"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1351 E., 2023/316 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 15. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/384 E., 2022/462 K.
Taraflar arasındaki tapu iptal ve tescil ile aile konutu şerhi konulması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı ... Vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı ... Vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ve davalılardan ...'in 23.03.1980 tarihinden beri ve halen evli olduklarını, 20.04.1989 tarihinden beri ... 4 no'lu parsel numaralı bağımsız bölümde yer alan taşınmazı aile konutu olarak kullandıklarını, davalı eş ...'in davacının bilgisi ve açık rızası olmaksızın kendisi üzerine kayıtlı ve aile konutu olan taşınmazı diğer davalı ...'e 16.06.2017 tarihinde sattığını, müvekkilinin açık rızası alınmadan yapılan işlemin geçerliliğinin bulunmadığını, taşınmazın hali hazırda aile konutu olarak kullanılmaya devam edildiğini, taşınmazı devralan davalı ...'in iyi niyetli olmasının işlemin geçerliliğini etkilemeyeceğini iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 194 üncü maddesi gereğince davasının kabulüne, davalı ... adına olan tapu kaydının iptalini, eski malik davalı eş adına tescilini, tapu kaydına aile konutu şerhi işlenmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın aile konutu olmadığını, aile konutu olduğu düşünülse bile üzerinde aile konutu şerhi bulunmadığını, aile konutu olduğunun bilinmesinin imkansız olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların evlilik birliği süresince dava konusu taşınmazda ikamet ettikleri, taşınmazın aile konutu niteliğinde olduğu, davalı ...'e 16.06.2017 tarihinde devri öncesinde aile konutu olan taşınmazın satışı için davalı ... tarafından davacının rızasının alındığına dair bir belge bulunmadığı gibi, bu rızanın sözlü olarak yapıldığına dair dosyaya herhangi bir delil de sunulmadığı, satış işleminin davacının rızası alınmaksızın yapılması nedeniyle geçerli olmayacağı gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 194 üncü maddesi gereğince davanın kabulüne, dava konusu taşınmazın davalı ... adına olan tapu kaydının iptali ile davalı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulmasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; cevap dilekçesini tekrarlamakla birlikte, tapuya güvenerek aldığını,tapuda şerhin bulunmadığını, rızanın alınmamasının tapuya güven ilkesinin istisnasını oluşturmayacağını, tanıklarının dinlenilmeden eksik inceleme ile karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararın tümü yönünden kaldırılmasını, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile yapılan yargılama ve toplanan delillerden, davacı ile davalı eşin 23.03.1980 tarihinden beri evli oldukları ve dava konusu taşınmazı 20.04.1989 tarihinden beri aile konutu olarak kullandıkları hususunun dosyaya sunulan faturalar, ödeme belgeleri, davacı ve davalı eşe ait mernis kayıtları ve tanık beyanları ile sabit olduğu, davalı eş adına kayıtlı taşınmazın 16.06.2017 tarihinde davalı ...'na devredildiği, davacı eşin söz konusu devir işlemine dair açık rızasının alındığına dair dosyaya somut kanıt sunulmadığı; davalı ... vekilinin 05.04.2022 tarihli celsede tanık bildirmediklerini ve tanık dinletmeyeceklerini belirttikleri gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin birinci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı ... vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; istinaf sebeplerinin tekrarlamakla birlikte, kararın hatalı olduğunu, eksik inceleme ile karar verilmesinin doğru olmadığını, iyi niyetinin korunmasının gerektiğini ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının tümü yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, aile konutu nedeniyle tapu iptal ve tescil ile aile konutu şerhi davasında, iyiniyet iddiası, rızanın ispat edilip edilmediği, davanın kabulünün yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 2 inci, 194 üncü ve 1023 üncü maddeleri. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı ... vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
16.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
...