Logo

2. Hukuk Dairesi2023/5055 E. 2024/3829 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında kusur belirleme, nafaka, ve tazminat miktarlarının yerindeliği uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve uygulanması gereken hukuk kuralları dikkate alınarak, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/694 E., 2023/650 K.

KARAR : Başvurunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 5. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2022/364 E., 2023/159 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki boşanma davasının kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı karşı davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı karşı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; kadının sürekli kök ailesi ile olmak isteyerek tartışma yarattığını, yakınlarının 6-7 ay ortak hanede kalmasına ses çıkarmadığını, onları kalması için zorladığını ancak müvekkilinin yakınlarının gelmesine rıza göstermediğini, ağzı bozuk bir yapısı olduğunu, sürekli hakaret edip aşağılayıcı sözler sarfettiğini, başına buyruk tavırları, davacı ve ailesini umursamaz yaşamının artık evliliği çekilmez hale getirdiğini, başka bir erkekle sık sık konuşmalar yaptığını, telefonunu değiştirmesine rağmen bu şahısla görüşüp konuşmaya devam ettiğini, kişisel eşyalarını almak için gittiğinde hiçbir eşyasını bulamadığını belirterek evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına, velâyetin babaya tevdii ile faizi ile 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı kadın vekili karşı dava dilekçesinde özetle: iddiaların asılsız olduğunu, erkeğin kırıcı söylemler, umursamaz ve ilgisiz tutum ve davranışlar sergilediğini, eş ve çocukları ile zaman geçirmeyi sevmeyen biri olduğunu, birlikte yatmaktan sarılmaktan kaçındığını, dokunduğunda terslediğini, müvekkilinin ailesine dini bayramlar hariç gelip gitmediğini, hastalığında, aile bireylerinin ve ablasının katledilmesinde üç ay hiç arayıp sormadığını, kişisel ihtiyaçları için para vermediğini belirterek asıl davanın reddine, davasının kabulü ile evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine, enflasyon oranında güncellenmek kaydıyla aylık 3.500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, aylık 3.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına,, 250.000,00 TL maddî, 500.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların birbirlerinin ailesini ziyarete gitmedikleri, erkeğin ortak çocukların ihtiyaçları olmasına rağmen evin internetini kapattırdığı, kadının ise dinlenen tanık beyanlarına göre görüştüğü bir kişiyi telefonuna kadın ismiyle kaydettiği, geceleri de bu kişiyle görüştüğü, erkeğin eşyalarını attığı, erkeğe "şerefsiz, şizofren, adi, cimri, köpek, ne dediğini bilmiyor" şeklinde hakaret ve küçük düşürücü söz söylediği, erkeğin az, kadının ise ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle her iki davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, velâyetin anneye tevdiine, çocuklar için ayrı ayrı 750,00'şer TL tedbir ve iştirak nafakasına, iştirak nafakasının TÜFE oranında artırılmasına, kadın yararına aylık 750,00 TL tedbir nafakasına, ağır kusurlu olması sebebiyle kadının yoksulluk nafakası ve tazminat taleplerinin reddine, erkek yararına kararın kesinleşmesinden itibaren faizi ile 10.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı karşı davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; boşanma ve velâyet konusunda bir itirazının olmadığını, hakaret eyleminden sonra birlikte yaşamın devam ettiğini, yapılan telefon görüşmelerinin iyi niyetle yapıldığını belirterek erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, kadının reddedilen tazminat ve nafaka talepleri ile iştirak nafakasının miktarı, erkek lehine hükmedilen tazminat talepleri yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı karşı davacı kadının çocuklar için hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası miktarlarına yönelik istinaf başvurularının kabulü ile çocuklar için ayrı ayrı 1.250,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadının sair istinaf başvurusunun ise karar usul ve esasa uygun olduğundan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı karşı davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı karşı davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kusur belirlemesi, kadının reddedilen tazminat ve nafaka talepleri ile iştirak nafakasının miktarı, erkek lehine hükmedilen tazminat talepleri yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, erkek yararına maddî ve manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı, kadının reddedilen maddî ve manevî tazminat ile nafaka taleplerinin reddinin ve çocuklar yararına hükmedilen nafaka miktarının hakkaniyete ve dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü ve 175 inci maddesi; 6100 sayılı Kanun’un 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanun'nun 50 nci ve 51 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı karşı davacı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,23.05.2024 oy birliğiyle karar verildi.