"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/471 E., 2023/578 K.
DAVA TARİHİ : 17.08.2021
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Eskişehir 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/466 E., 2022/69 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; erkeğin kumar oynadığını, borçlandığını, sorumsuz olduğunu, evin ihtiyaçlarını karşılamadığını, eşine ve ortak çocuğa ilgisiz olduğunu, evin maddî ve manevî bütün yükünün kadın üzerinde olduğunu, eve gelmediği günler olduğunu, eşyaları kırdığını ve tarafların aracını satarak parasını harcadığını iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk yararına aylık 2.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 2.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 250.000,00 TL maddî, 250.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Dava dilekçesi davalı erkeğe 04.09.2021 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı erkek davaya süresi içinde cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kumar oynayan, kumar oynamayacağına dair söz vermesine rağmen sözünde durmayan, bayram arefesinde evine gitmeyen, kurban ile ilgilenmeyen, eve para harcamayan, alışveriş yapmayan ve çalışmasına rağmen parası bittiğinde eşinden sigara parası isteyen erkeğin tam kusurlu olduğu, erkeğin kumar alışkanlığını bırakmayıp sorumluluklarını yerine getirmeyerek eşine uyguladığı psikolojik ve ekonomik şiddetin kadının kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, düzenli geliri bulunan kadının boşanmakla yoksulluğa düşmeyeceği, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesinin üstün yararına olacağı ve velâyet kendisine verilmeyen eşin çocukların bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmakla yükümlü olduğu gerekçesi ile; davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuk Mehmet'in velâyetinin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocuk yararına hükmedilmiş olan aylık 400,00 TL tedbir nafakasının karar tarihi itibariyle aylık 600,00 TL'ye yükseltilmesine ve kararın kesinleşmesinden sonra aylık 600,00 TL iştirak nafakası olarak devamına, kadın yararına hükmedilen tedbir nafakasının karar tarihi itibariyle kaldırılmasına, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine ve kadın yararına 15.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; tedbir nafakasının kaldırılması, reddedilen yoksulluk nafakası talebi ve çocuk yararına hükmedilen nafakalar ile kadın yararına hükmedilen tazminatların miktarı yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkeğe yapılan tebligatların usulsüz olduğunu, erkeğin eşini sevdiğini ve boşanmak istemediğini ve nafaka ve tazminat miktarlarının fazla olduğunu belirterek tamamı yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava dilekçesi ve duruşma gününün davalı erkeğe usulüne uygun olarak tebliğ edildiği ve davalının duruşmaya gelerek davanın reddine karar verilmesini talep ettiği, erkek ile aynı düzeyde gelir elde eden kadının boşanmakla yoksulluğa düşmeyeceği ve kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile; istinaf başvurularının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; tedbir nafakasının kaldırılması, reddedilen yoksulluk nafakası talebi ve çocuk yararına hükmedilen nafakalar ile kadın yararına hükmedilen tazminatların miktarı yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
2.Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek tamamı yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davanın kabulü, kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen tazminatlar, tazminatların miktarı, kadın yararına hükmedilen tedbir nafakasının kaldırılması, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddi ve ortak çocuk yararına hükmedilen nafakalar noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 182 nci maddeleri, 327 ve 328 inci maddelerinin birinci fıkraları ve 330 uncu maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı erkek vekilinin tüm, davacı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre, velâyetleri anneye verilen ortak çocuk Mehmet yararına takdir edilen iştirak nafakası azdır. Mahkemece 4721 sayılı Kanun’un hakkaniyet ilkesi ile ilgili 4 üncü maddesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortak çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakasının miktarı yönünden ORTADAN KALDIRILMASINA,
2.İlk Derece Mahkemesi kararının ortak çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakasının miktarı yönünden BOZULMASINA,
3.Davalı erkek vekilinin tüm, davacı kadın vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde temyiz eden Gülay'a iadesine,
Aşağıda yazılı temyiz karar harcının temyiz eden İbrahim'e yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, karardan bir örneğin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
06.03.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.