"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/429 E., 2023/664 K.
DAVA TARİHİ : 26.02.2020-12.03.2020
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Polatlı Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/152 E., 2022/82 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı olarak açılan boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davalı-davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
... kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçelerinde özetle; erkeğin alkol ve uyuşturucu kullandığını, fiziksel şiddet uyguladığını, küfür ve hakaret ettiğini, "annemin sözünden çıkarsan öldürürüm" diyerek tehdit ettiğini, 4-5 yıl önce kadının annesine hakaret ettiğini, ailesi ile görüştürmediğini, kadını kovduğunu ve eve dönmemesi hususunda tehdit ettiğini, ortak çocuğun doğumuna gelmediğini ve hastane masraflarını karşılamadığını, çocuğunun maddî ihtiyaçları ile ilgilenmediğini ve madde etkisindeyken çocuğun üstüne düşüp kalça kemiğinin kırılmasına neden olduğunu iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk yararına aylık 750,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; erkek hakkındaki iddiaların doğru olmadığını, kadının erkeğe ve ailesine hakaret ettiğini, tartışmalarda boşanmakla tehdit ettiğini, sürekli evi terk ettiğini, ailesinin müdahalelerine sessiz kaldığını, en son olayda ev işleri konusunda öneride bulunan erkeğin annesi ve eşi ile tartışıp evi terk ettiğini, taraflar arasında daha önceden görülen boşanma davasının reddedildiğini, karardan bir süre sonra tarafların barışıp bir araya geldiklerini, tarafların barıştığı dönemde erkeğin felç geçirdiğini ve kadının eşi ile ilgilenmeyip en son eşi ve kayınvalidesi ile tartışıp evden ayrıldığını iddia ederek kadının davasının reddini istemiş, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, çocuk yararına aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına ve erkek yararına yasal faizi ile birlikte 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda eşine fiziksel şiddet uygulayan, alkol ve madde kullanan, madde etkisi altındayken eşine küfür eden ve argo kelimeler kullanan ve eşi ve çocuğuyla ilgilenmeyen erkeğin ağır kusurlu, evliliğin son döneminde felç geçiren eşine "sen artık bir işe yaramazsın bana bakamazsın" diyerek evden ayrılan ve eşi felç geçirdikten sonra onunla ilgilenmeyen kadının az kusurlu olduğu; boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği, uzman raporu, ortak çocuğun yargılama sürecinde annesi yanında yaşaması ve uzmana verdiği beyanlar dikkate alındığında çocuğun velâyetinin anneye verilmesinin üstün yararına olacağı ve velâyet kendisine verilmeyen eşin çocukların bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmakla yükümlü olduğu gerekçesi ile; her iki davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuk Nermin'in velâyetinin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocuk yararına aylık 350,00 TL tedbir ve 750,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 400,00 TL tedbir ve 600,00 TL yoksulluk nafakası ile 20.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata ve erkeğin manevî tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen tazminatlar, nafakalar ve velâyet düzenlemesi yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile, istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen tazminatlar, nafakalar ve velâyet düzenlemesi yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava karşılıklı açılan boşanma davası olup erkeğin davasındaki boşanma hükmü kadın tarafından istinaf kanun kanun yoluna başvurulmamak suretiyle kesinleşmiş olmakla, uyuşmazlık kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen tazminatlar, kadın ve ortak çocuk yararına hükmedilen nafakalar ve velâyet düzenlemesi noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci ve 182 nci maddesi, 327 ve 328 inci maddelerinin birinci fıkraları, 330 uncu ve 336 ncı maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle erkeğe kusur olarak yüklenen "eşine fiziksel şiddet uyguladığı, madde kullandığı ve madde etkisindeyken küfür ettiği ve eşi ile ilgilenmediği" vakıalarının taraflar arasındaki reddedilen ilk boşanma davasından önce yaşanmış olması ve tarafların bu vakıalar sonrası barışıp bir araya gelmiş olması sebebiyle erkeğe kusur olarak yüklenmesinin doğru olmadığının ancak boşanmaya sebebiyet veren olaylarda yine de erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğunun anlaşılmasına göre; davalı-davacı erkek vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Boşanmaya sebebiyet veren olaylarda sürekli olarak alkol kullanan ve ortak çocuk ile ilgilenmeyen erkek ağır, evliliğin son döneminde felç geçiren eşine "sen artık bir işe yaramazsın bana bakamazsın" diyerek evden ayrılan ve eşi felç geçirdikten sonra onunla ilgilenmeyen kadın az kusurlu olup, davalı-davacı erkek eşin bu kusurlu davranışları kadının kişilik haklarına saldırı teşkil etmemektedir. 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin ikinci fıkrasındaki koşullar kadın yararına oluşmamıştır. O halde, kadın eşin manevî tazminat isteminin reddi gerekirken, yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın yararına hükmedilen manevî tazminat yönünden ORTADAN KALDIRILMASINA,
2.İlk Derece Mahkemesi kararının kadın yararına hükmedilen manevî tazminat yönünden BOZULMASINA,
3.Davalı-davacı erkek vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
İstek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
06.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.