Logo

2. Hukuk Dairesi2023/5188 E. 2024/1515 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur oranı, nafaka ve tazminat miktarlarının belirlenmesi uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki deliller ve tarafların beyanları değerlendirildiğinde, yerel mahkemenin boşanma kararı, kusur belirlemesi ve hükmedilen nafaka ile tazminat miktarının usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek istinaf mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/448 E., 2023/515 K.

DAVA TARİHİ : 17.06.2020

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kırşehir 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/214 E., 2021/584 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın dava ve vekili cevaba cevap dilekçesinde; erkeğin eve geç geldiğini, fiziksel şiddet ve hakaretleri olduğunu, başka kadınla mesajlaştığını, borçlandığını, eve hacizler geldiğini, kendisini tehdit ettiğini, sinirlendiğinde eşyaları kırdığını, Adana'ya çalışmaya gittiğini, tarafların bir yıldır bir araya gelmediğini ve kadına para göndermediğini iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap ve ikinci cevap dilekçesinde; erkeğin eşini sevdiğini, taraflar arasında boşanmayı gerektirecek bir geçimsizlik bulunmadığını, erkeğin maliki olduğu konutu kredi çekip erkeğe vermesi için kadının kardeşinin eşine devrettiğini, erkeğin kredi borcunu beş yıl boyunca ödediğini ancak akabinde evin kadın eşin yönlendirmesi ile satılarak paranın büyük bölümünün ortak çocuğun hesabına yatırıldığını, erkeğin hesabına düşük bir meblağ ödendiğini, bunun üzerine erkeğin kadının kardeşinin eşi ile tartıştığını, kadının ortak çocukları babalarına karşı olumsuz yönlendirdiğini ve erkeğin uzaklaştırma kararları sebebiyle evden ayrıldığını iddia ederek davanın reddine hükmedilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda eşinin dış görüşünü beğenmeyerek ona aşağılayıcı sözler söyleyen, eşini tehdit eden, başka kadınla mesajlaşarak güven sarsıcı davranışları olan, borçlanarak ortak konuta haciz gelmesine sebebiyet veren ve evi terk ederek uzun süredir ayrı yaşayan erkeğin tam kusurlu olduğu, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği ve kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği gerekçesi ile; davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın yararına aylık 750,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 30.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin eşini sevdiğini, taraflar arasında boşanmayı gerektirecek bir geçimsizlik bulunmadığını, erkeğin maliki olduğu konutu kredi çekip erkeğe vermesi için kadının kardeşinin eşine devrettiğini, erkeğin kredi borcunu beş yıl boyunca ödediğini ancak akabinde evin kadın eşin yönlendirmesi ile satılarak paranın büyük bölümünün ortak çocuğun hesabına yatırıldığını, erkeğin hesabına düşük bir meblağ ödendiğini, bunun üzerine erkeğin kadının kardeşinin eşi ile tartıştığını, erkeğe yüklenen kusurların gerçekleşmediğini ve tazminat ve nafaka miktarlarının fazla olduğunu belirterek tamamı yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile, istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek tamamı yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davanın kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci ve 330 uncu maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.