Logo

2. Hukuk Dairesi2023/5228 E. 2024/3624 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun kimde olduğu, nafaka ve tazminat taleplerinin miktarlarının belirlenmesi uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkeme kararında, erkeğin davranışlarının kadının kişilik haklarını ihlal eder nitelikte olduğu ve boşanmaya sebebiyet verdiği, nafaka ve tazminat miktarlarının da uygun olduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/153 E., 2023/613 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm tesisi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 9. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/544 E., 2021/594 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek asıl tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek asıl tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; erkek ile tartışma yaşadıktan sonra iki yıl gibi uzun bir süre küslük olduğunu, bu süre içinde erkeğin tek kelime konuşmayarak kadına psikolojik baskı uyguladığını, bu küs olduğu sürelerde kadın ile aynı yatakta yatmadığını, kadının yaptığı yemeği yemediğini, kendi ailesi ve kadının ailesi ile görüşmediğini, kadının ailesi ile görüştüğünde surat astığını, tüm bunların kadının üzerinde psikolojik baskı oluşturduğunu, kira ödemek dışında evin diğer giderlerini karşılamadığını, ortak çocuk ile ilgilenmediğini, erkeğin 2015 yılında uyguladığı fiziksel şiddet nedeniyle kadın tarafından açılan boşanma davasından feragat edildiğini, hem önceki fiziksel şiddeti hem de erkeğin tutumu nedeniyle 11.03.2019 tarihinde kadının uzaklaştırma kararı aldığını, uzaklaştırma kararı süresi bittiğini ve erkeğin eve dönmediğini belirterek davanın kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 750.00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek asıl cevap dilekçesinde; iddiaların asılsız olduğunu, kadının ailesinin yönlendirmesi ile hareket ettiğini, kadının ailesinin erkek ile görüşmek istemediğini, kadının ailesinin baskısı altında kalarak asılsız iftiralarda bulunduğunu, eşini sevdiğini ve boşanmak istemediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin eşini sürekli yalnız bıraktığı, gündüz çalışma imkanı varken kendi isteği ile gece vardiyasında çalıştığı, gündüz vaktini evde uyuyarak geçirdiği, eşinin gündüz çalışmasını istemesine rağmen gece vardiyasını tercih ettiği, eşine ve çocuğuna kaliteli zaman yaratmadığı, evin ve çocuğun ekonomik ihtiyaçlarını karşılamadığı, bu davranışların eşine yönelik ekonomik ve psikolojik şiddet oluşturduğu; kadının kusurunun ispatlanamadığı, erkeğin tam kusurlu olduğu, gerekçesiyle davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk yararına aylık 400,00 TL tedbir ve 600,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir ve 750,00 TL yoksulluk nafakasına, 20.000,00 TL maddî ve 25.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek asıl istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek asıl istinaf dilekçesinde özetle; kusuru bulunmadığını, kadının iddiaları doğrultusunda kusur yüklendiğini, davanın ispatlanmadığını belirterek davanın kabulü, kusur belirlemesi, hükmedilen nafaka ve tazminatlar yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğe yüklenen kusurlu davranışların kadının kişilik haklarını ihlal eder nitelikte olmadığı gerekçesi ile erkeğin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile ilgili hükmü fıkrasının sadece manevî tazminata ilişkin kısmının kaldırılmasına ve esas hakkında karar verilmesine, kadının manevî tazminat talebinin reddine, erkeğin diğer istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek asıl temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek asıl temyiz dilekçesinde özetle; ortak çocuk yararına hükmedilen tedbir ve iştirak nafakaları ile manevî tazminat dışındaki istinaf itirazlarını tekrarlayarak davanın kabulü, kusur belirlemesi, hükmedilen maddî tazminat ve nafakalar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davanın kabulü ile kadın yararına maddî tazminat ile tedbir, yoksulluk ve iştirak nafakası verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, şartları var ise miktarlarının dosya kapsamı ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ncı ve 194 üncü maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,21.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.