Logo

2. Hukuk Dairesi2023/5232 E. 2024/3619 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, ortak hayatı temelinden sarsacak derecede geçimsizlik olup olmadığı, kusurun kimde olduğu ve manevi tazminat taleplerinin yerindeliği hususları uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve uygulanması gereken hukuk kuralları dikkate alındığında usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek, davalı kadın vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle, 6100 sayılı HMK'nın 370. maddesi uyarınca onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/485 E., 2023/499 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 24. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/217 E., 2022/37 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine, kadının adli yardım talebinin kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava dilekçesinde; kadının maddi beklenti ile evlendiğinin sonradan ortaya çıktığını, evin ihtiyaçları ile ilgilenmediğini, evin temizlik, yemek gibi ihtiyaçlarını erkeğin yaptığını, kadının titizlik hastası olması nedeniyle bir bardağın bile başka yere konması halinde erkeğe her türlü lafı söylediğini, erkeğe ve erkeğin ailesine kötü davrandığını, hakaretler ettiğini, erkeğe onur kırıcı sözler söylediğini, erkeğin evdeki birikmiş parasını savurgan şekilde harcadığını, erkeğin uyarısı üzerine “sana da parana da tenezzül etmiyorum” diyerek erkeğin yüzüne tükürdüğünü, erkeğin ayakkabılarını dışarı atarak evden kovduğunu, dolayısıyla fiziksel şiddet de uyguladığını, erkeğin çocuklarına “ben babanızın kara kaşına karagözüne sevdiğim için gelmedim. Yemeye içmeye geldim.” şeklinde beyanda bulunduğunu, sürekli başkasına borcu olduğunu söyleyerek evde bulunan paraları erkeğin haberi olmadan kullandığını, erkeğin onayı olmadığı halde evde sürekli dini toplantılar düzenleyip dindarlık konusunda aşırı davranışlar sergilediğini belirterek davanın kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde; iddiaların asılsız olduğunu, erkeğin evin ihtiyaçları için gereken masrafı karşılamadığını, asgari gereksinimler erkeğe söylendiğinde tartışma çıkardığını, verdiği az miktarda paranın hesabını istediğini, aradaki yaş farkını erkeğin sorun ettiğini, kadının her davranışını yaş farkına bağlayıp konuyu boşanmaya getirdiğini ve evi terk ettiğini belirterek davanın reddine, kadın yararına aylık 2.000,00 TL tedbir nafakasına, boşanmaya karar verilmesi halinde ise aylık 2.500,00TL yoksulluk nafakasına, yasal faizi ile birlikte 50.000,00TL maddî ve 30.000,00TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının erkeğe "sen yaşlısın, ben seni çekmek zorunda değilim, ben buraya rahat etmeye geldim," dediği, yine erkeği kastederek çocuklarına "ben babanızın kara kaşına kara gözüne gelmedim, parasına geldim" gibi aşağılayıcı sözler söylediği, erkeği zaman zaman evden kovduğu, erkekten devamlı maddi beklentilerinin olduğunu dile getirdiği; erkeğe atfı kabil bir kusurun ise ispatlanamadığı, kadının tam kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, erkek yararına 6.000,00 TL manevî tazminata, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir nafakasına, kadının yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; tanık beyanlarının gerçeğe aykırı olduğunu, kadının kusurunun bulunmadığını, erkeğin kusurlu olduğunu, hükmedilen manevi tazminatı kabul etmediklerini, adli yardım talebinin kabulüne karar verilmesini talep ettiklerini belirterek davanın kabulü, kusur belirlemesi, hükmedilen manevî tazminat, reddedilen yoksulluk nafakası ve tazminatlar, adli yardım talebi yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının adli yardım talebinin kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davalı kadın vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrarlayarak davanın kabulü, kusur belirlemesi, hükmedilen manevî tazminat, reddedilen yoksulluk nafakası ve tazminatlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davanın kabulü ile erkek yararına manevî tazminat verilmesi şartının gerçekleşip gerçekleşmediği, şartı var ise miktarının dosya kapsamı ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ncı ve 194 üncü maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebi ile başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının ...'ya yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,21.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.