"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/211 E., 2023/499 K.
KARAR : Kısmen Kabul
İLK DERECE MAHKEMESİ : Gaziosmanpaşa 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2016/791 E., 2019/158 K.
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda; Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının, kadının tedbir ve yoksulluk nafakası talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken reddedilmesinin doğru olmadığı ve kadın yararına hükmedilen 20.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminatın az olduğu gerekçesiyle, tedbir ve yoksulluk nafakası ile tazminatların miktarı yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerin onanmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda, erkeğin kadın yararına hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakasına ilişkin istinaf başvurusunun reddine, kadın yararına dava tarihinden itibaren aylık 400,00 TL tedbir nafakasına, aynı miktar nafakanın karar kesinleştikten sonra yoksulluk nafakası olarak devamına, nafakaya her yıl TÜİK tarafından belirlenen TEFE-ÜFE oranında artış yapılmasına, kadının yararına hükmedilen tazminatların miktarına ilişkin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükmünün kaldırılmasına ve kadın yararına boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 40.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı her iki taraf vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; evlilik birliğinin kadının kusurlu davranışları nedeniyle temelinden sarsıldığını iddia ederek; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına ve erkek yararına 75.000,00 TL maddî, 75.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın vekili cevap ve ikinci cevap dilekçesinde; evlilik birliğinin erkeğin kusurlu davranışları nedeniyle temelinden sarsıldığını iddia ederek; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın yararına yasal faiziyle birlikte 75.000,00 TL maddî, 75.000,00 TL manevî tazminata, aylık 750,00 tedbir ve yoksulluk nafakasına ve nafakalara her yıl enflasyon oranında artış yapılmasına hükmedilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 22.03.2019 tarihli ve 2016/791 Esas, 2019/158 Karar sayılı kararıyla; evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda eşine fiziksel şiddet uygulayan, "salak, geri zekalı, lan" diyerek hakaret eden, küçük düşürücü sözler söyleyen, bilgisayar oyunu bağımlısı olan ve eşine karşı görevlerini ihmal eden erkeğin ağır, eşine küçük düşürücü sözler söyleyen, "ben sana evde gösteririm, al orayı sil hemen" diyen kadının az kusurlu olduğu, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, ağır kusurlu erkek eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilemeyeceği ve kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği gerekçesi ile; davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın yararına aylık 400,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, nafakaya her yıl TEFE-ÜFE oranında artış yapılmasına, kesinleşme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte 8.000,00 TL maddî ve 8.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine, erkeğin tazminat taleplerinin reddine ve erkek yararına 2.725,00 TL vekâlet ücretine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı erkek vekili; kusur belirlemesi, reddedilen ve aleyhe hükmedilen tazminatlar ve nafakalar; davalı kadın vekili kusur belirlemesi, tazminatların ve nafakaların miktarı, faiz başlangıç tarihi ve aleyhe hükmedilen vekâlet ücreti yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 21.04.2022 tarihli ve 2020/1462 Esas, 2022/653 Karar sayılı kararıyla; boşanmaya sebebiyet veren olaylarda ağabeyinin eşine fiziksel şiddet uygulamasına engel olmayan, eşinin ailesi ile görüşmek istemeyen, eşinin aynı binada oturan babasının evine gelen misafirlerle görüşmeyen, başkalarının yanında eşini rencide eden ve azarlayıcı tarzda konuşan, kavga çıkaran, eşinin ailesi ile ortak iş yapmasını sorun eden, onu dövdürmekle tehdit eden, başkalarının yanında eşine "senin dayak zamanın geldi" diyerek onurunu kırıcı biçimde konuşan kadının az, eşine fiziksel şiddet uygulayan, bilgisayar oyunlarına bağımlı olan, gece geç saatlere kadar oyun oynayıp ertesi gün geç saatlere kadar uyuyan, eşinin basit isteklerini dahi sorun eden, buna karşılık kendisi lüks tatil yapan, eşine başkalarının yanında küçük düşürücü sözler söyleyen, ondan boşanacağı yönünde konuşan ve eşine hakaret eden erkeğin ağır kusurlu olduğu; sigortalı olarak çalışan kadının boşanmakla yoksulluğa düşmeyeceği, yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğu, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminatın az olduğu ve sair yönlerden kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle; tarafların kusur belirlemesine ilişkin istinaf başvurusunun kabulü, ile kusur belirlemesinin gerekçede belirtildiği şekilde düzeltilmesine; erkeğin yoksulluk nafakasına, kadının da tazminatların miktarına ilişkin istinaf başvurularının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili hükümlerinin kaldırılarak kadının tedbir ve yoksulluk nafakası talebinin reddine, kesinleşme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte 20.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine ve tarafların sair istinaf başvurularının ise esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı erkek vekili kusur belirlemesi ve aleyhe hükmedilen tazminatlar; davalı kadın vekili kusur belirlemesi, tazminatların miktarı ve reddedilen nafakalar yönlerinden temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairenin 12.12.2022 tarihli kararı ile; tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminatın az olduğu ve asgari ücret düzeyinde geliri bulunan kadının boşanmakla yoksulluğa düşecek olması nedeniyle kadının tedbir ve yoksulluk nafakası talebinin reddedilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğu gerekçesi ile; Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın yararına hükmedilen tazminatların miktarı ve kadının reddedilen tedbir ve yoksulluk nafakası talepleri yönünden bozulmasına ve bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerin onanmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma kararına uyulmasına karar verilerek erkeğin kadın yararına hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakasına ilişkin istinaf başvurusunun reddine, kadın yararına dava tarihinden itibaren aylık 400,00 TL tedbir nafakasına, aynı miktar nafakanın karar kesinleştikten sonra yoksulluk nafakası olarak devamına, nafakaya her yıl TÜİK tarafından belirlenen TEFE-ÜFE oranında artış yapılmasına, kadının yararına hükmedilen tazminatların miktarına ilişkin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükmünün kaldırılmasına ve kadın yararına boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte 40.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; boşanmaya sebebiyet veren olaylardaki kusur belirlemesinin doğru yapılmadığını, kadının kusurlu olduğunu ve maddî ve manevî tazminata ve nafakalara hak kazanamayacağını, erkek yararına tazminatlara hükmedilmesi gerektiğini, tarafların evliliğinin kısa sürmesi ve ortak çocuklarının olmaması dikkate alındığında ... boyu sürecek yoksulluk nafakası talebinin kabulünün doğru olmadığını ve bu nedenlerle kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kesinleşen hususlar, aleyhe hükmedilen tazminatlar ve nafakalar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur durumu ve günün ekonomik koşulları dikkate alındığında tazminat ve nafaka miktarlarının az olduğunu ve bu nedenle kararın usul ve kanuna aykırı olduğunu ileri sürerek; tazminatlar ile nafakaların miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadın yararına hükmedilen nafakaların ve tazminatların miktarı dışındaki hususlar kesinleşmiş olmakla, Bölge Adliye Mahkemesince bozmanın amacına uygun karar verilip verilmediği, tazminat ve nafaka miktarlarının hakkaniyete uygun olup olmadığı ve kadın yararına toptan yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin değerlendirilmemesinin usul ve kanuna uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri (6100 sayılı Kanun) Kanun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 176 ncı maddeleri. 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla davalı kadın vekilinin tüm, davacı erkek vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2. Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz. 4721 sayılı Kanun'un 176 ncı maddesinin birinci fıkrasına göre, yoksulluk nafakasının toptan ve durumun gereklerine göre irat biçiminde ödenmesine karar verilebilir.Yoksulluk nafakasının toptan ya da irat biçiminde ödenebilmesine karar verilebilmesi için, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile ödeme gücü ve isteklerinin göz önünde bulundurulması gerektiği açıktır. Toplanan delillerden, boşanmaya sebep olan olaylarda davalı kadının daha ağır kusurlu olmadığı ve boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği gerçekleşmiş ise de tarafların ekonomik ve sosyal durumları, evlilikte geçen süre, ortak çocuklarının olmaması ve yaşları da dikkate alındığında kadın yararına 4721 sayılı Kanun'un 176 ncı maddesinin birinci fıkrası dikkate alınarak, hakimin takdir yetkisi çerçevesinde yoksulluk nafakası yönünden bir defaya mahsus olmak üzere "toptan ödeme" yönünde karar verilip verilemeyeceği hususu değerlendirilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakasının toptan ödemesinin değerlendirilmemesi yönünden BOZULMASINA,
2.Davalı kadın vekilinin tüm, davacı erkek vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalıya yükletilmesine,
Peşin alınan harcın istek halinde yatıran davacıya iadesine,
Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
28.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.