"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2114 E., 2023/278 K.
DAVA TARİHİ: 25.02.2016
KARAR : Esastan ret, tespit
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda, davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, İlk Derece Mahkemesinin 16.10.2020 tarih ve 2017/1015 Esas, 2020/1005 Karar sayılı kararının boşanma ve fer'îlerine ilişkin 1., 2., 3. ve 4. bentlerinin geçerli ve ayakta olduğunun tespitine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; davanın kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına ve lehine 20.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine karar verilmesini dava ve talep etmiş, 26.02.2018 tarihli dilekçesi ile; maddî tazminat talebinin ziynet alacağına ilişkin olduğunu, boşanmanın fer'î niteliğinde maddî tazminat talebi bulunmadığını bildirmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde ; davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 02.01.2017 tarihli kararı ile ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
1.İlk Derece Mahkemesinin 02.01.2017 tarihli kararına karşı davacı kadın vekili hükmün bütünü yönünden istinaf talebinde bulunmuştur.
2. Bölge Adliye Mahkemesince yapılan inceleme sonucunda 25.09.2017 tarihli kararı ile, belirtilen eksikliklerin giderilmesi için 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353 üncü maddesinin, birinci fıkrasının (a) bendinin (4) üncü alt bendi uyarınca kararın re'sen kaldırılmasına ve dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 16.10.2020 tarihli kararı ile davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, davacı kadının fer'î nitelikte olan maddî tazminat ve yoksulluk nafakası istemi olmadığından bu konularda karar verilmesine yer olmadığına, davacı kadının manevî tazminat talebinin reddine, davacı kadının ziynet alacağı davasının kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı; davalı erkek vekili, kusur belirlemesi, boşanma davasının ve ziynet alacağı davasının kabulü yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 08.02.2022 tarihli kararı ile davalı erkeğin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) inci alt bendi gereğince kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle; boşanma davasının reddine ve davacı kadının ziynet alacağı davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin 08.02.2022 tarihli kararına karşı davacı kadın vekili tarafından kusur belirlemesi ve boşanma davasının reddi ile ziynet alacağı davasının reddedilen kısmı yönünden temyiz isteminde bulunulmuştur.
2. Dairemizin 14.11.2022 tarihli kararı ile; davalı erkeğin çocuk sahibi olma konusunda tedaviden kaçındığı ve birlik görevlerini yerine getirmediği hususlarının sabit olduğu, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gözetilerek davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddi kararının doğru olmadığı gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına, davacı kadının ziynet alacağı davasının reddedilen bölümüne ilişkin temyiz dilekçesinin ise miktar itibariyle temyiz sınırının altında kaldığı belirtilerek reddine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma ilamına uyulmakla erkeğin kusur belirlemesi ve boşanma davasının kabulüne ilişkin istinaf talebinin esastan reddine, Kocaeli 2. Aile Mahkemesinin 16.10.2020 tarih ve 2017/1015 Esas, 2020/1005 Karar sayılı kararının boşanma ve fer'îlerine ilişkin 1., 2., 3. ve 4. bentlerinin geçerli ve ayakta olduğunun tespitine, karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek erkeğin iddia edildiği şekilde ve boşanmayı gerektirecek nitelikte bir kusurunun bulunmadığını, huzurdaki davanın reddinin gerektiğini, aksi halde davacı eşin kusurlu hareketleri nedeniyle boşanmaya karar verilmesini talep ederek boşanma davasının kabulü ve kusur belirlemesi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, bozma ilamına uyulmasına karar veren Bölge Adliye Mahkemesince bozma ilamı doğrultusunda usul ve kanuna uygun hüküm kurulup kurulmadığı, İlk Derece Mahkemesinin 16.10.2020 tarih ve 2017/1015 Esas, 2020/1005 Karar sayılı kararının hukuken ayakta ve geçerli bir karar olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası, 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrası, 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri,
3. Değerlendirme
1.İlk Derece Mahkemesince davacı kadının 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca açtığı boşanma davasının kabulüne karar verilmiş, davalı erkek vekilinin istinaf kanun yoluna başvurması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin 08.02.2022 tarihli kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararın davacı kadın vekilince temyizi üzerine Dairemizin 14.11.2022 tarihli ilamı ile çocuk sahibi olma konusunda tedaviden kaçınan ve birlik görevlerini yerine getirmeyen davalı erkeğin birliğin sarsılmasına tam kusurlu davranışları ile sebebiyet verdiği gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde reddine karar verilmesinin doğru olmadığı belirtilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. Bozma kararı sonrasında Bölge Adliye Mahkemesince bozma ilamına uyulmasına rağmen bu defa erkeğin kusur belirlemesi ve boşanma davasının kabulüne ilişkin istinaf talebinin esastan reddine, Kocaeli 2. Aile Mahkemesinin 16.10.2020 tarih ve 2017/1015 Esas, 2020/1005 Karar sayılı kararının boşanma ve fer'îlerine ilişkin 1., 2., 3. ve 4. bentlerinin geçerli ve ayakta olduğunun tespitine dair karar verilmiş, hüküm davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmiştir.
2.Dosyanın incelenmesinde; Bölge Adliye Mahkemesinin 08.02.2022 tarihli kararı ile İlk Derece Mahkemesinin 16.10.2020 tarihli kararının, Dairemizin 14.11.2022 tarihli bozma kararı ile de Bölge Adliye Mahkemesinin 08.02.2022 tarihli kararının davacı kadının boşanma davası ve fer'î talepleri yönünden tamamen ortadan kalktığı anlaşılmaktadır. Bozma ilamına uyan Bölge Adliye Mahkemesince bozma ilamının gereği yerine getirilmemiş, hukuken geçerli ve ayakta olmayan İlk Derece Mahkemesi kararına atıf yapılarak hüküm kurulmuştur. O halde Bölge Adliye Mahkemesince yapılacak iş, bozma ilamı doğrultusunda davacı kadının boşanma davası ve fer'î talepleri konusunda yeniden eda hükmü içerecek şekilde bir hüküm kurmaktan ibarettir. Açıklanan nedenlerle yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı bulunmakla hükmün münhasıran bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma sebebine göre davalı erkek vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
28.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.