 4 çocuklarının olduğunu, çocukların ikisinin yaşlarının reşit olduğunu, davalı ile uzun süreden beri aralarında fikren ve ruhen anlaşmazlıkların olduğunu, davalının ona şiddet uyguladığını, küfür ve hakaretlerde bulunduğunu, onu tehdit ettiğini, ayrıca onu Kezban isimli bir kadın ile aldattığını, söz konusu kadının evlerine kadar geldiğini, hatta davalı erkeğin ailesinin o kadının varlığından haberdar olduklarını, evliliklerinin çekilmez bir hale geldiğini, aile birliğinin yeniden tesisinin mümkün olamayacağını, evliliklerinin fiilen sona erdiğini beyan ederek ortak çocukların velâyetlerinin tarafına tevdi ile, çocukların yararına 500,00'er TL'den toplam 1.000 TL iştirak nafakasına, kendisi yararına 500,00 TL yoksulluk nafakasına, ayrıca lehine 20.000,00 TL maddî, 50.00,000 TL manevi tazminata hükmedilerek evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkeğe dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olup davalı tarafından yasal süresinde cevap dilekçesi verilmemiş, yargılama aşamasında sunduğu beyan dilekçesinde davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı erkeğin davacı kadına karşı şiddet uyguladığı, eşinin daha önce affetmesine rağmen başka bir kadın ile ilişki kurmak suretiyle sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı, dolayısıyla gelişen olaylarda davalı erkek eşin tam kusurlu olduğu sonuç ve kanaatiyle evlilik birliğinin devamında taraflar açısından korunmaya değer bir yararın kalmadığı ve tarafların tekrar bir araya gelmelerinin mümkün olamayacağı anlaşıldığından tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuklar Yusuf ve Ahmet Emin'in velâyetinin anneye verilmesine, çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocukların her biri yararına aylık 400,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 500,00 TL yoksulluk nafakası ile 25.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; tanık beyanlarının taraflı olduğu, yaşanan olayda af olgusunun mahkemece dikkate alınmadığı, erkeğe kusur yüklenmesinin yerinde olmadığını belirterek kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davalı tarafın istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrar ederek kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadın tarafından açılan boşanma davasında davanın kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı, Mahkemece yapılan kusur belirlemesinin doğru olup olmadığı, tazminatlar ve nafakalar ile miktarları noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 26 ncı maddesi, 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 176 ncı, 182 nci ve 330 uncu maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3.Değerlendirme

1.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, delillerin takdirinde hata görülmemesine ve özellikle erkeğe yüklenen kadına yönelik fiziksel şiddet vakıasından sonra tarafların ortak yaşamının bir süre devam ettiğinin, bu nedenle bu vakıanın kadın tarafından affedildiğinin, en azından hoş görü ile karşılandığının, bu nedenle bu vakıanın erkeğe kusur olarak yüklenemeyeceğinin, yine de erkeğin kabul edilen ve gerçekleşen diğer kusurlu davranışları uyarınca boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tam kusurlu olduğunun anlaşılmış bulunmasına göre davalı erkek vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Davacı kadın dava dilekçesinde 4721 sayılı kanun'un 174 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca lehine 20.000,00 TL maddi tazminata hükmedilmesini talep etmiş, İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davacı kadın lehine 25.000,00 TL maddî tazminata hükmedilmiştir. 6100 sayılı Kanun’un 26 ncı maddesinin birinci fıkrasına göre, hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olup ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir. Bu duruma, kadının maddi tazminat talebi yönünden miktar aşılmak suretiyle kadın lehine 25.000,00 TL maddî tazminata hükmedilmesi doğru görülmemiş,bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın lehine hükmedilen maddî tazminat miktarı yönünden ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının maddî tazminat miktarı yönünden erkek lehine BOZULMASINA,

3.Davalı erkek vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Peşin harcın istek halinde yatırana iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

26.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.