Logo

2. Hukuk Dairesi2023/5147 E. 2024/1774 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılan boşanma davasında, kusur durumu, maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası miktarlarının ve yoksulluk nafakasının toptan ödenmesinin uygunluğuna ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur dereceleri dikkate alındığında, kadına hükmedilen maddi tazminat ve toptan yoksulluk nafakası miktarının düşük olduğu ve hakkaniyete uygun olmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bu yönlerden bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/805 E., 2023/796 K.

DAVA TARİHİ : 01.04.2022

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 6. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2022/259 E., 2023/154 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine, asıl davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; kadının evlendikten sonra maddî beklentilere girdiğini, kadının ilk evliliğinden oğlu Yaşar'ın erkeği tehdit ettiğini, erkeği, çevresine kötülemeye başladığını, kadının saldırgan olduğunu, hakaret ettiğini ve fiziksel şiddet uyguladığını iddia ederek asıl davanın kabulüne karşı davanın reddine, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, erkek yararına 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini dava ve talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın vekili cevap-karşı dava ve ikinci cevap-karşı dava cevaba cevap dilekçesinde özetle; erkeğin evin ihtiyaçlarını karşılamadığını, kadının açık giyinmesini istediğini, kadının namazına karıştığı, kadının evden kovduğunu, kadına fiziksel şiddet uyguladığını, başkalarının yanında cinsel içerikli sohbetler ettiğini iddia ederek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 10.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına yasal faizi ile birlikte 500.000,00 TL maddî ve 500.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini dava ve talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı-davalı erkeğin evin ihtiyaçlarını almadığı, eşine karşı "saçını aç, namaz kılma" şeklinde konuştuğu, sürekli boşanmak istediğini söylediği, eşine karşı "oğlunu öldürürüm, kızını öldürürüm" dediği, kadının çocuklarının yanında cinsel içerikli ve yatak odalarıyla ilgili şeyler konuştuğu, kadının oruç tutmasına karışarak, kadına "boşanacaksın" şeklinde konuşmalar yaptığı ve evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesi ile asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, davalı-davacı kadının ev hanımı olduğu, davacı-davalı erkeğin hem yurt dışından hem de Türkiye'den emekli olduğu, kadının sürekli ve düzenli bir gelirinin bulunmadığı anlaşıldığından kadın yararına aylık 1.500,00 TL tedbir nafakası ve 30.000,00 TL toptan yoksulluk nafakasına; kadının boşanma sebebiyle mevcut ve beklenen menfaatlerinin zedelendiği ve kişilik hakkının saldırıya uğradığı dikkate alınarak kadın yararına yasal faizi ile birlikte 40.000,00 TL maddî ve 40.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin hatalı yapıldığı, kadının kusurlarının gözetilmediği, hatalı olarak asıl davanın reddine karşı davanın kabulüne karar verildiği belirtilerek her iki dava yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı kadın vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; hükmedilen tedbir nafakasının düşük olduğu, yoksulluk nafakasının toptan olarak ödenmesini kabul etmedikleri, yoksulluk nafakasının irat şekilde hükmedilmesi gerektiği belirtilerek nafakalar ve hükmedilen maddî ve manevî tazminatların miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, usul ve yasaya uygun olan hükme yönelik yerinde bulunmayan taraf vekillerinin istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin hatalı yapıldığı, kadının kusurlarının gözetilmediği, hatalı olarak asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne karar verildiği belirtilerek her iki dava yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı kadın vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; hükmedilen tedbir nafakasının düşük olduğu, yoksulluk nafakasının toptan olarak ödenmesini kabul etmedikleri, yoksulluk nafakasının irat şekilde hükmedilmesi gerektiği belirtilerek nafakalar ve hükmedilen maddî ve manevî tazminatların miktarları yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasında; ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğin davasının reddi kararının doğru olup olmadığı, kadın yararına maddî ve manevî tazminat ile tedbir ve yoksulluk nafakası koşulları oluşup oluşmadığı ve miktarlarının hakkaniyete uygun olup olmadığı, yoksulluk nafakasının toptan verilmesinin yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 4 ücnü maddesi, 6 ıncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesi birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Boçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı-davalı erkek vekilinin tüm, davalı-davacı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı dikkate alındığında davalı-davacı kadın yararına takdir edilen maddî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddelerinde düzenlenen hakkaniyet kuralları dikkate alınarak 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca daha uygun miktarda maddî tazminat takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.

3.Davalı-davacı kadının yoksulluk nafakası talebi hakkında, 4721 sayılı Kanun'un 176 ncı maddesinin birinci fıkrası nazara alınarak, hâkimin takdir yetkisi çerçevesinde "toptan ödeme" kararı verilmesinde kanuna aykırı bir durum yok ise de; tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre kadın yararına takdir edilen toptan yoksulluk nafakası miktarının az olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda Mahkemece 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı davalı-davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın lehine hükmedilen maddî tazminat ile toptan yoksulluk nafakası miktarları yönünden ORTADAN KALDIRILMASINA,

2.İlk Derece Mahkemesi kararının kadın lehine hükmedilen maddî tazminat ile toptan yoksulluk nafakası miktarları yönünden BOZULMASINA,

3.Davacı-davalı erkek vekilinin tüm, davalı-davacı kadın vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmanın kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden Hüsnü'ye yükletilmesine,

Peşin alınan harcın istek halinde yatıran Ferdane'ye geri verilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

14.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.