"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/392 E., 2023/315 K.
DAVA TARİHİ : 09.01.2019
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Erzurum 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/18 E., 2019/514 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı kadın vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı tarafça temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 10.10.2000 tarihinde evlendiklerini, ortak 5 çocuklarının bulunduğunu, nişanlılık döneminde erkeğin kadına karşı gayet iyi davranan birisi olduğunu, evlendikten sonra sebepsiz yere şiddet uyguladığını, kadın ve ailesine küfür ve hakaretlerde bulunduğunu, erkeğin kavga ederken kadına, senin dostun var dediğini, kadının gönlünü almak yerine erkeğin, kadının yastığını alıp başka bir odaya attığını, o günden beri ayrı yaşamaya başladıklarını, kadın ikinci oğluna hamile iken erkeğin çocuğun kendinden olmadığını defalarca söylediğini, ortak çocuk Oğuzhan'ın üstüne yorganı örterek bebeği boğmaya çalıştığını, erkeğin evlilik sürecinde işten geldiğinde sürekli eşiyle kavga ettiğini, ortak çocuk Elif’in hastalanması üzerine kadının kızını acile götürdüğünü, erkeği aradığını, kızının hasta olduğunu acile getirdiğini söylediğini, bunun üzerine erkeğin, otobüsler başlar eve gelirsiniz dediğini, ortak çocuğu hastaneye götürdüğü için kadın ile kavga ettiğini, iteklediğini, bunun üzerine davacının kolunun morardığını, erkeğin kadına hakaret ettikten sonra işe gittiğini, bu duruma dayanamayarak şikayetçi olduğunu, tüm bu nedenlerle adli yardım talebinin kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin kadına verilmesine, ortak çocuklar için aylık 600,00 TL, davacı lehine aylık 300,00 TL olmak üzere toplam 900,00 TL nafakanın davalıdan tahsiline, 15.000,00 TL manevî tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde iddia edilen olayların çarpıtıldığını, asılsız olduğunu, davacı kadının psikolojisinin bozuk olduğunu, ortak çocukları koz olarak kullanarak boşanma davası açtığını, kadının hakaret, tehdit ve suçlamaların on mislini yaptığını, boşanmak istemediğini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiş, boşanma olması halinde çocukların velâyetini yoğun çalışması nedeniyle istemediğini beyan etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava dilekçesinde her ne kadar taraflar arasında geçimsizliğin olduğu, erkeğin kadına şiddet ve hakaretlerde bulunduğu, ortak çocukları ile yeterince ilgilenmediği, bu nedenle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı beyan edilmiş ise de; bu iddialarının usulüne uygun bir biçimde ispatlanamadığı; zira davacı kadına iddialarını ispatlar nitelikteki delillerini sunması için usulüne uygun süre verilmesine rağmen, iddialarını ispatlayıcı delil ve tanıklarını sunmadığı, dosya kapsamına uygun herhangi bir delil ibraz etmediği; tüm bu nedenlerle davacı kadının, erkeğin evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında kusurlu olduğunu ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava dilekçelerinde her türlü delil olarak yemin deliline dayandıklarını, yemin deliline şayet dayanılmayacaksa dahi kendilerine yemin delili teklifinde bulunmaları için süre verilmesi gerektiğini, davalının vermiş olduğu cevap dilekçesinde müvekkilinin psikolojisinin bozuk olduğunu ifade ettiğini, talebin araştırılması için 30.05.2019 tarihinde verdikleri dilekçe ile talep ettiklerini, dava dilekçelerinde belirtmediklerinden dolayı taleplerinin reddine karar verildiğini, dava dilekçelerinde ileri sürdükleri ve ortak çocukların cevaplayabileceği konulara ilişkin soruların mahkemece çocuklara yöneltilmediğini, dosyada bulunan raporlar ile ilgili makamlarca verilen uzaklaştırma kararları ve tedbir kararlarının dikkate alınmadığını, mahkemece eksik inceleme neticesinde davanın reddine karar verildiğini ileri sürerek istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ileri sürülen istinaf nedenleri, kamu düzenine ilişkin hususlara, dosyadaki belgelere, taraflarca ileri sürülen ve kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle ilk derece mahkemesince delillerin takdirinde usul ve yasaya aykırılık görülmemesine göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin (1) inci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı kadın temyiz dilekçesinde özetle, Mahkemece yeterli inceleme ve araştırma yapılmadan karar verildiği, verilen kararın hukuka aykırı olduğu, dava dilekçesinde belirtilen hususlar için yeterli araştırma yapılmadığı, kamu düzenini ilgilendirmesi nedeniyle Mahkemece re’sen araştırma yapılması gerektiği, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğu gerekçeleriyle kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, evlilik birliğinin ortak hayatın devamı taraflardan beklenmeyecek ölçüde temelinden sarsılıp sarsılmadığı, sarsılmış ise kusurunun kimden kaynaklandığı, davalı erkeğin boşanmaya sebebiyet verecek kusurlu bir davranışının ispatlanıp ispatlanmadığı, davanın reddinin doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının davacıya yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
04.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.