Logo

2. Hukuk Dairesi2023/5148 E. 2024/2005 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, kusur durumu, velayet, maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk ve iştirak nafakası miktarlarının belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/16 E., 2023/41 K.

DAVA TARİHİ : 02.10.2018

KARAR : Başvurunun kabulüyle yeniden esas hakkında hüküm tesisi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Erzurum 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/564 E., 2021/327 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'ilerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince tarafların kusur değerlendirmesi, kadın yararına hükmedilen maddîve manevîtazminat miktarları ile talep olmamasına rağmen nafakalara artış uygulanması yönünden yeniden esas hakkında hüküm tesisine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı kadın dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; erkeğin üzerine düşen görevleri yerine getirmediğini, hakaret, küfür ve tehdit ettiğini, kendisine iftira attığını iddia ederek davanın kabulüne, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyet inin anneye verilmesine, çocuklar ve kendi yararına toplam aylık 1.500,00 TL nafakaya, kadın yararına 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2.İlk Derece Mahkemesinin 03.11.2020 tarihli celsesinde davacı kadın vekili; nafakalara yönelik talep sonucunu kadın yararına aylık 750,00 TL ve ortak çocuklar Seda, Tuana ve Abdurrehim yararına ayrı ayrı aylık 250,00 TL olarak açıklamıştır.

II. CEVAP

Davalı erkek cevap dilekçesinde özetle; eşini sevdiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin tayininin başka bir ile çıkması sebebiyle lojmanın boşaltılması gerekmesi üzerine evin başka bir yere kadın tarafından taşındığı, erkeğin kadına yönelik kötü söz ve davranışlarının bulunduğu, kadına ve çocuklarına karşı fiziksel şiddet uyguladığı, evin ihtiyaçlarını karşılamadığı, kadının iffetine yönelik sözler söylediği, erkeğin evin ve çocukların ihtiyaçları ile ilgilenmediği, masraflar konusunda aile bireylerini baskılandığı, bu haliyle erkeğin ağır kadının hafif kusurlu sayıldığı anlaşılmakla davanın kabulüne, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuk Tuana ve Abdurrehim'in velâyet inin anneye verilmesine, baba ile çocuklar arasında kişisel ilişki kurulmasına, kadın yararına aylık 750,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, ortak çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 250,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, nafakalara her yıl ÜFE oranında artış uygulanmasına, kadın yararına 15.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin tam kusurlu olduğunu, takdir edilen tazminat miktarlarının az olduğunu, tazminat taleplerini yönünden vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur değerlendirmesi, davanın kabulü, tanıkların tarafsız olmadığı, velâyet, nafaka ve tazminatlara hükmedilmemesi gerektiği yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince, erkeğin çalıştığı Erzurum Şeker fabrikasının özelleştirilmesi sonucu erkeğin tayininin Malatya’ya çıkması nedeniyle lojman tahsisinin sona ereceği ve lojmanı boşaltma mecburiyetinde olduğu değerlendirildiğinde lojmanın boşatılmasının davacı kadına kusur olarak yüklenmesi ve kadının dava dilekçesinde erkeğin kendisine fiziksel şiddet uyguladığına dair iddiası bulunmadığından fiziksel şiddetin davalı erkeğe kusur olarak yüklenmesi doğru olmadığından; davalı erkeğin davacı kadına yönelik kötü sözlerinin bulunması, evin ihtiyaçlarını karşılamaması, kadının iffetine yönelik sözler söylemesi, evin ve çocukların ihtiyaçları ile ilgilenmemesi, masraflar konusunda aile bireylerinin baskılanması şeklindeki davranışları nedeniyle tam kusurlu olduğu anlaşılmakla, kusur tespitinin bu şekilde düzeltilmesine; boşanmaya neden olan olaylarda davalı erkeğin tam kusurlu olduğu, erkeğin bu kusurlu davranışlarının aynı zamanda davacı kadının kişilik haklarına saldırı niteliği taşıdığı ve mevcut veya beklenen menfaatlerinin boşanma yüzünden zedelendiğinden, davacı kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi koşullarının gerçekleştiği, ancak hakkaniyet ilkesi gözetildiğinden kadın yararına hükmedilen tazminat miktarlarının az olduğu, boşanma davasının fer'î niteliğindeki maddî ve manevîtazminatların red ve kabul kısımlarına ilişkin olarak taraflar yararına vekâlet ücretine hükmedilmeyeceğinden ilk derece mahkemesinin boşanma ve ferileri yönünden tek vekâlet ücretine karar vermesinde isabetsizlik bulunmadığı, ortak çocuklar hakkında düzenlenen SİR ile idrak çağında bulunan çocukların velâyet konusunda annenin yanında kalmak istediklerine dair görüşleri dikkate alınarak velâyetlerin anneye verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, düzenli ve devamlı bir geliri bulunmayan, boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek olan kusursuz davacı kadın hakkında yoksulluk nafakasına hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, ancak talep ile bağlılık ilkesi gereği davacı kadının, nafakaların her yıl artırımına ilişkin bir talebi bulunmadığı halde nafakaların ÜFE oranında arttırılmasına ilişkin hüküm usul ve yasaya aykırı olduğundan; davacı kadın vekilinin vekâlet ücretine , davalı erkek vekilinin maddî ve manevî tazminat ve velâyete yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı kadın vekilinin kusur, maddî ve manevî tazminata, davalı erkek vekilinin kusur ve nafakaya uygulanan artış oranlarına yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile hükmün 3-4-5 nolu bendlerinin kaldırılarak kadın yararına 25.000,00 TL maddî ve 25.000,00 TL manevî tazminata ve çocuklar Tuana ve Abdurrehim yararına ayrı ayrı aylık 250,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 750,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur değerlendirmesi, davanın kabulü, velâyet, nafaka ve tazminatlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; tarafların açtığı evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasında; geçimsizlik bulunup bulunmadığı, varsa geçimsizlikte kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk ve iştirak nafakası ile miktarlarının hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü maddesi birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci, 176 ncı, 182 nci maddesi, 323 üncü maddesi, 327 inci maddesi, 330 uncu maddesi, 336 ıncı maddesi, 6098 sayılı Türk Boçlar Kanunu'nun 50 ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.