Logo

2. Hukuk Dairesi2023/5202 E. 2024/4510 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kusurun belirlenmesi, nafaka ve tazminat miktarları, velayet ve kişisel ilişki tespiti hususlarında anlaşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesinin, davalı-davacı erkek vekilinin velayete ilişkin istinaf talebini incelememesi, 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesine aykırı olarak hatalı istinaf sınırlaması yapılması ve 297. maddenin ikinci fıkrasına aykırı olarak her bir talep hakkında ayrı ayrı hüküm kurulmaması bozmayı gerektirmiş ve temyiz olunan karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/238 E., 2023/632 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulması

İLK DERECE MAHKEMESİ : KDZ.Ereğli Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/184 E., 2021/813 K.

Taraflar arasındaki nafaka ve boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davaların kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı- davalı vekili dava dilekçesinde özetle; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 197 ncı maddesi gereğince kadın için 2.000,00 TL, ortak çocuk lehine aylık 3.000,00 TL tedbir nafakasının davalı- davacıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.

2.Birleşen davaya cevap dilekçesinde; erkeğin iddialarının asılsız olduğunu belirterek, karşı tarafın tüm taleplerinin reddine, boşanmaya karar verilmesi halinde ise, çocukların velâyetinin müvekkiline verilmesi, müvekkili lehine 2.000,00 TL yoksulluk nafakası, ortak çocuklar yararına ayrı ayrı 2.000,00'er TL iştirak nafakası ve müvekkili lehine ayrı ayrı 100.000,00'er TL maddî ve manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı- davacı erkek vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanma, velâyet ve 100.000,00'er TL maddî ve manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl dava yönünden dava tarihi olan 08.03.2019 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere kadın lehine aylık 800,00 TL, ortak çocuk ... lehine aylık 700,00 TL tedbir nafakasının davalı- davacısı ...'den alınarak davacı- davalıya verilmesine, (Mahkemenin 11.10.2019 tarihli ara kararı ile; boşanma dava tarihi olan 23.07.2019 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere davacı- davalısı ... lehine takdir edilen aylık 1.000,00 TL, 2013 doğumlu ... lehine takdir edilen aylık 600,00 TL olmak üzere toplam aylık 2.300,00 TL tedbir nafakasının infazında tekerrüre düşülmemesi kaydıyla), ortak çocuk ...'ın reşit olduğu anlaşılmakla ... lehine talep edilen tedbir nafakası yönünden karar verilmesine yer olmadığına, birleşen davanın kabulü ile, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince

boşanmalarına, velâyetin birleşen davalı anneye verilmesine, birleşen davacı erkeğin maddî ve manevî tazminat talebinin reddine, 25.000,00 TL maddî, 25.000,00 TL manevî tazminatın birleşen davacı erkekten alınarak, birleşen davalı kadına verilmesine, birleşen davalı kadının ziynet talepleri yönünden usulüne uygun olarak açılmış bir dava bulunmadığından bu talep hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı- davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, nafakaların ve tazminatların miktarları, kişisel ilişki düzenlemesi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı- davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, nafakalar, asıl davada takdir edilen tedbir nafakası, tazminatlar, asıl davada takdir edilen vekâlet ücreti, müşterek konutun tahsis kararı, velâyet yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı erkek vekili tarafından yerel mahkeme kararına karşı müşterek konutun davacı kadın ve ortak çocuklara tahsisine ilişkin kararın kaldırılması yönünde istinaf başvurusunda bulunulmuş ise de; boşanma kararının kesinleştiği dikkate alındığında, konut tahsisine ilişkin tedbir kararının kendiliğinden kalkacağı ve istinaf başvurusunun konusuz kaldığı anlaşılmakla, konut tashihi ile ilgili istinaf başvurusu hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği, erkek vekili tarafından kişisel ilişki süresinin yetersiz olduğu ve şeklinin hukuka aykırı olduğu yönünde istinaf başvurusunda bulunulmuş ise de, dosya üzerinde yapılan incelemede; yerel mahkemece yapılan kişisel ilişki düzenlemesinin çocukla baba arasındaki duygu bağının gelişmesine uygun olmadığı, babanın, babalık duygusunun tatminden uzak olduğu ve çocuğun baba rol modeline imkan vermediği ve kişisel ilişki süresinin yetersiz olduğu, tarafların tespit olunan ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin ağır kusurlu oluşu, evlilikte geçen süre, paranın satın alma gücü ve hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında boşanmakla en azından davalı- davacı eşin maddî desteğinden yoksun kalacağı ve davalının kusurlu davranışları neticesinde kişilik haklarının zedelendiği anlaşılan kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesinde usul ve esas yönünden herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı, ancak hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarlarının düşük olduğu, kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası ile, ortak çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakası miktarlarının düşük olduğu gerekçesi ile ilgili bentlerin kaldırılmasına, velâyeti anneye verilen ortak çocuk ile, baba arasında; her ayın 1. ve 3. hafta sonu Cumartesi günü sabah saat 09.00’dan Pazar günü 17.00'ye kadar dini bayramların 2. günü saat 12.00'den bayramın son günü saat 17.00'ye kadar, her yıl Temmuz ayının 1.günü saat 09.00'dan-31.Temmuz günü saat 17.00'ye kadar, sömestir tatilinin ilk pazartesi günü sabah saat 09.00dan izleyen Pazar günü saat 17.00'ye kadar ve her yıl anneler günü saat 09.00'dan 20.00'ye kadar süre başlangıcında çocukların bizzat davalı- davacı baba tarafından, davacı- davalı anne yanından alınıp, süre sonunda bizzat davalı- davacı babaya teslim edilmek suretiyle kişisel ilişki tesisine, kadın yararına 75.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine, kadın yararına aylık 1.500,00 TL yoksulluk nafakası ile çocuk yararına aylık 1.000,00 TL iştirak nafakasının erkekten alınarak, kadına ödenmesine, diğer istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı- davalı kadın vekili; nafakaların ve tazminatların miktarı ve kişisel ilişkinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı- davacı erkek vekili; asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, kişisel ilişkinin miktarı, tazminatlar, nafakalar, velâyet, konutun kadın yararına tahsisinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına nafaka ile tazminat şartlarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı, velâyetin anneye verilmesi ile çocukla baba arasında kurulan kişisel ilişkinin uygun olup olmadığı, ortak konutun kadına tahsisinin doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü ve 6 ncı maddeleri, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi. 6100 sayılı Kanun'un 297 nci ve 355 nci maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

Somut olayda, davalı-davacı erkek vekili tarafından velâyete yönelik de istinaf edildiği halde, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf sınırlaması doğru yapılmadığı ve davalı- davacı erkek vekilinin velâyete yönelik istinaf talebi hakkında inceleme yapılmadığı anlaşılmaktadır. 6100 sayılı Kanun'un 355 inci maddesi uyarınca re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ayrıca 6100 sayılı Kanun'un 297 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca hükmün sonuç kısmında her bir talep hakkında ayrı ayrı hüküm kurulmalı ve taleplerden her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. O halde, Bölge Adliye Mahkemesince, davalı-davacı erkek vekilinin velâyete yönelik istinaf talebi hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekirken hatalı istinaf sınırlaması yapılarak davalı- davacı erkek vekilinin velâyete yönelik istinaf talebinin incelenmemesi doğru olmayıp bu husus bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma nedenine göre istinaf edilen yönlerden yeniden hüküm kurulacağından diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine,

Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,11.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.