Logo

2. Hukuk Dairesi2023/5162 E. 2024/1700 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında kusur belirleme, kadın lehine hükmedilen manevi tazminatın miktarı ve erkeğin reddedilen maddi-manevi tazminat taleplerinin yerindeliği uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve dosya kapsamına göre, ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu değerlendirilerek istinaf mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/432 E., 2023/524 K.

DAVA TARİHİ : 08.10.2019 - 09.12.2019

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 29. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/47 E., 2022/31 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davanın kabulü ile boşanma ve fer'ilerine karar verilmiştir.

Kararın davalı-davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı kadın vekili dava ile cevaba ve karşı davaya cevap dilekçelerinde; erkeğin sorumluluklarını yerine getirmediğini, müvekkilinin engelli olmasından dolayı erkeğin her konuda yardımcı olacağı sözüne rağmen yardımcı olmadığını, maddî olarak zor durumda bıraktığını, müvekkilinin tedavi süreçlerine destek olmadığını, iş çıkışında ailesinin yanına giderek eve geç geldiğini, hakaret ettiğini ve aşağıladığını, psikolojik şiddet uyguladığını, eve almadığını, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine 75.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin karşı davasının reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili cevap ile karşı dava dilekçesinde; kadının iddialarının asılsız olduğunu, davayı kabul etmediklerini, kadının ailesinin evliliğe müdahalesine sessiz kaldığını, müvekkiline hakaret edip tehdit ettiklerini, müvekkilinin yeğeninin engelli olması nedeniyle bakımı nedeniyle eve geç geldiğini, müvekkiline eş yerine bakıcı gibi davrandığını, maaşının yüksek olmasını dile getirdiğini, kadın ve ailesinin müvekkilini evden kovduklarını, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine 150.000,00 TL maddî ve 150.000,00 TL manevî tazminata, ortak hanedeki eşyaların aynen iadesine, olmadığı takdirde şimdilik 1.000,00 TL bedelinin tahsiline, kadının davasının reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin, eşini ve evini ihmal eder derecede yeğeni ile ilgilenmekle evlilik birliğini ve evlilik birliğinin üzerine yüklediği yükümlülükleri ihlal ettiği, eşinin tedavisi ile yeterince ilgilenmediği, en son tartışmalarında kapının kilidini içeriden kilitleyerek kadını eve almadığı, kadına "Sen delisin, psikolojik ilaç kullanıyorsun" şeklinde söyleyerek aşağıladığı, "Sen kadınsın erkek işlerine karışma" şeklinde söyleyerek söz hakkı tanımadığı, eşinin babasına ve annesine hakaret ettiği, kadının ise, ailesinin evliliğine müdahale ettiği, eşinin yemek yeme şekline kadar aşağılayıp rencide ettiği, kendi maaşının daha fazla olduğunu söylediği, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu, kadının kişilik haklarına saldırı nedeniyle kanuni koşulları oluştuğundan, tarafların kusuru sosyal ve ekonomik durumu, yaşları, evlilik süresi dikkate alınarak kadın lehine manevî tazminata, erkeğin ağır kusurlu olması nedeniyle tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile asıl ve karşı davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, kadın lehine 20.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, erkeğin eşya alacağı davasının tefrikine karar verilmiştir

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı-davacı erkek vekili, boşanma kararını istinaf etmediklerini, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen manevî tazminat ve miktarı ile erkeğin reddedilen maddî ve manevî tazminat talepleri yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davalı-davacı erkek vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-davacı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen manevî tazminat ve miktarı ile erkeğin reddedilen maddî ve manevî tazminat talepleri yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, kadın lehine manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı, erkeğin reddedilen maddî ve manevî tazminat talepleri toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin ikinci fıkrası; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

13.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.