"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/3432 E., 2023/431 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Zile Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2021/455 E., 2022/552 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince karşılıklı boşanma davalarının ayrı ayrı kabulü ile tarafların boşanmalarına, kadın yararına manevî tazminata karar verilmiştir.
Kararın davalı- karşı davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince tarafların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı- karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı- karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin kadın üzerinde tahakküm kurduğunu, kadını sürekli küçümseyip, aşağıladığını, kadının ailesi ile görüşmesi konusunda kısıtladığını, psikolojik baskı uyguladığını, evlilik içindeki mahrem konuları ailesine anlattığını, anne ve babasının yönlendirmeleri ile hareket ettiğini. annesinin sözünden çıkmayan aşırı geleneksel bir yapıya sahip olduğunu, küsmeyi huy haline getirdiğini, erkeğin ailesinin evliliğe müdahale ettiklerini, erkeğin kadına fiziksel şiddet uyguladığını, kadının takıları ile alınan dükkanı, ayrıca ev ve aracı muvazaalı olarak devrettiğini iddia ederek, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına, yasal faizi ile 100.000,00 TL manevî tazminata, şimdilik 50.000,00 TL tutarında takı ve çeyizin aynen iadesine, aynen iadenin mümkün olmaması halinde bedelinin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı- karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; iddiaları kabul etmediklerini, kadının eşi ile arasındaki tüm özel konuları ailesi ile sürekli olarak paylaştığını, kendine türlü kompleksler edindiğini, tüm konularda ailesinin yönlendirmesi ve etkisi altında kaldığını, diğer taraftan kadının çıkardığı tartışmalarda defalarca müşterek konutu terk ederek Zile ilçesine ailesinin yanına gittiğini, kadının eşine değil de kendi anne- babasına ve aile bireylerine danışarak tüm kararlarını aldığını, kadının tüm altın ve ziynetlerinin kiralık kasa içerisinde olduğunu, muvazaa iddiasının tamamen asılsız olduğunu, kadının evlilikte üzerine düşen sorumlulukları hiç bir zaman yerine getirmediğini, ev işlerini üstlenmediğini, eşine yemek yerken eşlik etmediğini, erkeğin annesine hakaret ettiğini, erkeğin müşterek konuta gelen akrabalarına olumsuz tavır sergilediğini, erkeğe ve ailesine hakaret ve aşağılayıcı sözler söylediğini, erkeğin ailesini sevmediğini söylediğini, sosyal ortamlarda eşini yalnız bıraktığını iddia ederek, karşı davanın kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına, 20.000,00 TL maddî ve 150.000,00 TL manevî tazminata, kadının taleplerinin reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dinlenen tanıkların beyanlarından kadının erkeğe hakaret ettiği, erkeğin ise kadına fiziksel şiddet uyguladığı, küçümsediği sabit olup taraflara kusur yüklemesinde dikkate alındığı, her ne kadar kadın evi terk etse de fiziksel şiddet uygulandığından dolayı evi terk etmesi haklı bir sebep olarak kabul edilerek bu konuda kadına kusurun bu sebeple yüklenmediği, her ne kadar erkek vekili tarafından 07.07.2022 tarihli beyan dilekçesi ile birtakım whatsapp görüşmeleri sunulmuş olsa kadının yazışmalardaki beyanlarının affetme olarak değil barışma girişimi olarak değerlendirildiği, bu konu kusur değerlendirmesinde dikkate alınmadığı gerekçesi ile asıl ve karşı davanın ayrı ayrı kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun'un) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, kadın yararına yasal faizi ile birlikte 40.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı- karşı davacı erkek vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı- karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kusur belirlemesi, asıl davanın kabulü ve manevî tazminat yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davalı-karşı davacı erkek vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı- karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı- karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek, kusur belirlemesi, asıl davanın kabulü ve manevî tazminat yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında asıl boşanma davasının ispatlanıp ispatlanmadığı ve asıl davanın kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, kadın lehine manevî tazminat verilmesinin yasal şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, manevî tazminat miktarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı, 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası,174 üncü maddesinin ikinci fıkrası. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle toplanan deliller, dinlenen tanık beyanlarına göre davacı- karşı davalı kadının kararları kök ailesi ile aldığının ve ailesinin evlilik birliğine müdahalesine sessiz kaldığının, kadına bu vakıanın kusur olarak yüklenmesinin gerektiğinin, Mahkemece taraflara yüklenen diğer kusurların gerçekleştiğinin ve ancak tarafların belirlenen ve gerçekleşen tüm kusurları birlikte değerlendirildiğinde yine de evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda davalı-karşı davacı erkeğin kadına nazaran daha ağır kusurlu olduğunun anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup davalı- karşı davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz karar harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
30.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
427,60 TL İlam H.
179,90 TL Peşin H.
247,70 TL Kalan H.
886,80 TL TBH.
3-AK-KFP-DŞ-MK-FB