Logo

2. Hukuk Dairesi2023/5236 E. 2024/1839 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Cevap süresi geçtikten sonra açılan karşı davanın dinlenip dinlenemeyeceği, boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların kusur oranları, nafaka miktarları ve tazminat taleplerinin yerinde olup olmadığı hususlarında ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu, davacı-karşı davalı kadın vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenlerin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı değerlendirilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/572 E., 2023/665 K.

DAVA TARİHİ : 21.12.2023

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara Batı 3. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/173 E., 2021/872 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davanın ayrı ayrı kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı -karşı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı- karşı davalı kadın vekili dava ve cevaba (karşı davaya) cevap dilekçesinde özetle; erkekten kaynaklanan hakaret, yatağını ayırmak suretiyle birlik görevlerini ihmal, psikolojik şiddet eylemleri nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin tarafına verilmesine, çocuk için aylık 1.000,00 TL tedbir-iştirak nafakasına, kendisi için aylık 1.500,00 TL tedbir-yoksulluk nafakası ile 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata ve adli yardım talebinin kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı- karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadından kaynaklanan evi terk etmek suretiyle birlikte yaşamaktan kaçınma, kayınvalidesinin yüzüne tükürüp kocasını istemediğini söyleme, psikolojik şiddet, aşırı sigara alışkanlığı ve çocuğun sağlığına bu alışkanlığı nedeniyle zarar verme, hakaret, müşterek eve misafir kabul etmeme eylemleriyle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla tarafların boşanmalarına,lehine 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve karşı dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin eşine “mal, paspal”, "şerefsizin kızı şerefsiz, seni dışarı atacağım, annen şerefsiz, baban gavat, delisin, psikolojin bozuk" şeklinde sözler ile hakaret ettiği, başkalarının yanında “sosyal değilsin, arkadaşın yok” şeklinde sözlerle eleştirilerde bulunduğu, kadının da eşine “eşsoğlueşek, şerefsiz” şeklinde sözlerle hakaret ettiği, eşinin anne ve babasına da “şerefsiz ve sinkaf ederim” şeklinde sözlerle hakaret ettiği, kadının sigara alışkanlığı ve bundan kaynaklanan eylemlerine yönelik iddiaların tarafların ve tanıklarının çelişen beyanları ile kabul görmediği, diğer isnatların sübuta ermediği, tarafların eşit kusur içeren karşılıklı hakaret eylemleri ile taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede, birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabitt olduğu, olayların akışı karşısında davacının dava açmakta haklı olduğu bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlama artık kanunen mümkün görülmediğinden, tarafların davalarının ayrı ayrı kabulü ve boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki düzenlenmesine, ortak çocuklar için dava tarihinden itibaren aylık 500,00 TL tedbir nafakasının boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren aylık 600,00 TL iştirak nafakası olarak devamına, kadın için dava tarihinden itibaren aylık 500,00 TL tedbir nafakasının boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren aylık 600,00 TL yoksulluk nafakası olarak devamına, tarafların maddi-manevî tazminat taleplerinin yasal şartları oluşmadığından ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı-karşı davalı kadın vekili; karşı davanın süresi içerisinde açılmadığını erkeğin delillerinin esas alınamayacağını beyanla, kusur tespiti, nafaka miktarları ile tazminat taleplerinin reddi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı- karşı davacı erkek vekili ise katılma yoluyla; kusur tespiti, nafaka takdiri ve miktarı ile tazminat taleplerinin reddi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile taraf vekillerinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1)inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı kadın vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı- karşı davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; karşı davanın süresi içerisinde açılmadığını erkeğin delillerinin esas alınamayacağını beyanla, istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek, kusur tespiti, nafaka miktarları ile tazminat taleplerinin reddi yönünden istinaf başvurusunda bununmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, cevap süresi geçtikten sonra karşı dava açılması halinde karşı davanın dinlenip dinlenemeyeceği, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kusur belirlemesi, kadının reddedilen maddî ve manevî tazminat talepleri ile nafakaların miktarları noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci, 176 ncı, 182 nci, 327 nci, 328 nci ve 330 uncu maddeleri; 6100 sayılı Kanun'un 190 ncı ve 194 üncü maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı -karşı davalı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebi ile başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

18.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.