Logo

2. Hukuk Dairesi2023/5132 E. 2024/5358 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında kusur oranı, maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakasına hükmedilip hükmedilmeyeceği ve nafakaların miktarının tespiti uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki deliller, tanık beyanları ve ceza dosyası içeriği birlikte değerlendirilerek tarafların kusur oranının doğru tespit edildiği, kadının yoksulluk nafakası ve tazminat talep edebilme koşullarının oluştuğu, hükmedilen nafakaların miktarının da uygun olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1473 E., 2023/693 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 5. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/723 E., 2022/216 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir. Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma kararı kesinleştiğinden tarafların boşanma davaları yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince erkeğin istinaf başvurusunun esastan reddine, kadının istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı her iki taraf vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalı karşı davacı erkeğin kendisini tehdit etmesi sebebi ile önceki boşanma davasından vazgeçtiğini, kendisini ve çocuğu bırakıp Amerika`ya gittiğini, kadına ve annesine hakaret ve küfür ettiğini, Türkiye`ye döndüğünde şiddet ve tehditlere devam ettiğini, kadının üzerine kapıyı kilitlediğini, aşağıladığını, öfke nöbetleri geçirip kendisine zarar verdiğini, kadının boğazına bıçak dayadığını, en son yine şiddet uyguladığını, tüm altınlarını aldığını belirterek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasının davalı karşı davacı erkekten alınarak davacı karşı davalı kadına verilmesine, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk için 400,00 TL tedbir ve iştirak nafakası hükmedilmesine, 20.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminatın yasal faizi ile davalı karşı davacı erkekten alınarak davacı karşı davalı kadına verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davacı karşı davalı kadının iddialarının doğru olmadığını, davacı karşı davalı kadının erkeğe şiddet uyguladığını, öfke nöbetleri geçirdiğini, erkeğin annesini sorun ettiğini, annesinin evliliğe müdahale ettiğini, hakaret ettiğini, en son olayda kadının erkeğin üzerine saldırdığını, küfür ettiğini, tehdit ettiğini, evi boşalttığını belirterek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, yasal faizi ile 50.000,00 TL manevî, 25.000,00 TL maddî tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 15.01.2019 tarih ve 2017/601 Esas 2019/24 Karar sayılı kararı ile, tarafların evli olup geçinemedikleri, davalı karşı davacının davacı karşı davalıya telefonda küfür ettiği, şiddet uyguladığı, davacı karşı davalının davalı karşı davacıyı darp ettiği, hakaret ettiği, tarafların halen ayrı yaşamaya devam ettikleri nedeniyle evlilik birliğinin devamının taraflardan beklenemeyecek derecede temelinden sarsıldığı, ortak çocuğun yaşının küçüklüğü, anne sevgi ve şefkatine yoğun olarak ihtiyaç duyacak yaşta olduğu, geçimsizlikte her iki tarafında eşit kusurlu olduğu, davacı karşı davalı çalışmadığı, geliri olmadığı, boşanma ile yoksulluğa düşeceği gerekçeleri ile her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, davacı karşı davalı ve ortak çocuk ... için verilen tedbir nafakalarının karar kesinleşinceye kadar devamına, karar kesinleştikten sonra davacı karşı davalı için aylık 500,00 TL yoksulluk nafakası ile ortak çocuk ... için aylık 350,00 TL iştirak nafakasının davalı karşı davacıdan alınarak davacı karşı davalıya ödenmesine, tarafların maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili boşanma davaları haricindeki hükümler yönünden istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

2. Bölge Adliye Mahkemesinin 20.10.2021 tarih ve 2019/486 Esas 2021/1733 Karar sayılı kararı ile, taraflar arasındaki darp ve hakaret olayından dolayı açıldığı iddia edilen İzmir 19. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2018/187 Esas sayılı ceza dosyası celp edilip kadının meşru müdafa iddiası ile hekaret suçundan ceza almadığı iddiasının araştırılmadığı, delil olarak dayanılan İzmir 10.Aile mahkemesinin 2017/291 D.iş. sayılı dosyasının da celp edilip incelenmediği gerekçesi ile tarafların sair istinaf itirazları incelenmeden söz konusu dosyalar celp edilip incelendikten sonra sonucuna göre karar verilmesi için kadının açtığı boşanma davasındaki boşanma hükmü ile buna bağlı muhakeme masrafı ile vekâlet ücreti hükümleri hariç tüm kararın kaldırılmasına dosyasının mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, tarafların evli olup geçinemedikleri, davalı karşı davacının davacı karşı davalıya telefonda küfür ettiği, şiddet uyguladığı, davacı karşı davalının davalı karşı davacıyı darp ettiği, hakaret ettiği, tarafların halen ayrı yaşamaya devam ettikleri, davacı karşı davalının uyguladığı şiddetin davalı karşı davacı eşin kendisine uyguladığı şiddeti savuşturma amacıyla vuku bulduğu nedeniyle evlilik birliğinin devamının taraflardan beklenemeyecek derecede temelinden sarsıldığı, geçimsizlikteki ağır kusurun şiddet uygulayan davalı karşı davacıda olduğu gerekçesi ile boşanma kararı kesinleşmiş olmakla tarafların boşanma davaları yönünden karar verilmesine yer olmadığına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, davacı karşı davalı ve ortak çocuk ... için verilen tedbir nafakalarının karar kesinleşinceye kadar devamına, davacı karşı davalının çalışmadığı, geliri olmadığı, boşanma ile yoksulluğa düşeceği gerekçesi ile karar kesinleştikten sonra davacı karşı davalı için aylık 500,00 TL yoksulluk nafakası ile ortak çocuk ... için aylık 350,00 TL iştirak nafakasının davalı karşı davacıdan alınarak davacı karşı davalıya ödenmesine, davalı karşı davacının kusurlu hareketlerinin davacı karşı davalının kişilik haklarına saldırı mahiyetinde olduğu ve davacı karşı davalının boşanmayla mevcut ve beklenen menfaatlerinin zarar gördüğü gerekçesi ile 20.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminatın davalı karşı davacıdan alınarak davacı karşı davalıya verilmesine, belirlenen maddî manevî tazminata kararın kesinleştiği tarihten itibaren yasal faiz uygulanmasına, davalı karşı davacının maddî manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B.İstinaf Sebepleri

1.Davalı karşı davacı erkek vekili; kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tazminatlar, yoksulluk nafakası, miktarı ve tazminat taleplerinin reddi yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davacı karşı davalı kadın vekili; vekâlet ücreti, iştirak nafakasının miktarı ve manevî tazminatın miktarı yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C.Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, toplanan deliller, dinlenen tanık beyanları, İzmir 19.Asliye Ceza Mah.nin 2018/187 Esas 2018/579 Karar sayılı kesinleşen ilamı birlikte değerlendirildiğinde İlk Derece Mahkemesince taraflara yüklenen kusur vakıalarının yerinde olduğu, kadın hakkında ceza yargılama dosyasında darp iddiasına yönelik meşru müdafaa kabul edildiği, buna göre kusur oranında isabetsizlik bulunmadığı, kusur oranı,erkeğin sebebiyet verdiği hadiseler,buna nazaran kadının kişilik haklarının ihlali,kadının boşanma ile en azından diğer eşin maddî desteğinden yoksun kalacak olması birlikte değerlendirildiğinde kadın lehine tazminat isteme koşullarının gerçekleştiği, kadın lehine belirlenen manevî tazminat miktarının az olduğu, belirlenen maddî tazminatın fazla olmadığı, davacı karşı davalı kadının kendisini yoksulluktan kurtaracak nitelik ve derecede sürekli ve düzenli gelirinin bulunmadığı,lehine yoksulluk nafakası isteme koşullarının gerçekleştiği, çocuk için hükmedilen iştirak nafakasının az olduğu, karşı dava yönünden kadın aleyhine ücreti vekâlete hükmedilmesi doğru olduğu gerekçeleri ile davacı-davalı kadının istinaf başvurusunun iştirak nafakası ve manevî tazminata ilişkin kabulüne, ilgili hüküm fıkraları kaldırılarak yeniden belirlenmek suretiyle hüküm tesisine, 400,00 TL iştirak nafakasının davalı karşı davacı erkekten alınarak davacı karşı davalı kadına verilmesine, 45.000,00 TL manevî tazminatın boşanma hükmünün kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı karşı davacı erkekten alınarak davacı karşı davalı kadına verilmesine, davalı karşı davacı erkeğin tüm, davacı karşı davalı kadının sair istinaf sebeplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı karşı davalı kadın vekili, manevî tazminatın miktarı ve yoksulluk nafakasının miktarı yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı karşı davacı erkek vekili, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tazminatlar, yoksulluk nafakası, miktarı, iştirak nafakasının miktarı ve tazminat taleplerinin reddi yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

. Uyuşmazlık, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda kusur oranı, kadın yararına maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakası koşullarının oluşup oluşmadığı, erkeğin tazminat taleplerinin reddinin doğru olup olmadığı ve tazminat, iştirak ve yoksulluk nafakalarının miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu`nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu`nun 50 ve 51 inci maddeleri

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.07.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.