"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/835 E., 2023/811 K.
DAVA TARİHİ : 03.09.2021
KARAR : Başvurunun kabulüyle yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/607 E., 2023/101 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm tesisine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı erkek vekili dava ve cevaba cevap dilekçelerinde özetle; kadının, erkeğin kök ailesinden erkeği uzaklaştırmaya çalıştığını, erkeğin akrabalarının çocuk görmeye dahi gelmelerini istemediğini, aşırı kıskanç olduğunu, sinirli olduğunu, erkeğe hakaret ettiği ve onu küçümsediğini, annesinin evliliğe müdahalesine müsaade ettiğini, eski sevgilisini unutamadığını, erkeğe "seni sevmiyorum" şeklinde ifadeler kullandığını iddia ederek davanın kabulüne, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin erkeğe verilmesine, erkek yararına yasal faizi ile birlikte 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın vekili cevap-karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin iddialarının doğru olmadığını, erkeğin, kadına ilgisiz, sevgisiz olduğunu, erkeğin kadına hakaret ettiğini ve aşağıladığını, aşırı kıskanç olduğunu, annesinin lafı ile kadına soğuk davrandığını, ev içinde yaşanan olayları ailesine anlattığını, yataklarını ayırdığını iddia ederek davanın kabulüne, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin kadına verilmesine, çocuk yararına aylık 2.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına yasal faizi ile birlikte 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadının, erkeğe "seni istemiyorum sen beni alttan aldığın için senle evlendim" dediği, kadının sinirli bir insan olduğu, akrabaların çocuk görmeye gelmesini istemediği, kadının annesinin tarafların evliliğine müdahale ettiği, kadının annesinin sözünden çıkmadığı; erkeğin ise, aşırı kıskanç ve asabi olduğu, kadına hakaret ettiği, kadını başkalarıyla kıyasladığı, son olayda kadına "sana artık sevgimi ve saygımı veremeyeceğim" dediği ve fakat son olaya ilişkin kadının eski erkek arkadaşıyla ilgili attığı iddia edilen mesajların tanık beyanları gözetildiğinde güven sarsıcı davranış niteliğinde olmadığı, davacı erkeğin bu vakıayla ilgili herhangi bir mesaj kaydı sunmadığı, erkeğin halasının, kadının başını kapattırmaya çalıştığı ve erkeğin ise buna ses çıkarmadığı, bu haliyle tarafların eşit kusurlu sayıldıkları gerekçesi ile asıl ve karşı davanın kabulüne, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, SİR'de yapılan tespitler, çocuğun fizyolojik ve psikolojik gelişimi gözetilerek ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile çocuk arasında çocuğun yaşı da gözetilerek yatısız kişisel ilişki kurulmasına, kadının ev hanımı olduğu, erkeğin asgari ücretle çalıştığı göz önüne alınarak kadın yararına takdir edilen aylık 600,00 TL tedbir nafakasının karar tarihi itibariyle aylık 1.000,00 TL'ye çıkartılmasına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakasına, ortak çocuk yararına takdir edilen aylık 450,00 TL tedbir nafakasının karar tarihi itibariyle aylık 800,00 TL'ye çıkartılmasına, çocuk yararına aylık 800,00 TL iştirak nafakasına, kusur durumu gözetilerek tarafların maddî manevî tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı-davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur tespitinin hatalı olduğunu, kadının yüklediği davranışları affettiğini, çocukla kişisel ilişki tesis saatlerinin yetersiz olduğunu, hükmedilen nafaka miktarlarının yüksek olduğunu, kadın lehine nafaka hükmedilemeyeceğini, maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddinin hatalı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı-davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur tespitinin hatalı olduğunu, erkeğin tam kusurlu olduğunu, tazminat taleplerinin reddinin hatalı olduğunu, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki tesis edilmesi ve süresinin hatalı olduğunu, hükmedilen yoksulluk ve iştirak nafakalarının az olduğunu, erkeğin davasının kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadının; eşine "seni istemiyorum sen alttan aldığın için senle evlendim" dediği, eşinin ailesine gitmediği ve ortak haneye geldiklerinde soğuk davrandığı, erkeğin ise; eşine aşırı kıskanç davranışlar sergilediği, doğumdan sonra eşine kilosuyla ilgili hakaret ettiği, aşağılayıcı sözler söylediği, eşinin annesine “ben boşanmaya karar verdim, kızını al götür”diyerek eşini evden ayrılmaya zorlayıp onu tehdit ettiği, en ufak tartışmalarda yatağını ayırdığı, eşlerin bu davranışları ile evlilik birliğinin temelden sarsıldığı devamı imkanının kalmadığı, İlk Derece Mahkemesince yüklenen diğer kusurlu davranışların ya sabit olmadığı yada dilekçelerinde dayanmadıkları, bu haliyle kadının hafif, erkeğin ise ağır kusurlu olduğu gerekçesi ile erkeğin kusura ilişkin istinaf başvurusunun kabulü ile kusura ilişkin gerekçenin düzeltilmesine, çocuğun yaşı gözetilerek anne sevgisine muhtaç durumda bulunan çocuk ile baba arasında yaşı nedeniyle yatılı olmayacak ancak baba ile bağını güçlü tutacak sıklıkta ve yeterlilikte kişisel ilişki düzenlemesi yapılması gerektiği belirlenerek erkeğin kişisel ilişki düzenlemesine yönelik istinaf talebinin kabulüne karar verilerek kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine, kadın yararına maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk ve çocuk yararına iştirak nafakasına hükmedilmesinde isabetsizlik bulunmadığı ancak kadının ve çocuğun zorunlu ihtiyaçları ve hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde İlk Derece Mahkemesince hükmedilen tazminatların, yoksulluk ve iştirak nafakası miktarlarının düşük olduğu belirtilerek kadının bu yönlere ilişkin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak kadın yararına aylık 1.250,00 TL yoksulluk nafakasına, çocuk yararına aylık 1.000,00 TL iştirak nafakasına, kusur durumu ile kadının mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelendiğinden ve kişilik hakları ihlal edildiğinden kadın yararına yasal faizi ile birlikte 30.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata, tarafların sair yönlere ilişkin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı-davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur tespitinin hatalı olduğunu, kadının yüklediği davranışları affettiğini, çocukla kişisel ilişki tesis saatlerinin yetersiz olduğunu, hükmedilen nafaka miktarlarının yüksek olduğunu, kadın lehine nafaka hükmedilemeyeceğini, kadının tazminat taleplerinin kabulünün, erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddinin hukuka aykırı olduğunu, Bölge Adliye Mahkemesi'nin kararında yargılama giderinin kadına yükletilmesi gerekirken erkeğe yükletildiği belirtilerek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı-davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur tespitinin hatalı olduğunu, erkeğin tam kusurlu olduğunu, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki tesis edilmesi ve süresinin hatalı olduğunu, hükmedilen maddî ve manevî tazminatlar ile yoksulluk ve iştirak nafakaları miktarlarının az olduğunu, erkeğin davasının kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu belirterek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; tarafların açtığı evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasında; taraflar arasında geçimsizlik bulunup bulunmadığı, varsa geçimsizlikte kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakasına hükmedilmesi şartlarının mevcut olup olmadığı, tazminatlar ile iştirak ve yoksulluk nafakası miktarlarının hakkaniyete uygun olup olmadığı, ortak çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasının ve süresinin yeterli olup olmadığı, erkek yararına tazminata hükmedilmesi şartları olup olmadığı, yargılama giderlerine ilişkin hükümde hata bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 323 üncü ve 326 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 4 üncü ve 6 ncı maddeleri, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesi birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 323 üncü maddesi, 327 inci maddesi, 330 uncu maddesi. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesinin 9 uncu ve 3 üncü maddeleri. Çocuk Haklarının Kullanılmasına dair Avrupa Sözleşmesinin 4 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası. 6098 sayılı Türk Boçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle Bölge Adliye Mahkemesi kararının 10. bendinde yargılama giderinin davacı kadından alınarak davalı erkeğe verilmesine karar verilmesi gerekirken sehven erkekten alınarak kadına verilmesine şeklinde yazılması maddî hata niteliğinde olup mahallinde düzeltilebileceğinin anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
21.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.