"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/2624 E., 2022/2253 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 3. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/1172 E., 2021/1053 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davaların kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı- davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerini kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı- davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı- davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; kadının aile sırlarını kendi annesine anlattığını, sürekli olarak davacıyı telefonda aradığı, davalının abisi ile birlikte KOSGEB destekli dükkan açtığını davacının sonradan öğrendiğini, tehdit ettiği bebek doğduktan sonra 25-26 günlük iken topuk kanı alınması için aile hekiminin ikaz etmesine rağmen davalının gitmediğini iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin davacı babaya verilmesini, davacı lehine 100.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesi talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davalının iddialarının doğru olmadığını, davalının birlik görevlerini yerine getirmediğini, define aramaya gittiğini iddia ederek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne,tarafların 4721 sayılı Kanun'un 66 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, müşterek çocuğun velâyetlerinin anneye verilmesini, müşterek çocuklar için ayrı ayrı aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına , davalı lehine aylık 750. TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, davalı lehine 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin eve bakmadığı, müşterek evi terk ettiği, kadının Kosgeb kredisi çekerken eşine haber vermediği, erkeğin ailesini eve kabul etmediği, ortak çocuklar ile ilgilenmediği, kadının ağır kusurlu olduğu gerekçesi ile asıl ve karşı davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince
boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki tesisine, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, çocuklar için 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, her yıl ÜFE oranında artırılmasına, erkek için 10.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata, kadının maddî, manevî tazminat taleplerinin reddine, birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı-davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; asıl davanın kabulünün, kusur değerlendirilmesinin hatalı olduğunu, buna bağlı olarak erkek lehine maddî ve manevî tazminata hükmedilmesini ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddinin hatalı olduğu gerekçeleri ile asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, erkek lehine tazminatlara hükmedilmesi, yoksulluk nafakası ve tazminat taleplerinin reddi yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince erkeğe yüklenen kusurların istinaf edilmemekle kesinleştiği, kadının KOSGEB kredisi çekerken eşine haber vermediği yönüyle kusurlu bulunduğu ancak dosya kapsamı ile bu olayın ilk çocuğun doğumu sırasında yaşanmış olması ve tarafların evliliğin bundan sonra da bir süre devam etmesi nedeni ile af kapsamında kalmakla kadına kusur olarak verilmesinin isabetsiz bulunduğu, kadına verilen diğer kusurların isabetli olduğu bu kusur durumuna göre erkeğin ağır kusurlu olduğu, boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilleceği, boşanma ile kadının yoksulluğa düşeceğinin ekonomik sosyal durum raporuyla sabit olduğu, kadının yapılan yargılama neticesinde hafif kusurlu bulunmasına göre kadın için yoksulluk nafakası takdir edilmemesi isabetsiz olduğu, erkeğin ağır kusurlu olduğu, kadının boşanma sonucu en azından erkeğin maddî desteğini yitireceği gözetilerek uygun bir maddî tazminata hükmedilmesi gerektiği, davacı erkeğin ağır kusurlu bulunduğu anlaşılmakla İlk Derece Mahkemesince davacı erkek lehine maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi isabetsiz olduğu gerekçesi ile davalı-davacı kadının, sair istinaf taleplerinin esastan reddine, davalı-davacı kadının, kusura yönelik istinaf taleplerinin kısmen kabulüne, ... erkeğin ağır kusurlu olduğunun tespitine, davalı-davacı kadının, ... erkek için verilen tazminatlara, yoksulluk nafakasına ve maddî tazminat talebinin reddine yönelik istinaf taleplerinin kabulüne, ... erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, davalı-davacı kadın lehine 750,00 TL yoksulluk nafakasına, 20.000,00 TL maddî tazminatın boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ... erkekten alınarak davalı-davacı kadına ödenmesine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde ... erkek vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
... erkek vekili; kusur belirlemesinin hatalı olduğu, kadının erkekten habersiz kredi çektiği, kadın yararına maddî tazminat ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kusur belirlemesi, maddî tazminat, yoksulluk nafakası
yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açılan boşanma ve fer'ileri istemine ilişkin davalarda taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına yoksulluk nafakası ile maddî tazminata hükmedilmesinin yasal koşularının gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı, noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 176 ncı maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup ... erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
20.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.