"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/691 E., 2023/682 K.
DAVA TARİHİ : 14.12.2020
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 7. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2022/733 E., 2023/60 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı boşanma davalarının kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'ilerine karar verilmiştir. Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince kusurlu sayılan vakıaların tam olarak anlaşılamadığı, adli yardım talebi hakkında kabul kararı olmaksızın yargılama gideri ve harçlar yönünden hüküm kurulduğu, kadın yararına hükmedilen tazminatlar hakkında faiz talebi olmasına rağmen bu hususta karar verilmediği anlaşılmakla tarafların istinaf talebinin sair yönler incelenmeksizin kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen kararının kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı boşanma davalarının kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'ilerine karar verilmiştir.
Kararın davacı-davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda; gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; erkeğin kadına hakaret ettiğini, fiziksel şiddet uyguladığını, kadına baskı uyguladığını, dışarı çıkmasına ve markete gitmesine dahi müsaade etmediğini, en son yaşanan olayda erkeğin kadından para istediğini kadının karşı çıktığında erkeğin kadının kolundan tutup hırpaladığını iddia ederek asıl davanın kabulüne karşı davanın reddine, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına yasal faizi ile birlikte 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadının abisinin sözünden çıkmadığını, kadının abisinin erkeği tehdit ve hakaret ettiğini, barış görüşmelerinde erkeğin ailesini ve erkeği evden kovduklarını, en son yaşanan olayda kadının erkeğin yüzünü ısırdığını bu nedenle ceza yargılamasının devam ettiğini, kadının erkeğe hakaret ettiğini ve aşağıladığını iddia ederek asıl davanın reddine karşı davanın kabulüne, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, erkek yararına 5.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 10.03.2022 tarih ve 2020/771 E 2022/205 K sayılı kararı ile; Kayseri 12 Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2021/712 Esas - 2021/115 Karar sayılı dosyasında yapılan yargılama neticesinde her iki tarafın da karşılıklı kasten yaralama suçunu işledikleri ve HAGB aldığı, dinlenen tanık beyanlarından erkeğin kusurunun kadına nazaran daha fazla olduğu anlaşıldığından asıl ve karşı davanın kabulüne, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, kadının çalışması nedeniyle yoksulluk nafakası talebinin reddine, kadının evlilik birliğinden beklediği menfaatleri zarara uğradığından kusur oranları nazara alınarak kadın yararına 20.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı kadın vekili, karşı davanın kabulü, kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen tazminatların miktarı, yargılama giderleri ve vekâlet ücreti ile taleplerinin tam kabulüne karar verilmemesi yönlerinden; davalı-davacı erkek vekili, asıl davanın kabulü, kadın yararına tazminatlara hükmedilmesi ve miktarları, erkek yararına tazminata hükmedilmemesi ile kusur belirlemesi yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. Bölge Adliye Mahkemesinin 06.07.2022 tarih ve 2022/1369 E 2022/1384 K sayılı kararı ile; karşılıklı açılan boşanma davalarında İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde verilen gerekçeli kararda; taraflara yüklenen kusurlu vakıların neler olduğunun tam olarak anlaşılamadığı gibi kusur derecelerinin de belirtilmediği, davacı karşı davalı kadın ,davalı karşı davacı erkek olmasına rağmen hükümde yargılama giderleri ve harçların yanlış tarafa yüklendiği ve miktarlarının da yanlış olduğu, davacı karşı davalı kadın yargılama giderleri ve harçları kendisi yatırmasına ve hükümde davacı karşı davalı kadının adli yardım talebi hakkında olumlu yada olumsuz bir karar verilmemesine rağmen yargılama giderleri ve harçların hükümde bir tarafa yükletilmesi, ayrıca davacı karşı davalı kadının maddî ve manevî tazminat için faiz talebinde bulunduğu halde bu konuda olumlu yada olumsuz karar verilmemesinin isabetsiz olduğu, hükmün bu haliyle denetime ve infaza elverişli bulunmadığı anlaşılmakla tarafların istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının bütünüyle kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin kadına fiziksel şiddet uyguladığının ceza dosyası ve kadın tanıkları Kadriye ve Yonca'nın beyanları ile ispat edildiği; kadının da erkeğe fiziksel şiddet uyguladığı, erkeği evden kovduğu, kadının abisinin erkeğe hakaret ettiği ve erkeği tehdit ettiği, kadının erkeğe karşı "..kültürsüz, cahil, geri zekalı, aptal, elimin tırnağı olamazsın, erkek misin, adam değilsin, senin gibiler etek giysin dolaşsın" şeklinde hakaret ve küfür içerir ifadeler kullandığı ve evi terk ettiği vakıalarının ceza dosyası ve erkek tanıkları Selda ile Hürü'nün beyanları ile ispatladığı, bu haliyle erkeğin az, kadının ise daha ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle asıl ve karşı davanın kabulüne, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadının erkekle benzer mahiyette gelir elde ettiğinden yoksulluk nafakası taleplerinin reddine, erkeğin mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelendiği ve erkeğin kişilik hakları ihlal edildiğinden erkek yararına 4.500,00 TL maddî ve 9.500,00 TL manevî tazminata, kadının maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine ve kadının tazminatlara faiz uygulanması talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı kadın vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı-davalı kadın vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; karşı davanın kabulü, kusur belirlemesi, erkeğin tazminat taleplerinin kabulü ve miktarı ile kadının reddedilen yoksulluk nafakası ve maddî/manevî tazminat talepleri yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince; davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği, usulü işlemlerin kanuna uygun olarak yerine getirildiği, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu itibarla; İlk Derece Mahkemesi kararında gösterilen gerekçeler ile kusura ilişkin yapılan değerlendirmede ve erkeğin boşanma davasının kabulüne karar verilmesinde, kadının çalıştığı ve düzenli bir gelirinin bulunduğu, boşanma yüzünden yoksulluğa düşmeyeceği ve ağır kusurlu bulunduğu anlaşıldığından yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmesinde, erkek lehine maddî ve manevî tazminat takdir edilmesinde ve takdir edilen tazminatların miktarında, kadının ağır kusurlu olduğu anlaşıldığından maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik görülmediği belirtilerek davacı-davalı kadın vekilinin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı kadın vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı-davalı kadın vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki beyanları ı tekrarla kusur belirlemesi, erkeğin tazminat taleplerinin kabulü ve miktarı ile kadının reddedilen yoksulluk nafakası ve maddî/manevî tazminat talepleri yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı karşılıklı açılan boşanma davalarında; taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kusur belirlemesine bağlı olarak erkek yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesinin ve kadının tazminat taleplerinin reddedilmesinin doğru olup olmadığı, kadın yararına yoksulluk nafakası verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 4 üncü, 6 ncı maddesi, 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesi birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci ve 176 ncı maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı-davalı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.İlk Derece Mahkemesince boşanmaya sebep olan olaylarda davacı-davalı kadının daha fazla kusurlu kabul edilerek asıl ve karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'ilerine karar verilmiş, hükmün kadın vekili tarafından istinafı üzerin Bölge Adliye Mahkemesince verilen esastan ret kararı yine kadın vekili tarafından temyiz edilmiştir. Her ne kadar boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davacı-davalı kadının, davalı -davacı erkeğe nazaran daha ağır kusurlu olduğu kabul edilmiş ise de yapılan yargılama ve toplanan delillerden; erkeğin tanığı Hürü'nün beyanına göre tarafların barışma görüşmeleri için kadının ailesinin evine gittikleri, kovma eyleminin orada gerçekleştiği, bu durumda kadına kusur olarak yüklenen "evden kovma" vakıasının barışma görüşmesinin sonlandırılması şeklinde gerçekleştiği; yine kadına kusur olarak yüklenen "kadının abisinin erkeği tehdit ettiği ve hakaret ettiği " vakıası gerçekleşirken kadının da orada olduğuna ve kadının bu duruma müdahale etmediğine yönelik bir tanık beyanının dosya kapsamında bulunmadığı; kadının erkek tarafından fiziksel şiddete maruz kaldığında "evi terk ettiği" bu haliyle fiziksel şiddete tepki olarak hareket ettiği anlaşılmıştır. Gerçekleşen bu durum karşısında kadına kusur olarak yüklenen "evden kovma", "kadının abisinin erkeği tehdit etmesi ve erkeğe hakaret etmesi" ve "evi terk etme" vakıalarının ispatlanamadığı gerekçesiyle kadının kusurlarından çıkartılması gerekmektedir. Kadının tanığı Kadriye'nin beyanlarından erkeğin kadına yönelik fiziksel şiddet eyleminin birden fazla kez gerçekleştiği, bu suretle süreklilik arz ettiği anlaşılmaktadır. Hal böyle iken boşanmaya sebebiyet veren olaylarda, eşine birden fazla kez fiziksel şiddet uygulayan erkek ile erkeğe hakaret ve küfür eden, erkeğe son olaya münhasır tek sefer şiddet uygulayan kadının eşit derecede kusurlu olduklarının kabulü gerekirken yazılı şekilde kadının, erkeğe nazaran daha ağır kusurlu olduğunun kabulü doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
3.Boşanma sebebiyle maddî ve manevî tazminata hükmedilebilmesi için, tazminat talep eden tarafın kusursuz veya diğer tarafa göre daha az kusurlu olması gerekmektedir. Yukarıda (2) numaralı paragrafta açıklandığı üzere boşanmaya sebebiyet veren olaylarda taraflar eşit kusurlu olup eşit kusurlu eş yararına tazminata hükmedilemez. Hal böyle iken Mahkemece, davalı -davacı erkeğin maddi ve manevi tazminat (4271 sayılı Kanunun 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası) isteğinin reddi gerekirken, hatalı kusur belirlemesi sonucu yazılı şekilde erkek lehine maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının kusur belirlemesi ve erkek lehine hükmedilen maddi ve manevî tazminatlar yönlerinden ORTADAN KALDIRILMASINA,
2.İlk Derece Mahkemesi kararının kusur belirlemesi ve erkek lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminatlar yönlerinden BOZULMASINA,
3.Davacı-davalı kadın vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Peşin harcın istek halinde yatırana iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine karardan bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine,
21.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.