Logo

2. Hukuk Dairesi2023/5128 E. 2023/5695 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Babalık davasının kabulü ile hükmedilen iştirak nafakası, vekâlet ücreti ve yargılama giderine ilişkin kararın hukuka uygunluğu.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece toplanan deliller, Adli Tıp Kurumu raporu ve DNA test sonuçları doğrultusunda babalığın tespitine ve nafaka hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, usul kurallarına uygun hareket edildiği gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/619 E., 2023/284 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü, yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ: ... 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/536 E., 2021/199 K.

Taraflar arasındaki babalık davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince vekâlet ücretine ve iştirak nafakası yönünden harca hükmedilmesine yönelik istinaf talebinin kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili bölümlerinin kaldırılmasına, iştirak nafakası yönünden peşin yatırılan harcın istek halinde davacıya iadesine, davalının diğer istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; küçüğün babasının davalı olduğunu iddia ederek babalığın hükmen tespitine, çocuk yararına aylık 3.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı, davaya cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile toplanılan delillere, Adli Tıp Kurumu raporuna, nüfus kayıtlarına ve tüm dosya kapsamına göre davalı ...' un küçük ...'ın babası olduğunun anlaşıldığı, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, ortak çocuğun ihtiyaçları nazara alınarak çocuk yararına tedbir ve iştirak nafakasına hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulü ile, küçük ...'ın babasının davalı ... olduğunun tespitine, çocuk yararına dava tarihinden itibaren aylık 1.000,00 TL iştirak nafakasına, davacı yararına babalık davası ve nafaka davası için ayrı ayrı vekâlet ücretine ve yargılama giderine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili, kararın hukuka aykırı olduğunu, usul kararlarına aykırı hareket edildiğini, süresinden sonra sunulan delillere itibar edilerek karar verildiğini, karar celsesi için müvekkili asılın usule uygun şekilde haberdar edilmediğini, tek dava olmasına rağmen iki ayrı vekâlet ücretine hükmedildiğini, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının delil listesinde dayanmış olduğu deliller toplanarak karar verildiği, sözlü yargılama duruşma günü davalı vekiline bildirilmiş olmasının yeterli olduğu, Adli Tıp Kurumunun 16.06.2021 tarihli raporunda da belirtildiği üzere davacı, küçük ve davalının DNA profilleri karşılaştırıldığında davalının %99,99 ihtimalle küçüğün biyolojik babası olabileceğinin belirlendiği, babalık davası içinde istenen mali haklar ve iştirak nafakasının babalık davasının eki niteliğinde olduğu, ayrıca harca tabi olmadığı, ret veya kabulü halinde de taraflar yararına ayrıca vekâlet ücreti verilmesini gerektirmediği, istinaf incelemesine gönderilen dosyada hüküm altına alınan iştirak nafakası miktarı üzerinden kararla birlikte nispi harç alınması ve davacı yararına ayrıca vekâlet ücreti takdir edilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğu gerekçesi ile davalının vekâlet ücretine ve iştirak nafakası yönünden harca hükmedilmesine yönelik istinaf talebinin kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili bölümlerinin kaldırılmasına, iştirak nafakası yönünden peşin yatırılan 718,00 TL harcın talep halinde davacı tarafa iadesine, davalının diğer istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili, usul kurallarına aykırı karar verildiğini, süresinden sonra bildirilen delillere göre hüküm kurulduğunu, müvekkiline karar celsesinin bildirilmediğini, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, babalığın hükmen tespiti istemine ilişkin olup, uyuşmazlık, davanın kabulü gerekip gerekmediği, tarafın vekille temsil edildiği durumlarda ayrıca asıla tebligat yapılmasının gerekli olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 4 üncü, 6 ncı, 182 nci, 301 inci, 302 nci, 303 üncü, 304 üncü, 333 üncü maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 194 üncü, 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri, 31.07.2004 tarihli ve 25539 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Adli Tıp Kurumu Kanunu Uygulama Yönetmeliğinin 13 üncü, 19 uncu maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, delillerin takdirinde hata görülmemesine ve özellikle Mahkemece çocuk yararına hükmedilen nafakanın dava tarihinden kararın kesinleşmesine kadar tedbir, kararın kesinleşmesinden itibaren iştirak nafakası olduğunun anlaşılmasına göre davalı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,28.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.