"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2124 E., 2022/2173 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/1126 E., 2021/628 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın ... erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kısmen kaldırılarak bu yönlerden esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; kadının kendini evden ayrılmaya zorladığını, tarafların yaklaşık 5 aydır fiilen ayrı yaşadıklarını, davacının evliliğin ilk yıllarından bu yana ailesine karşı geçimsiz davrandığını, hiç bir zaman ailesinin müşterek konuta gelip gitmelerine sıcak bakmadığını, geldiklerinde ise soğuk davrandığını, erkek eşin ailesine gıyapta hakaret etmekten geri durmadığını, son zamanlarda erkek eşin ailesini iyice sindirdiğini, birbirlerine gelip gitme eylemlerinin son bulduğunu, sürekli eşine hakaretlerde bulunarak aşağıladığını, en küçük tartışmalarda dahi davalıya "orospu çocuğu" şeklinde ağza alınmayacak küfürler ettiğini, adam olmamakla suçladığı, aşağıladığını, ağır bir trafik kazası geçirdiği, bu kazada ölümden dönen davacı-davalıya "keşke o zaman ölseydin" demekten hiç çekinmediğini, davalı-davacı eşin evlilik birliğinin kendisine yüklediği sorumlulukları ihmal ettiğini, taraflar arasında ki geçimsizliğin, davalı-davacının eş ve müşterek çocuğun bakım ve gözetimini ihmal etmesi ile daha da büyüdüğünü, erkeğin çoğu zaman kıyafetlerini kendisinin yıkayıp ütülediğini, akşam yemeklerini lokantada hazırlayarak eve getirdiğini, müşterek çocuk okula giderken davalı-davacı tarafından kahvaltı hazırlanmadığını, dışarıdan alınan yiyeceklerle müşterek çocuğun beslenme ihtiyacının geçiştirildiğini, kadından kaynaklanan geçimsiz davranışlara karşı daha fazla dayanamayan ... hem taraflar hemde müşterek çocuğun psikolojini düşünerek müşterek konuttan ayrılmak zorunda kaldığını, tüm ikaz ve ısrarlara rağmen evliliğin başından bu yana erkek eşe karşı kusurlu davranışlarından vazgeçmeyen kadının erkeği ... zorlamak suretiyle davalının evi terk ettiğini bildirerek davacının haksız ve yersiz nafaka davasının reddine, haklı boşanma davalarının kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, müşterek çocuk Merve'nin velâyetinin davalıya verilmesine, 50.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı davacı kadın vekili cevap ve birleşen dava dilekçesinde özetle; evliliklerinin ilk gününden itibaren eşinin ailesi ile birlikte oturduğunu, davalı davacının erkek kardeşinin borcu nedeniyle müvekilinin altınlarının satılarak müvekkilin ailesi tarafından borcun kapatılmasının istenildiğini, müvekkilinin bu talebi yerine getirmemesi sonucu erkek eşin ailesi tarafından baskı ve hakaret edildiğini erkek tarafının ailesinin baskı ve hakeretlerine dayanamayan müvekkilinin ... ile birlikte Ayrancı'ya taşındığını buna rağmen erkeğin ailesi tarafından tehdit ve hakeretlerin devam ettiğini, evlilik süreci boyunca davalının müvekkiline sahip çıkmadığnı onu bir kadın bir eş gibi görmediğini, gerek ailesi gerek ... erkeğin arkadaşlarının müvekkilini köle gibi kullandığını, müvekkilinini evlilik birliğini korumaya çalışırken davalının ... Aile Mahkemesinde 2018/1126 Esas sayılı dava dosyasından boşanma davası açtığını, sonuç olarak ... tarafın normal aile hayatına intibak edemediğini, karısını sürekli aşağıladığını ve şiddet uyguladığını, müvekkilini ailesine ezdirdiğini, bir gün olsun eş olduğunu hissettirmediğin, belirterek evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, müvekkili için 500,00 TL'lik tedbir nafakasının devamına, düğünde takılan takıların bedeli olan 85.000,00 TL'nin müvekkiline iadesini, 40.000,00 TL maddî, 40.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların Ayrancı'ya taşındıktan sonra erkeğin annesinin tarafların taşınmasına kadının neden olduğunu belirterek sürekli onu suçladığı, erkeğin taşındıktan sonra alkol probleminin ortaya çıktığı, sık alkol tükettiği, bazı zamanlar arkadaşlarıyla alkol tüketerek arkadaşlarını da müşterek konuta getirdiği, geldiklerinde arkadaşları ve kendisinin küfür ettikleri, bu durumun devamlılık arzettiği, evin giderlerine katılmayarak evlilik birliğinin gereklerini yerine getirmediği, erkeğin geçirmiş olduğu kaza nedeniyle aldığı tazminatın kardeşinin nişanlanması nedeniyle yapılan masraflara harcandığı ve bu durumun kadından gizlendiği, kadını ailesiyle görüştürmek istemediği, kadının ise; erkeğe ve ailesine yönelik hakaretlerinin olduğu, erkeğin dükkan yönetimine müdahalede bulunduğu, eşinin ailesine gitmek istemediği, bayramlarda gidildiğinde ise pek fazla kalmak istemediği, ... erkeğin en son olarak müşterek konutu ''ben ayrı yaşamak istiyorum, sigara içeceğim, içki içeceğim, gezeceğim'' diyerek terkettiği, geri döndüğü ancak sadece bir gün birlikte yaşayarak tekrardan müşterek konutu terk ettiği ve tarafların tekrardan bir araya gelmedikleri, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında erkeğin ağır kadının az kusurlu olduğu gerekçesi ile asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocuk ... olduğundan velâyet hususunda karar verilmesine yer olmadığına, yasal koşulları oluştuğundan kadın yararına aylık 450,00 TL tedbir, 500,00TL yoksulluk nafakasına, çocuk için aylık 400,00 TL tedbir nafakasının müşterek çocuğun reşit olduğu 04.07.2021 tarihine kadar devamına, iştirak nafakası hususunda karar verilmesine yer olmadığına, kadın yararına 20.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
... erkek vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; asıl davanın reddini, birleşen davanın kabulünü istinaf etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince kadına yüklenen kusurların istinaf edilmeksizin kesinleştiği, verilecek başkaca bir kusur bulunmadığı, erkeğin annesinin, kadını, taşınmaları sebebi ile sürekli suçladığı yönüyle kusurlu bulunduğu ancak bu konuda beyanda bulunan tanık Meryem'in beyanının kadından duyuma dayalı olduğu, tanık Mustafa'nın beyanının ise soyut olduğu değerlendirilerek ispatlanamadığından erkeğe verilen kusurdan çıkartılması gerektiği, kadının ailesiyle görüşmesini istemediği, geçirdiği kaza nedeniyle aldığı tazminatı kardeşinin nişanı için kadından habersiz harcadığı yönüyle kusurlu bulunduğu ancak dilekçeler aşamasında vakıa olarak dayanılmamakla kusur olmaktan çıkartılması gerektiği, yine erkeğin kadına küfrettiği yönüyle kusurlu bulunduğu, ancak ispatlanamamakla kusur olmaktan çıkartılması gerektiği, erkeğe yüklenen evi terk ettiği, giderlere katılmadığı, sık sık alkol aldığı yönündeki kusurları önceki nafaka davası ile kesinleştiği, gerçekleşen kusur durumuna göre erkeğin ağır, kadınınaz kusurlu olduğu yönündeki mahkemenin kusur dağılımı isabetli olduğu gerekçesi ile; erkeğin, kadının birleşen davasının kabulüne, kadın yararına hükmedilen tedbir-yoksulluk nafakasına, müşterek çocuk lehine hükmedilen tedbir nafakasına ve kadın lehine hükmedilen tazminatlara yönelik istinaf taleplerinin esastan reddine, kusura yönelik istinaf talebinin kısmen kabulüne, asıl davanın reddine yönelik istinaf talebinin kabulü ile, ilgili bentlerin kaldırılmasına, erkeğin davasının da kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, velâyet hususunda karar verilmesine yer olmadığına, ağır kusurlu olduğundan erkeğin maddî-manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında asıl ve tam kusurlu olanın kadın olduğunu, kadının davasının kabulünün hatalı olduğunu, erkeğin davası kabul edildiği halde fer'î taleplerinin kabul edilmemesinin doğru olmadığını belirterek; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri ve kadın yararına hükmolunan nafaka ve tazminatlar yönünden temyiz etmiştir.
2.Davalı davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; erkeğin davasının kabulünün hatalı olduğu, tüm kusurun erkekte olduğunu belirterek; asıl davanın kabulü ve kusur belirlemesi yönlerinden temyiz talebinde bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, karşılıklı boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, asıl ve birleşen davanın kabulü, kadın yararına tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
14.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.