Logo

2. Hukuk Dairesi2023/5157 E. 2024/1699 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davalarında, boşanmaya sebep olan olaylar, kusur durumu, velayet, nafaka ve tazminat hususlarında ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve uygulanması gereken hukuk kuralları değerlendirilerek, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle istinaf mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/763 E., 2023/745 K.

DAVA TARİHİ : 30.09.2021-20.05.2022

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 9. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/736 E., 2023/138 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleştirilen davanın kabulü ile boşanma ve fer'ilerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

... kadın vekili dava ile birleştirilen davaya cevap dilekçesinde; erkeğin, evliliğin başından itibaren aile konutu temin etmediğini, birlik görevlerini yerine getirmediğini, kıskançlık yaptığını, her fırsatta boşanacağını ve ortak çocuğu istemediğini söylediğini, alkol kullandığını, hiçbir zaman düzenli olarak çalışmadığını, çocuğun ihtiyaçlarını müvekkilinin karşıladığını, müvekkiline psikolojik ve fiziki şiddet uyguladığını, hakaret ve tehdit ettiğini, öfke kontrolü problemi bulunduğunu, kendi ailesini her zaman ön planda tuttuğunu, erkeğin davranışlarına dayanamayan müvekkilinin 2015 yılı Ağustos ayında Belçika'ya ailesinin yanına döndüğünü, o tarihten itibaren tarafların ayrı yaşadığını, erkeğin iddialarını ve davasını kabul etmediklerini, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin müvekkiline verilmesine, çocuk lehine aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili lehine aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin birleştirilen davasının reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı-davacı erkek, davaya cevap vermemiştir.

2.Davalı-davacı erkek vekili birleştirilen dava ve cevaba cevap dilekçesinde; müvekkilinin, kadının ailesi tarafından istenmediğini ve dışlandığını, kötü muamelede bulunduklarını, kadının ise bu duruma karşı sessiz kaldığını, müvekkiline hiçbir zaman destek olmadığını, kadının ailesinin yurt dışında yaşamasını istediklerini ve bu hususta baskı yaptıklarını, müvekkiline bağırıp, azarladığını, kıskançlık yaptığını, yükümlülüklerini yerine getirmediğini, müvekkilini ortak çocuk ile tehdit ettiğini, çocuğu da alarak müvekkilinin haberi olmaksızın Belçika'ya gittiğini ve bir daha ülkeye dönmediğini, müvekkilinin çocuğu ile ilgilenmesini, görüşmesini engellediğini, müvekkilinin telefonlarını açmadığını, iletişimini kestiğini, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin müvekkiline verilmesine, çocuk lehine aylık 2.000,00 TL iştirak nafakasına, kadının davasının redine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların yedi yıldır ayrı yaşadıkları, erkeğin ayrı bir aile konutu tesis etmediği, eşinin annesine "Kızın bana dul geldi, karınındaki piçle geldi, kızını da çocuğu da istemiyorum" şeklinde söylediği, kadının ise eviyle ilgilenmediği, ortak çocuğu babasına göstermediği, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında erkeğin ağır kusurlu, kadının ise az kusurlu olduğu, kadının yurt dışında çalıştığı, sabit ve düzenli gelir sahibi olduğu, boşanma nedeniyle yoksulluğa düşmeyeceği, mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen, boşanmaya sebep olan olaylar nedeniyle kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın lehine, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, evlilik süresi, kusur dereceleri, paranın alım gücü, boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı ve hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak maddî ve manevî tazminata, alınan sosyal inceleme raporu, ortak çocuğun annesinin yanında kalması, anne bakım ve ilgisine muhtaç bir çağda bulunması, annesiyle uyumlu ve mutlu olduğunun belirtilmiş olması sebebiyle ortak çocuğun velâyetinin annesine bırakılmasına, babası ile kişisel ilişki tesisine, velâyet hakkı kendisine bırakılmayan eşin, çocuğun ihtiyaçlarına katkıda bulunması gerektiğinden çocuk lehine iştirak nafakasına karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile asıl ve birleştirilen davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile çocuk arasında yatısız kişisel ilişki tesisine, çocuk lehine 1.000,00 TL iştirak nafakasına, kadın lehine 40.000,00 TL maddî ve 40.000,00 TL manevî tazminata, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiştir

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.... kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; birleştirilen davanın kabulü, kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası talebinin reddi, kadın lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı-davacı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, velâyet ve kişisel ilişki düzenlemesi, ortak çocuk lehine hükmedilen iştirak nafakası ile kadın lehine hükmedilen maddî, manevî tazminat ve miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile taraf vekillerinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.... kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; birleştirilen davanın kabulü, kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası talebinin reddi, kadın lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarları yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-davacı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, velâyet ve kişisel ilişki düzenlemesi, ortak çocuk lehine hükmedilen iştirak nafakası ile kadın lehine hükmedilen maddî, manevî tazminat ve miktarları yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davalarının ispatlanıp ispatlanmadığı ve kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, velâyet ve kişisel ilişki düzenlemesinin yerinde olup olmadığı, ortak çocuk lehine iştirak nafakası, kadın lehine maddî, manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı, kadın lehine yoksulluk nafakası verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü ve 175 inci maddesi, 182 nci, 323 üncü, 327 nci, 328 inci, 330 uncu ve 336 ncı maddesi; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

13.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.