Logo

2. Hukuk Dairesi2023/5117 E. 2024/4339 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, tarafların kusur oranlarının belirlenmesi, velayet, manevi tazminat ve boşanmaya ilişkin istinaf incelemesinin kapsamı uyuşmazlığa konu olmuştur.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı-karşı davalı erkeğin, kadının boşanma davasının kabulüne ilişkin istinaf başvurusunun Bölge Adliye Mahkemesi tarafından incelenmemesi, 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesinde düzenlenen istinaf incelemesinin sınırları kuralına aykırı görülerek karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/120 E., 2023/915 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Samsun 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/407 E., 2022/548 K.

Taraflar arasındaki boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davaların kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı - karşı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı- karşı davalı erkek dava dilekçesinde özetle;kadının kusurlu davranışları sebebiyle evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına karar verilerek, çocuğun velâyetinin kendisine veya müştereken anne ve babaya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; karşı tarafın açmış olduğu haksız ve mesnetsiz davanın reddine, karşı davalarının kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına , müşterek çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk için aylık 3000,00 TL tedbir ve iştirak nafakası olarak devamına, 150.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının erkek hakkında sürekli asılsız ihbarlarda bulunduğu, kıskanç olduğu, büyü gibi konulara inandığı, erkeğin akraba ve arkadaşları ile görüşmesini istemediği,erkeğin arkadaşları hakkında da asılsız iddialarda bulunduğu,erkeği evden kovduğu, erkeğin ise kadına şiddet uyguladığı, kadına hakaret ettiği, aşağıladığı, tehdit ettiği, vurmaya teşebbüs ettiği, taraflar ayrı yaşamaya başladıktan sonrakadın ve çocuğun masrafları ile ilgilenmediği, erkeğin kusurunun daha fazla olduğu gerekçesi ile her iki davanın evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı olarak kabulüne, tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasındaki kişisel ilişki tesisine, çocuk için aylık 1.000,00 TL olarak hükmedilen ve daha sonra aylık 2.000,00 TL'ye çıkarılan tedbir nafakasının karar tarihi itibariyle aylık 3.000,00 TL'ye çıkarılmasına, hükmedilen nafakanın dava tarihinden kararın kesinleştiği tarihe kadar tedbir nafakası olarak devamına; kararın kesinleştiği tarihten itibaren iştirak nafakası olarak devamına, davacı-karşı davalı erkekten alınarak velâyeten davalı- karşı davacı kadına ödenmesine, kadın yararına 40.000,00 TL manevî tazminatın davacı- karşı davalı erkekten alınarak davalı- karşı davacı kadına verilmesine, fazlaya dair istemin reddine, kadının maddî tazminat talebi bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı - karşı davalı erkek vekili;kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, velâyet ve aleyhine hükmedilen manevî tazminat yönünden istinaf buşvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı - karşı davacı kadın vekili; kusur belirlemesi, lehine takdir edilen manevî tazminatın ve nafakaların miktarları ile erkeğin davasının kabulü yönünden istinaf buşvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Mahkemece kadına "davalı kadının davacı hakkında sürekli asılsız ihbarlarda bulunduğu, davalı kadının kıskanç olduğu, büyü gibi konulara inandığı, davacının akraba ve arkadaşları ile görüşmesini istemediği, davacının arkadaşları hakkında da asılsız iddialarda bulunduğu, davacıyı evden kovduğu, davacı karşı davalı kocaya ise, davalıya şiddet uyguladığı, davalıya hakaret ettiği, davalıyı aşağıladığı, davalıyı tehdit ettiği, davacıya vurmaya teşebbüs ettiği, taraflar ayrı yaşamaya başladıktan sonra davalı ve çocuğun masrafları ile ilgilenmediği" vakıaları kusur olarak yüklenmiş ise de; kadına yüklenen "davalı kadının kıskanç olduğu, büyü gibi konulara inandığı, davacının akraba ve arkadaşları ile görüşmesini istemediği" vakıalarına davalı erkek tarafından usulünce dayanılmadığından bu vakıaların kadının kusurları arasından çıkarılması gerektiği, yargılama aşamasında dinlenilen kadının tanığı ...'nin "Taraflar fiilen ayrıldıktan sonra müşterek çocuk davacının yanında olduğunda annem davacıyla görüntülü konuşurken davacı okey masasında sigaralı bir ortamda bulunuyordu ve yanında müşterek çocuk da vardı. Müşterek çocuk down sendromlu olup aynı zamanda astım hastasıydı. Annem bu konularda davacıya çok kızıyordu." şeklindeki beyanı ile sosyal medyada, silah ile çocuğun fotoğrafının paylaşılması nedeni ile kocaya "çocuğa zarar verecek sorumsuz davranışlarda bulunma" vakıasının kusur olarak yüklenmesi gerektiği, hükmün kusur belirlemesine ilişkin gerekçesinin "evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda, davacı hakkında sürekli asılsız ihbarlarda bulunan, davacının arkadaşları hakkında da asılsız iddialarda bulunan, davacıyı evden kovan kadının hafif kusurlu, davalıya şiddet uygulayan, davalıya hakaret eden, davalıyı aşağılayan, davalıyı tehdit eden, davacıya vurmaya teşebbüs eden, taraflar ayrı yaşamaya başladıktan sonra davalı ve çocuğun masrafları ile ilgilenmeyen ve çocuğa zarar verecek sorumsuz davranışlarda bulunan kocanın ise ağır kusurlu olduğu" şeklinde düzeltilmesine, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, paranın alım gücüne, kişilik haklarına, özellikle aile bütünlüğüne yapılan saldırının ağırlığına, manevî tazminat isteyenin boşanmaya yol açan olaylarda ağır ya da eşit kusurlu olmadığının anlaşılmasına nazaran kadın yararına hükmolunan manevî tazminat az olduğu gerekçesi ile davacı - karşı davalı erkeğin tüm istinaf istemleri ile davalı - karşı davacı kadının diğer istinaf istemlerinin esastan reddine, kadın yararına 120.000,00 TL manevî tazminatın davacı - karşı davalı erkekten alınarak davalı - karşı davacı kadına verilmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı- karşı davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı- karşı davalı erkek vekili; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi,velâyet, manevî tazminatın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açılan boşanma ve fer'ileri istemine ilişkin davalarda taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının boşanma davasının kabulü kararının yerinde olup olmadığı, kadın yararına manevî tazminat şartlarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı velâyet düzenlemesi ile Bölge Adliye Mahkemesince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılıp yapılmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 330 uncu ve 336 ncı maddeleri, 6100 sayılı Kanun'un 297 nci, 353, 355 inci, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

Somut uyuşmazlıkta davacı- davalı erkek vekili tarafından İlk Derece Mahkemesince verilen karar kadının boşanma davasının kabulüne yönelik de istinaf edildiği halde, Bölge Adliye Mahkemesince eksik istinaf sınırlaması yapılmak suretiyle davacı- davalı erkek vekilinin kadının boşanma davasının kabulüne yönelik istinaf talebi hakkında inceleme yapılmadığı anlaşılmaktadır. 6100 sayılı Kanun'un 355 inci maddesi uyarınca re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ayrıca 6100 sayılı Kanun'un 297 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca hükmün sonuç kısmında her bir talep hakkında ayrı ayrı hüküm kurulmalı ve taleplerden her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. O halde, Bölge Adliye Mahkemesince, davacı- karşı davalı erkek vekilinin kadının boşanma davasının kabulüne yönelik istinaf talebi hakkında da olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekirken eksik istinaf sınırlaması sonucu davacı- karşı davalı erkek vekilinin kadının boşanma davasının kabulüne yönelik istinaf talebinin incelenmemesi doğru olmayıp bu husus bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,

Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,06.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.