Logo

2. Hukuk Dairesi2023/5260 E. 2023/4314 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, Yargıtay'ın daha önce verdiği bozma kararına uyularak hükmedilen maddi tazminat miktarının ve iştirak nafakasının miktarının uygunluğu.

Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay’ın önceki bozma ilamında belirtilen hususlar gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın bozma kararına uygun olduğu ve maddi tazminat ile iştirak nafakası miktarının da hakkaniyete uygun olduğu değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/192 E., 2023/454 K.

KARAR : Kısmen kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davalarında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda; Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının, kadın yararına hükmedilen maddî tazminat ile ortak çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakasının az olduğu gerekçesiyle bozulmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalan temyize konu hükümlerin onanmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; maddî tazminat ile iştirak nafakasının miktarı artırılarak karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı ... erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.... erkek dava dilekçesinde; tarafların boşanma ve fer'îleri konusunda anlaştığını belirterek anlaşmalı olarak boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2.... erkek vekili çekişmeli boşanma dava dilekçesinde; evlilik birliğinin kadının kusurlu davranışları nedeniyle temelinden sarsıldığını iddia ederek; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı-davacı kadın cevap dilekçesinde; evlilik birliğinin erkeğin kusurlu davranışları nedeniyle temelinden sarsıldığını iddia ederek; davanın reddine hükmedilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-davacı kadın vekili birleşen dava dilekçesinde; evlilik birliğinin erkeğin kusurlu davranışları nedeniyle temelinden sarsıldığını iddia ederek; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına 30.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

1.İlk Derece Mahkemesinin 20.04.2018 tarihli ve 2018/293 Esas, 2018/383 Karar sayılı kararı ile tarafların anlaşmalı olarak boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

2.İlk Derece Mahkemesinin birinci kararına karşı davalı-davacı kadın tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

Bölge Adliye Mahkemesinin 25.06.2018 tarih ve 2018/1847 Esas, 2018/712 Karar sayılı kararı ile, anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar tarafların anlaşmalı boşanma iradelerinden dönmelerini engelleyen bir yasal hüküm bulunmadığı ve davanın çekişmeli boşanma olarak görülmesi gerektiği gerekçesiyle, kararın kaldırılarak dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 12.10.2021 tarihli ve 2019/134 Esas, 2021/694 Karar sayılı kararıyla; evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda eşine fiziksel ve ekonomik şiddet uygulayan, hakaret eden, aşağılayan ve evden atan erkek ile eşine fiziksel şiddet uygulayan, ev işleri ile ilgilenmeyen ve aşırı kıskanç davranan kadının eşit kusurlu oldukları gerekçesiyle; her iki davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuk ...'in velâyetinin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocuk yararına aylık 300.00 TL tedbir ve 400,00 TL iştirak nafakasına ve kadının tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı-davacı kadın vekili erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen tazminatlar ve nafakaların miktarı yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 30.05.2022 tarihli ve 2021/1681 Esas, 2022/1172 Karar sayılı kararıyla; erkeğe yüklenen kusurlu davranışların istinaf edilmeyerek kesinleştiği ve kadına kusur olarak yüklenen kıskançlık vakıasının ispatlanamadığı, bu durumda boşanmaya sebebiyet veren olaylarda eşine fiziksel ve ekonomik şiddet uygulayan, hakaret eden, aşağılayan ve evden atan erkeğin ağır, eşine fiziksel şiddet uygulayan ve ev işleri ile ilgilenmeyen kadının az kusurlu olduğu; boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği ve istinafa konu sair yönlerden kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle; istinaf konusu edilmeyerek kesinleşen yönlerden karar verilmesine yer olmadığına, kadının kusur belirlemesi ve reddedilen tazminat taleplerine dair istinaf başvurusunun kabulüne, kusur belirlemesinin gerekçede belirtildiği şekilde düzeltilmesine, İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili hükmünün kaldırılarak kadın yararına 20.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminata ve kadının sair istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı ... erkek vekili tarafından kusur belirlemesi ve kadın yararına hükmedilen tazminatlar; davalı-davacı kadın vekili tarafından ise katılma yoluyla erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminat ve iştirak nafakası miktarları yönlerinden temyiz isteminde bulunulmuştur.

2. Dairenin 28.12.2022 tarihli kararı ile; kadına yüklenen "birlik görevlerini yerine getirmediği" vakıasına erkek tarafından dilekçelerinde usulüne uygun olarak dayanılmadığı ancak boşanmaya sebebiyet veren olaylarda yine de erkeğin ağır kadının az kusurlu olduğu; tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddî tazminat miktarı ile tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, nafakanın niteliği ve günün ekonomik koşullarına göre ortak çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakası miktarının az olduğu gerekçesiyle; Bölge Adliye Mahkemesi kararının maddî tazminat ile iştirak nafakasının miktarı yönünden bozulmasına ve bozmanın kapsamı dışındaki temyize konu hükümlerin onanmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma kararına uyulmasına karar verilerek ortak çocuk yararına aylık 1.000,00 TL iştirak nafakasına ve kadın yararına 28.000,00 TL maddî tazminata karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde ... erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

... erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının kusurlu olduğunu ve maddî tazminata hak kazanamayacağını ve bu nedenle kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kesinleşen kusur belirlemesi ve aleyhe hükmedilen maddî tazminat yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmanın amacına uygun olup olmadığı ve kadın yararına hükmedilen maddî tazminatın miktarının hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi ve 174 üncü maddesinin birinci fıkrası. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; ... erkek vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

... erkek vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

28.09.2023tarihinde oy birliğiyle karar verildi.