"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1535 E., 2022/1768 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 13. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2022/122 E., 2022/396 K.
Taraflar arasındaki ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; tarafların anlaşmalı olarak boşandıklarını, anlaşmalı boşanma protokolünde ziynet alacağı ve mal rejimi tasfiyesinden kaynaklı alacak haklarının saklı tutulduğunu, tarafların iki farklı ilde düğün yaptıklarını, düğünde takılan ziynet eşyaları ve paraların ortak kiralanan banka kasasında muhafaza edildiğini, davalı erkeğin taraflar arasındaki boşanma davası ve mal rejimi tasfiyesi davası sürecinde ortak kasayı ziyaret ederek ziynet eşyaları ve paraları aldığını iddia ederek; 46 adet çeyrek altın, 49 adet yarım altın, 43 adet tam altın, 30 adet 22 ayar bilezik (600 gram), 1 adet pırlanta setten (30.000,00 TL değerinde) oluşan ziynet eşyası ve 10.000,00 TL nakit paranın şimdilik 20.000,00 TL olan kısmının ödenmesine hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
2. Davacı kadın vekili 18.09.2019 tarihli ıslah dilekçesi ile 46 adet çeyrek altın, 49 adet yarım altın, 43 adet tam altın, 30 adet 22 ayar bilezik (600 gram), 1 adet pırlanta setten (30.000,00 TL değerinde) oluşan ziynet eşyası ve 10.000,00 TL nakit paranın aynen iadesine, mümkün değilse 243.300,00 TL olan bedelinin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ödenmesine hükmedilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; iddiaların doğru olmadığını, düğünde taraflara talep edilen kadar ziynet eşyası takılmadığını, tarafların bankadan kasa kiraladıklarını, kasada kişisel eşyaların muhafaza edildiğini, kasanın davacı ve davalı tarafından ziyaret edilip açılabildiğini, kasanın zaman zaman taraflarca ziyaret edilmiş olduğunu ve nakit paranın da ziynet eşyası sayılmadığından kadının talebinin haksız olduğunu iddia ederek; davanın reddine hükmedilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların ortak iradeleri ile bankadan kasa kiraladıkları ve kasayı zaman zaman birlikte zaman zaman da tek başına ziyaret edip açtıkları, banka kamera kayıtlarının 60 günden sonra siliniyor olması sebebiyle temin edilemediği, kasanın mevcudunun nitelik ve nicelik bakımından belli olmadığı, kasada olduğu iddia edilen paranın ve ziynet eşyasının kim tarafından, ne zaman ve ne şekilde alındığının ispatlanamadığı, davacı kadın tanıklarının ziynet eşyalarının ve paraların ilk başta davacı kadının annesinin aldığını ve sonradan akıbetinin ne olduğunu bilmediklerini söyledikleri, yine davalı erkek tanıklarının da ziynet eşyalarının ve paranın akıbeti konusunda bilgilerinin bulunmadığı, ziynet eşyaları ve para taşınabilir bir mal olduğundan, erkeğin davaya konu ziynet eşyalarını ve paraları aldığını ispat yükünün 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 6 ncı maddesi uyarınca iddia eden kadın üzerinde olduğu ancak kadının iddialarını ispatlayamadığı ve kadın yemin deliline de dayanmadığından yemin delilinin hatırlatılması cihetine gidilmediği gerekçesiyle; davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; ziynetlerin varlığının ispatlandığını, banka kasasının düğünden hemen sonra kiralanmasının kasanın ziynetleri muhafaza etmek için kiralandığını gösterdiğini, kasanın kiralanmasından sonra ilk ziyaretin taraflarca yapılmasına karşın, sonraki kasa ziyaretlerinin hep davalı erkek tarafından yapıldığını, en son ziyareti kadının 08.03.2018 tarihinde yaptığını ve kasada ziynetleri göremeyince işbu davayı açtığını, erkeğin taraflar arasındaki mal rejimi tasfiyesi davasında tedbir kararı verildiği gün kasayı ziyaret ederek ziynetleri aldığını belirterek; İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile, istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek ve kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı kadının ziynet alacağı davasını ispatlayıp ispatlayamadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 Kanun'un 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 1 inci, 2 nci, 6 ncı, 220 nci, 222 nci ve 226 ncı maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, delillerin takdirinde hata görülmemesine göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
23.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.