"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/1435 E., 2023/30 K.
DAVA TARİHİ : 24.02.2016
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Gaziosmanpaşa 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2016/178 E., 2020/617 K.
Taraflar arasındaki davacı erkek tarafından açılan boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; daha önce açılmış ve reddedilmiş boşanma davasından sonra tarafların bir araya gelmediğini iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrası gereğince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın vekili cevap ve ikinci cevap dilekçesinde özetle; erkeğin daha önce açtığı birden fazla boşanma davası olduğunu, davaların erkeğin kusurlu oldu gerekçesi ile reddine karar verildiği, davaya konu ilam üzerinden on yıldan fazla zaman geçtiğini ve ilamın zamanaşımına uğradığını, 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince davanın reddine, aksi halde kadın yararına 250.000,00 TL maddî ve 250.000,00 TL manevî tazminata, aylık 750,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkek tarafından açılan ve ret ile sonuçlanan boşanma davasının kesinleşmesinden sonra tarafların bir araya gelmediğinin sabit olduğu, kadının kusurunun ispatlanmadığı gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrası gereğince davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 600,00 TL yoksulluk nafakasına, tedbir nafakası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, kadın yararına 25.000,00 TL manevî, 27.000,00 TL maddî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, biraraya gelmemenin zorunluluktan kaynaklandığını, ilamın zamanaşımına uğradığını ileri sürerek kararın tümü yönünden kaldırılmasına yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı erkek tarafından kadın aleyhine açılan Gaziosmanpaşa 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2000/475Esas ve 2001/1047 Karar sayılı karar ile açılan boşanma davasının yapılan yargılaması sonucunda erkeğin kadına ve çocuklara pek fena muamalede bulunması, kadını dövmesi,başka kadınlarla ilişki kurması, çocuğunu öldürmesi nedeniyle erkek kusurlu olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ve bu kararın 11.03.2005 tarihinde kesinleştiği; davacı erkek tarafından kadın aleyhine açılan Gaziosmanpaşa 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2002/437 Esas ve 2002/1146 Karar sayılı karar ile boşanma davasının kabul edildiği, davalı kadının temyizi üzerine Yargıtay 2.Hukuk Dairesinin 17.06.2003 tarih 2003/7949 Esas ve 2003/8993 Karar sayılı karar ile erkeğin başka bir kadınla beraberliğinin olması ve kadının kusursuz olması nedeniyle davanın reddi gerekirken kabulünün doğru olmadığı gerekçesi ile bozulduğu, yeniden yapılan yargılama sonunda Gaziosmanpaşa 1. Aile Mahkemesinin 2003/986 Esas ve 2004/128 Karar sayılı karar ile davanın rededildiği, bu kararın 02.03.2006 tarihinde kesinleştiği; kadın tarafından erkek aleyhine açılan Gaziosmanpaşa 1. Aile Mahkemesinin 2014/1086 Esas, 2015/946 Karar sayılı karar ile 08.12.2014 tarihinde açılan tedbir nafakası davasının yapılan yargılaması sonucunda 01.12.2015 tarih ve sayılı kararla kadın lehine aylık 400,00 TL tedbir nafakasına hükmedildiği ve hükmün 06.01.2016 tarihinde kesinleştiği; kadın tarafından açılan Gaziosmanpaşa 1.Aile Mahkemesinin 2013/986 Esas ve 2014/92 Karar sayılı kararı ile davanın feragat nedeniyle 31.01.2014 tarihinde reddine karar verildiği, erkeğin bu tarihten sonra manevî tazminatı gerektirecek bir kusurun varlığının da ispatlanmadığı, kadın yararına manevî tazminat şartlarının oluşmadığı, maddî tazminat yönünden boşanma davası açarak fiili ayrılığa sebebiyet veren erkek kusurlu ise de daha sonra açılan boşanma davasının feragat ile sonlandığı dikkate alındığında maddî tazminat koşullarının oluşmadığı ancak bu husus istinaf edilmediğinden işaret etmekle yetinildiği; davası kabul edilen erkek yararına vekâlet ücretine hükmedilmesinin doğru olduğu, boşanmanın fer'îleri niteliğinde olan tazminatlar nispi harca tabi olmadığı, kabul ve reddedilen bölümleri için nispi vekâlet ücreti takdirinin mümkün bulunmadığı, yoksulluk nafaka miktarının uygun olduğu gerekçesi ile kadın vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı kadın vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, Bölge Adliye Mahkemesi kararında eleştiri konusu yaptığı ilamın taraflarının farklı olduğunu, kadın tarafından açılıp feragat edilen bir dava olmadığını, manevî tazminat şartları yönünden erkeğin oğlunu öldürmesinin yetersiz görülmesinin hatalı olduğunu, belirlenen miktarların az olduğunu, vekâlet ücretine hükmedilmemesinin hatalı olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının tümü yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davanın kabulü koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği, tazminatların uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrası, 174 üncü maddesi. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, delillerin takdirinde hata görülmemesine ve özellikle kadın tarafından daha önce açılarak feragat edilen bir dosyanın bulunmadığı, dosya arasına hataen giren bir kararı suretinin Bölge Adliye Mahkemesince sehven yanılgılı değerlendirilerek gerekçesinde yer aldığının, Bölge Adliye Mahkemesinin kusura ilişkin gerekçesinin yerinde olmadığının ve esastan ret kararı verildiğinden İlk Derece Mahkemesi gerekçesinin ayakta olduğunun anlaşılmasına göre davalı kadın vekilinin bozma kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, kadın yararına hükmolunan maddî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 ücü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci madde hükümleri nazara alınarak, daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının maddî ve manevî tazminat miktarları yönünden ORTADAN KALDIRILMASINA,
2.İlk Derece Mahkemesi kararının kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarı yönünden BOZULMASINA,
Peşin alınan harcın istek halinde yatırana geri verilmesine,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
25.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.