"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/718 E., 2023/703 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 3. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/695 E., 2023/44 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile açılan asıl ve karşı boşanma davasının ayrı ayrı kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'ilerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince taraf vekillerinin istinaf başvurusunun ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı- karşı davalı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; tarafların evlendikten sonra uzunca bir süre erkeğin ailesiyle birlikte kalabalık ev ortamında yaşadıklarını, bu süreçte kadının, erkeğin kız kardeşi tarafınca rahatsız edildiğini, erkeğin aşırı derecede kıskanç olduğunu, evlilik süresince kadına telefon kullandırılmadığını, kadının yalnız başına dışarı ve sokağa çıkmasına izin verilmediğini, kadına fiziksel şiddet uygulandığını, her hususta kısıtlanarak baskı altına alındığını, erkeğin evine karşı sorumluluklarını yerine getirmediğini, ortak çocuklarla ve kadın ile ilgilenmediğini, kadına aldatma hususunda iftiralarda bulunduğunu, erkeğin delil üretmek için yeğeni ile birlikte kadına kumpas kurduğunu, davalının yeğeninin şifreyi bildiğini ve onun bu yazışmaları yaptığını, erkeğin tehdit edip bıçakla saldırdığını, kız kardeşlerinin eşine müdahalesine sessiz kaldığını, kadının herhangi bir sosyal hesabının olmadığını, erkeğin çocuğu hastalandığında hastaneye götürmediğini, sürekli borçlandığını, iddia ederek, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin kadına verilmesine, kadın için aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, çocuklar için aylık 500,00'er TL tedbir ve iştirak nafakasına, 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı- karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde yer alan iddiaların soyut iddialardan ibaret olduğunu, kadına pandemi sürecinde çocukların uzaktan eğitime girmeleri için erkeğin telefonunu verdiğini, bu süreçte kadının intagram hesabı açtığını, hesabın ilk olarak erkeğin adıyla açıldığını, daha sonra kadın tarafından erkeğin yeğenine mesaj atmak suretiyle kadının adı olarak değiştirildiğini, bir müddet sonra hesap üzerinden farklı erkeklerle cinsel içerikli mesajlaşmaların olduğunu, mesajlaştığı erkeklerden birkaçıyla birlikte olmak ve şahısları eve almak kaydıyla onları eve aldığını, kadının zina ettiğini, erkeğin bu şahıslardan birinin eve girdiği zaman şahsı yakaladığını ve aralarında arbede çıktığını iddia ederek, açılan asıl davanın reddine, evlilik birliğinin temelinden sarsılması ve zina sebebine dayalı olarak açılan karşı davalarının kabulüne, ortak çocukların velâyetinin erkeğe verilmesini, erkek yararına 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata, ortak çocuklar yararına 1.000,00'er TL tedbir ve iştirak nafakasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosyaya ibraz edilen mesaj içerikleri, dinlenilen tanık beyanları dikkate alındığında kadının başka bir erkekle cinsel ilişkiye girdiğinin kesin olarak ispatlanamadığı, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun'un) 166ncı maddesi gereğince açılan asıl ve karşı davaya yönelik yapılan değerlendirmede, tüm dosya kapsamı ve tanık beyanları dikkate alındığında, erkeğin kadını ailesi ile görüştürmediği, yalnız başına dışarı çıkmasına izin vermediği, kadının ailesini ziyarete gitmediği, kadının ise sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı, evlilik birliğinin sona ermesinde davalı- karşı davacı erkeğin az kusurlu, davacı-karşı davalı kadının ise ağır kusurlu olduğu gerekçesi ile açılan asıl ve karşı davanın ayrı ayrı kabulü ile 4721 Sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, karşı davada zina sebebine dayalı olarak açılan boşanma davasının reddine, ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesine, ortak çocuklar ile anne arasında kişisel ilişki tesisine, yasal koşulları oluşmadığından kadının tedbir ve yoksulluk nafakası ile tazminat isteminin reddine, çocuklar yararına aylık 700,00'er TL tedbir ve iştirak nafakası takdirine, erkek yararına yasal faizi ile birlikte 30.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı- karşı davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının kendi adına açılan instagram hesabının erkeğin yeğeni tarafından kullanılması ve başka erkekler ile kadın adına mesajlaşması sonucu kadının şikayeti üzerine yapılan soruşturma sonucunda Kayseri 2. Asliye Ceza Mahahmesinin 2021/1055 Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını ve derdest olduğunu belirterek, kusur belirlemesi, karşı boşanma davasının kabulü, reddedilen nafaka ve tazminat talebi, velâyet, erkek yararına hükmedilen tazminatlar ile çocuklar yararına kabul edilen nafakalar ve miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı- karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin hatalı olduğunu belirterek, kusur belirlemesi, asıl davanın kabulü, karşı davada zina sebebi ile açılan boşanma davasının reddi, nafaka ve tazminat miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile taraf vekillerinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1)inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı- karşı davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek, kusur belirlemesi, karşı boşanma davasının kabulü, reddedilen nafaka ve tazminat talebi, velâyet, erkek yararına hükmedilen tazminatlar ile çocuklar yararına kabul edilen nafakalar ve miktarları yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı- karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek,kusur belirlemesi, asıl davanın kabulü, karşı davada zina sebebi ile açılan boşanma davasının reddi, nafaka ve tazminat miktarları yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davalı- karşı davacı erkek tarafından açılan karşı boşanma davasında kadının zina eyleminin ispatlanıp ispatlanmadığı, kusur belirlemesine bağlı olarak kadının maddî ve manevî tazminata hak kazanıp kazanmayacağı, erkek yararına maddî ve manevî tazminata, çocuklar yararına nafakaya hükmedilmesinin usul ve yasaya uygun olup olmadığı, miktarların dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı, ortak çocuğun velâyetinin hangi ebeveyne verilmesinin çocuğun üstün yararına olduğu, erkek aleyhine hükmedilen vekâlet ücreti ve yargılama giderinin usul ve kanuna uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun’un 190 ıncı, 323 üncü, 326 ncı, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun'un) 4 üncü, 6 ncı, 161 inci, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi,182 nci, 323 üncü, 324 üncü, 327 inci ve 329, 330 uncu maddesi, 336 ncı maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,18.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.