"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2898 E., 2023/522 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ulukışla Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2022/105 E., 2022/265 K.
Taraflar arasındaki boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince, erkeğin davasının reddine, kadının boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davacı- davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı- davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; 2015 tarihinde evlendiklerini, kadının ikinci evliliği olduğu ve ilk evliliğindeki eşi ile ilişkisini kesmediği, sürekli olarak onunla cep telefonu ile görüştüğünü, müvekkili ile olan mahrem sırlarını eski kocasına anlattığını, müvekkilinin bilmediği tanımadığı kişilerle sürekli olarak görüştüğünü, "lan şerefsiz senden adam olmaz git sana bacın avradlık" tarzında küfür ve hakaret ettiğini, eski eşinin müvekkiline “lan şerefsiz sen benim eşimi nasıl üzersin, senin avradın bende gönlü var benden vazgeçmedi ben onu tekrar, bir şekilde onu alacağım olmazsa onun kaçıracağım, seninle aranızda olanları bana anlatıyor senin eve geldiğin saatini dahi biliyorum“ şeklinde mesaj çektiğini, kadının evlilik birliği yükümlülüklerini yerine getirmediğini iddia ederek , tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmalarına karar verilmesini, müvekkili lehine 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı kadın karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin dava dilekçesinde iddia ettiği hususların asılsız ve gerçek dışı olduğunu, erkeğin evlilik birliği sorumluluklarını yerine getirmediğini, sevgi ve saygı göstermediğini, cinsel şiddet uyguladığını, öldürmekle tehdit ettiğini iddia ederek; erkeğin davasının reddine karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmalarına karar verilmesini, müvekkili lehine aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Kararı
1.İlk Derece Mahkemesinin 05.09.2017 tarih 2016/177 E 2017/100 Karar sayılı kararı ile; erkeğin, kadına izafe ettiği maddî vakıaları, iddiaları ispatlayamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili reddedilen dava yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur. Bölge Adliye Mahkemesinin 10.11.2017 tarih, 2017/2 Esas 2017/6 Karar sayılı ilamıyla kadına yapılan tebligatın usulsüz olduğu, kadın tarafından verilen cevap dilekçesinin süresi dışında verilmiş olduğu kabul edilerek tebliğe çıkartılmadığı, dilekçeler teatisi tamamlanmadan ön inceleme yapıldığı, tahkikata geçildiği ve dosyanın karara çıkartıldığını gerekçesiyle, başvurunun kabulü ile mahkeme kararının kaldırılarak eksiklikler giderildikten sonra karar verilmek üzere, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine ve kaldırma sebebine göre sair istinaf itirazlarının incelenmemesine karar verilmiştir.
2.İlk Derece Mahkemesinin 25.12.2019 tarih, 2017/160 Esas 2019/192 Karar sayılı kararı ile; taraflar arasında sürekli olarak tartışmalar yaşadıkları, bu tartışmaların giderek büyüyüp kavga ortamına dönüştüğü, yapılan yargılama ve toplanan delillerden erkeğin tanık anlatımlarına göre kadına ailesinin yanında şiddet uygulaması, ev ile ilgilenmemesi, geç saatlerde eve gelmesi, alkol alması, "alın kızınızı götürün" demek suretiyle ortak yaşama son vermesi ve evliliğin yükümlülüklerini yerine getirmediği; kadının ise yemek yapmadığı ve ev işleri ile ilgili yükümlülüklerini yerine getirmediği, evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesinde kadının az kusurlu olduğu erkeğin ise çok kusurlu olduğu gerekçesiyle; erkeğin davasının reddine kadının davasının kabulü ile; tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 8.000,00 TL maddî ve 8.000,00 TL manevî tazminata ,erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı- davalı erkek vekili reddedilen davası ve kadının kabulü edilen davası yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Bölge Adliye Mahkemesinin 23.02.2022 tarih, 2020/809 Esas 2022/468 Karar sayılı kararı ile, İlk derece mahkemesince, kaldırma kararından sonra davalı kadının verdiği cevap dilekçesiyle davacı erkeğin verdiği cevaba cevap dilekçesi süresinde kabul edilerek cevaba cevap dilekçesinin karşı tarafa tebliğinden sonra usulüne uygun ön inceleme yapılması, davalı tarafın vermiş olduğu cevap dilekçesinde karşı davasının bulunup bulunmadığının davalı tarafa açıklattırarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken dilekçe teatisi tamamlanmadan ve usulüne uygun ön inceleme yapılmadan hukuki dinlenme hakkının ihlal edildiği gerekçesi ile; başvurunun kabulü ile mahkeme kararının kaldırılarak eksiklikler giderildikten sonra karar verilmek üzere, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine ve kaldırma sebebine göre sair istinaf itirazlarının incelenmemesine karar verilmiştir.
C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda taraflar arasında sürekli olarak tartışmalar yaşadıkları, bu tartışmaların giderek büyüyüp kavga ortamına dönüştüğü, davacı erkeğin tanık anlatımlarına göre davalı kadına ailesinin yanında şiddet uyguladığı, ev ile ilgilenmediği, geç saatlerde eve geldiği, alkol kullandığı ve "alın kızınızı götürün" demek suretiyle ortak yaşama son verdiği ve evlilik birliği yükümlülüklerini yerine getirmediği; kadının ise yemek yapmadığı ve ev işleri ile ilgili yükümlülüklerini yerine getirmediği, evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesinde kadının az kusurlu olduğu erkeğin ise çok kusurlu olduğu gerekçesiyle; erkeğin davasının reddine, kadının davasının kabulü ile; tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 8.000,00 TL maddî ve 8.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı- davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı- davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğu, kusur tespitinin hatalı yapıldığı, kadın yararına takdir edilen nafaka, maddî-manevî tazminat miktarlarının fahiş olduğunu belirterek reddedilen dava ve kabul edilen dava yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davacı- davalı erkeğin ağır kusurlu olduğunu belirtilerek karşı davanın kabulü kararı doğru ise de davalı- davacı kadına yemek yapmadığı, ev işleriyle ilgili yükümlülüklerini yerine getirmediği gerekçesiyle az kusur yüklenmesine (bu kusurun davalı -davacı kadın tarafından istinaf edilmeyerek kesinleşmesine) rağmen 4721 sayılı Kanunun 166 inci maddesinin ikinci fıkrası dikkate alınmaksızın erkeğin açtığı boşanma davasının reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, istinafa konu sair yönlerden kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile; davacı- davalı erkek vekilinin asıl davanın reddi kararına yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili bentleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle;tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin ikinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, şartları oluşmadığından davacı- davalı erkeğin manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı- davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; İstinaf kanun yolu dilekçelerini tekrar ederek; kusur tespitinin yanlış yapıldığını, Mahkemece delillerin yanlış değerlendirildiğini, tazminatların ve nafakaların miktarının çok yüksek olduğunu belirterek, kusur belirlemesi, karşı davanın kabulü ve fer'îleri yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadının davasının kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci ve 330 uncu maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,15.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.