"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/88 E., 2023/439 K.
KARAR : Kısmen kabul
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen karşılıklı boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda davalı-karşı davacı kadının manevî tazminat ve yoksulluk nafakası talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-karşı davalı erkek ve davalı-karşı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı erkek dava dilekçesinde; davanın kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; asıl davanın reddi ile karşı davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanunun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk yararına aylık 850,00 TL tedbir-iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.150,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasına, 120.000,00 TL maddî ve 130.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 30.04.2019 tarihli kararı ile boşanmaya sebebiyet veren olaylarda fiziksel şiddet uygulayan, hakaret içeren sözler söyleyen, başka bir kadınla birliktelik yaşamak isteyen, kadını evden kovan, ekonomik şiddet uygulayan davacı-karşı davalı erkeğin tam kusurlu davranışlarının olduğu gerekçesi ile kadının davasının kabulüne tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 300,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 400,00 TL yoksulluk nafakasına, 30.000,00 TL maddî ve 25.000,00 TL manevî tazminata ve erkeğin karşı davasının reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin 30.04.2019 tarihli kararına karşı;
1.Davacı- karşı davalı erkek vekili; yoksulluk nafakası ve tazminatlar yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı- karşı davacı kadın vekili; maddî-manevî tazminat, iştirak ve yoksulluk nafakası miktarları yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 09.05.2022 tarihli kararı ile kadının bir kısmı boşanmanın fer'i niteliğinde, bir kısmı boşanmanın fer'i niteliğinde bulunmayan maddî tazminat istemine yönelik hükme ilişkin istinaf taleplerinin esasa dair yönler incelenmeksizin esastan kabulüne, bu yöndeki hükmün kaldırılmasına, açıklanan eksiklikler yerine getirilerek sonucu uyarınca kadının maddî tazminat talebine ilişkin yeniden hüküm tesisi için dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, tarafların diğer istinaf taleplerinin ise kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre usul ve kanuna uygun olması gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin 09.05.2022 tarihli kararına karşı davalı-karşı davacı kadın vekili iştirak ve yoksulluk nafakalarının ve manevî tazminatın miktarı yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemiz 14.12.2022 tarihli ilamı ile tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, paranın alım gücüne, kusur durumuna, kişilik haklarına, özellikle aile bütünlüğüne yapılan saldırının ağırlığına göre davalı-karşı davacı kadın yararına hükmolunan manevî tazminat ve yoksulluk nafakasının az olduğu gerekçesi ile hükmün bozulmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise ortak çocuğun ergin olduğunun anlaşılmasına göre onanmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla bozma ilamına uyulmakla tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kusur dereceleri, kadının kişilik haklarına yapılan saldırının niteliği ve ağırlığı, paranın alım gücü dikkate alınarak davalı-davacı kadın yararına, 100.000,00 TL manevî tazminat ve aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakası ödenmesine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı erkek ve davalı-karşı davacı kadın vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı- karşı davalı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek özetle; kadının geliri kendisine ait olan dini eğitim verilen bir kurs-anaokulu sahibi olduğunu, sosyal ekonomik durum araştırmasının gereği gibi yapılmadığını, hükmedilen nafaka ve tazminat miktarlarının oldukça yüksek olduğunu, erkeğin esnaflık yaptığını ve daha sonra da işlerinin bozulması nedeniyle ciddi bir borç yükü ile işyerini kapattığını, yaşı ve sağlık problemleri nedeniyle iş bulamadığını, babasından intikal eden 2 ev ile arsa, tarla bulunduğunu ancak bahsi geçen yerlerin 1 anne ve 5 çocuk olmak üzere 6 mirasçısı bulunduğunu hissesinin sadece 3/20 oranında olduğunu belirterek manevî tazminat ve yoksulluk nafakası yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı- karşı davacı kadın vekili katılma yolu ile verdiği temyiz dilekçesinde ; davanın açılış yılından bu yana alım gücünün aşırı oranda düştüğünü ve paranın değer kaybettiğini, mevcut olan yüksek enflasyon ile kadının bu para ile temel ihtiyaçlarını gidermesi, faturalarını ödemesinin mümkün olmadığını, iki çocuğun üniversite öğrencisi olduğunu, yoksulluk nafakasının davanın her aşamasında talep edilebilmesi göz önüne alınarak kadın lehine aylık 8.500,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmesini istediklerini, hükmedilen mavevi tazminat düşük kaldığını velirterek yoksulluk nafakası ve manevî tazminatın miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında kadın yararına hükmedilen manevî tazminat ve yoksulluk nafakasının miktarı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 174 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrası, 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı-karşı davalı erkeğin ve davalı-karşı davacı kadın vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
28.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.