"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/789 E., 2023/823 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 7. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2022/428 E., 2022/920 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince erkeğin davasının reddine, kadının davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir. Kararın davalı-davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, hükmün, denetiminin ve infazının elverişli bulunmaması, kusur derecelenmesi ve gerekçenin açıklayıcı olmadığı gerekçesiyle, başvurunun kabulü ile eksiklikler giderildikten sonra karar verilmek üzere, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince taraf vekillerinin istinaf başvurularının kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; erkeğin hakkında ceza dosyaları olduğunu, ortak hayatı müvekkili ve çocukları açısından çekilmez hale getirdiğini, savcılıkta verdiği ifadesinde uyuşturucu madde kullandığını açıkça ifade ettiğini, cinsel taciz ve hırsızlık suçlarından yargılandığını iddia ederek; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine çocukların her biri yararına aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı erkek cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davacının dava dilekçesinde iddia ettiği hususların asılsız ve gerçek dışı olduğunu, evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesinde kadının ağır kusurlu olduğunu, kadının sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, iddia ederek; kadının davasının reddine karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmalarına karar verilmesini, ortak çocukların velâyetinin müvekkiline verilmesini, müvekkili lehine 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin17.03.2022 tarih 2019/434 Esas, 2022/226 Karar sayılı kararı ile; evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin eş ve çocuğuyla ilgilenmediği, bakım ve gözetim yükümlüğünü yerine getirmediği, bütün gelirini uyuşturucuya yatırdığı, erkeğin tam kusurlu olduğu, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği ve kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği, ortak çocukların velâyetinin annelerine verilmesinin çocukların üstün yararına olacağı ve velâyet kendisine verilmeyen eşin çocukların bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmakla yükümlü olduğu gerekçesiyle; kadının davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin annelerine verilmesine, çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki tesisine, kadın ve çocuk yararına takdir edilen tedbir 31.03.2021 tarihli celsenin 3 numaralı maddesinde kararlaştırılan tedbir nafakalarının karar kesinleşinceye kadar devamına, karar kesinleştikten sonra bu nafakaların aynı miktarda iştirak ve yoksulluk nafakası olarak devamına, kadın yararına 25.000,00 TL maddî, 25.000,00 TL manevî tazminata, erkek vekilinin talep ettiği tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili boşanma, kusur belirlemesi, kabul ve reddedilen tazminatlar ve nafakalar yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. Bölge Adliye Mahkemesinin 18.05.2022 tarih ve 2022/972 Esas, 2022/977 Karar sayılı kararı ile, İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde verilen gerekçeli kararda boşanma yönünden erkeğe yüklenen kusurlu vakıların neler olduğu tam olarak anlaşılamadığı gibi kusur dereceleri de belirtilmediği, erkeğin boşanma davasının ve maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş ise de ,gerekçede hangi sebepler ile erkeğin, boşanma ve tazminat taleplerinin reddedildiğinin açıklanmadığı, davacı- davalı kadın ve ortak çocuklar yararına hükmedilen yoksulluk nafakası ve iştirak nafakası miktarları hükümde açıkça belirtilmediği, hükmün bu haliyle denetime ve infaza elverişli bulunmadığı gerekçesiyle, başvurunun kabulü ile mahkeme kararının kaldırılarak eksiklikler giderildikten sonra karar verilmek üzere, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine ve kaldırma sebebine göre sair istinaf itirazlarının incelenmemesine karar verilmiştir.
C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkek eşin birlik görevini yerine getirmediği, yüz kızartıcı hırsızlık suçunu işlediği kadının ise sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesinde eşit kusurlu oldukları, eşit kusurlu olan tarafların birbirlerinden maddî ve manevî tazminat alamayacağı ve kadının gelirinin kendisini yoksulluktan kurtarmayacağı gerekçesi ile; asıl ve karşı davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadının maddî ve manevî tazminat talebinin reddine ve ortak çocuğun üstün yararı gereği velâyetinin anneye verilmesine, baba ile aralarında kişisel ilişki tesisine, ortak çocuk lehine aylık 500,00 TL tedbir 500,00 TL iştirak nafakasına, kadın lehine aylık 750,00 TL tedbir 750,00 TL yoksulluk nafakasına, tarafların maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı-davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararını kadın ve çocuk için hükmedilen nafaka miktarları, reddedilen maddî ve manevî tazminat talepleri, kabul edilen karşı boşanma davası, kusur tespiti yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararını kusur belirlemesi, kabul edilen asıl boşanma davası, kadının çalıştığı gözetilmeden aleyhine yoksulluk nafakasına hükmedilmesi, ortak çocuk için tedbir ve iştirak nafakası miktarlarına yönelik istinaf ettiği görülmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesinin erkeğin, hırsızlık şeklinde yüz kızartıcı suç işlediği,uyuşturucu alışkanlığı bulunduğu ve söz vermesine rağmen uyuşturucu kullanmaya devam ettiği,evin ihtiyaçlarını karşılamadığı, eşine fiziksel şiddet uyguladığı, davalı-davacı erkeğin delil olarak dayandığı Kayseri 14. Asliye Ceza Mahkemesi 2018/699 esas sayılı ceza dosyasının incelenmesinde, davacı-karşı davalı kadın ile ilişki yaşadığını iddia ettiği şahsın alınan ifadesinde, kadının erkeğin işte olup olmadığını sormak için aradığını ve o sebeple kadına mesaj gönderdiğini belirtmesi ve kadının tanığı ... beyanı karşısında erkek eşin, iddiasını başka delille de ispatlayamadığı, erkek eşin cevap ve karşı dava dilekçesinde dayandığı diğer kusurlu vakıaları ispatlayamadığı, evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesinde erkeğin tam kusurlu, kadının kusursuz olduğu, hükmün kusura ilişkin gerekçesinin bu şekilde düzeltilmesi gerektiği; kararda çocuk için ve kadın için hükmedilen nafakaların miktarı yönünden, usuli kazanılmış hak ilkesine aykırı olacak şekilde, İlk Derece Mahkemesinin birinci kararına karşı istinafa başvurmayan kadın yararına artırıma gidilmesinin doğru olmadığı, kadının çalıştığı ve düzenli geliri bulunduğu, boşanmakla yoksulluğa düşmeyeceği ve istinafa konu sair yönlerden kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile tarafların istinaf başvurularının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yerine yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle kadın yararına aylık 200,00 TL tedbir nafakası ile ortak çocukların her biri yararına aylık 150,00 TL tedbir 150,00 TL iştirak nafakası ile 25.000,00 TL maddî, 25.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin karşı davasının ve kadının şartları oluşmayan yoksulluk nafakasının reddine, erkek ve kadın vekilinin sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı-davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesinin ilk kararının istinaf edilmemesi nedeniyle erkek lehine usuli kazanılmış hak oluştuğu gereçesi ile çocuklar lehine hükmedilen nafakalarda düşürme yapılmasının hukuka ve yasaya aykırı olduğunu, kaldırma kararı İlk Derece Mahkemesi kararının yeni bir hüküm olduğunu belirterek; reddedilen yoksulluk nafakası ve hükmedilen nafakaların ve tazminatların miktarı yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, erkek lehine usuli kazanılmış hak oluşup oluşmadığı, reddedilen yoksulluk nafakası, kadın için kabul edilen tedbir nafakası, çocuklar lehine hükmedilen nafakaların ve tazminatların miktarı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddeleri, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 182 nci ve 330 uncu maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-davalı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,30.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.