"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/145 E., 2023/341 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara Batı 4. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/671 E., 2021/602 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.
Kararın davalı kadın tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerini kaldırılarak kaldırılan yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; davalı kadının farklı erkeklere çıplak ve müstehcen fotoğraflarını gönderdiğini, cinsel ve duygusal konuşmalar yaptığını, davacı erkekle cinsel münasebetten kaçındığını, davacı erkeğin rahatsızlığı nedeni ile alay ettiğini, davacı erkeği beğenmediğini söylediğini, çocukla ilgilenmediğini belirterek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu`nun (4721 sayılı Kanun) 163 üncü maddesi olmadığı takdirde 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, aylık 1.000,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasının, aylık 1.000,00 TL tedbir-iştirak nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, her yıl nafakaların belirlenecek oranlarda arttırılmasına, 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarının doğru olmadığını, davacı erkeğin kendisi ile ilgilenmediğini, sürekli porno sitelerine girdiğini, kendisini cinsel anlamda ihmal ettiğini, ters ilişki istediğini, iddia edilen görüntülerin ve yazışmaların telefonunda olmasına imkan olmadığını, delil olarak kıymeti olmadığını, bu görüntülerin davacı tarafından yüklendiğini, davacı erkeğin kendisini küçük düşürdüğünü, beddua ettiğini, şiddet uyguladığını, ailesi ile evden attığını belirterek davanın reddine, ortak çocuğun velâyetinin kendisine verilmesine, faizi ile aylık 1.000,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasının, 1.000,00 TL tedbir-iştirak nafakasının, faizi ile 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminatın davacıdan alınarak kendisine verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davalı kadının değişik zamanlarda birden fazla erkekle süreklilik arz edecek şekilde cinsel ve duygusal içerikli mesajlaşmalar yaptığı, başka erkeklerle evlilik birliği devam ederken çıplak ve müstehcen fotoğraflarını paylaştığı, bu durumun mesaj kayıtları, tanık beyanları, gsm kayıtları ile de sabit olduğu, böylece davalının süreklilik arz edecek şekilde, toplumun değer yargılarına aykırı olarak haysiyetsiz hayat sürdüğü, evliliğin davacı taraf yönünden çekilmez hale geldiği gerekçesi ile tarafların 4721 sayılı Kanun`un 163 üncü maddesi uyarınca boşanmalarına, çocuğun fiilen anne yanında kaldığı, anneden kaynaklanan velâyeti ihmale yönelik bir durumun da mevcut olmadığı gerekçesi ile ortak çocuğun velâyetinin davalı anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, davalının tam kusurlu olması nedeniyle yoksulluk nafakasının reddine, aylık 250,00 TL tutarındaki iştirak nafakasının müşterek çocuğa harcanmak üzere davacı babadan alınarak davalı anneye verilmesine, 4721 sayılı Kanun`un 174 üncü maddesi koşulları davacı erkek yararına oluştuğundan 15.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı kadın; kusur belirlemesi, iştirak nafakasının miktarı, aleyhine hükmedilen tazminatlar, kendi tazminat ve nafaka taleplerinin kabul edilmesi gerektiği yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışlara göre boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davalı kadının tamamen kusurlu olduğu, İlk Derece Mahkemesince de evlilik birliğinin sarsılmasında davalı kadının tamamen kusurlu olduğuna ilişkin belirlemenin isabetli olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerektiği, İlk Derece Mahkemesince ortak çocuk yararına iştirak nafakasına hükmedilmesi isabetli ise de, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre takdir edilen iştirak nafakasının az olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davalı kadın tamamen kusurlu olup, tamamen kusurlu olan eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilemeyeceği, bu itibarla davalı kadının maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddi gerekirken bu hususta İlk Derece Mahkemesince olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesinin doğru görülmediği gerekçeleri ile davalı kadının iştirak nafakasının miktarı, reddedilen tedbir nafakası ve tazminat talepleri hakkında olumlu ya da olumsuz karar verilmemesine ilişkin istinaf talebinin kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının iştirak nafakasına ilişkin 5. bendinin hükümden kaldırılmasına, yeniden esas hakkında karar verilmesine, davalı kadın yararına dava tarihinden boşanma hükmünün kesinleştiği tarihe kadar geçerli olmak üzere muaccel olduğu aydan itibaren yasal faizi ile birlikte aylık 500,00 TL tedbir nafakası takdiri ile davacı erkekten alınarak davalı kadına verilmesine, ortak çocuk yararına boşanma hükmünün kesinleştiği tarihten itibaren geçerli olmak üzere muaccel olduğu aydan itibaren yasal faizi ile birlikte aylık 1.000,00 TL iştirak nafakası takdiri ile davacı erkekten alınarak davalı kadına verilmesine, davalı kadının maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, davalı kadının sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı erkek vekili, istinaf kararının hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin engelli olup çalışmadığını, bu konuda araştırma yapılmadan yüksek miktarda iştirak ve tedbir nafakasına hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ortak çocuk ve davalı kadın yararına hükmedilen nafakaların yerinde olup olmadığı ve miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun`un 163 üncü maddesi, 169 uncu maddesi, 182 nci maddesi, 330 uncu maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,30.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.