"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/245 E., 2023/604 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Didim (Yenihisar) 1. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2020/315 E., 2020/294 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir. Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, başvurunun kabulü ile hükmün kaldırılarak eksiklikler giderildikten sonra karar verilmek üzere, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince erkeğin başvurusunun esastan reddine ve kadının başvurusunun kısmen kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; eşi ile aralarından geçimsizlik bulunduğunu, 4,5 yıldır ayrı yaşadıklarını, kadının Kur'an kursuna gitmesini istememesine rağmen sözünü dinlemeyerek gittiğini, canı ne yapmak istiyorsa onu yaptığını, gösterişi sevdiğini, herkesin kendisine iyi demesi için yalan yanlıştan vazgeçmediğini, inatçı birisi olup özür dilemeyi bilmediğini, kendisinden habersiz ameliyat olduğunu, üç yıl aynı evde ayrı odalarda yaşadıklarını, 1,5 yıldır da evlerini ayırdıklarını, "huzurevine gideceğim dediğinde" "git" dediğini, çocukları ile kendisini birbirine düşürdüğünü evlilik birliğinin çekilmez hale geldiğini ve kadının kusurlu olduğunu iddia ederek; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın cevap ve ikinci cevap dilekçesinde özetle; erkeğin sürekli olarak kendisine hakaret ettiğini, aşağıladığını, kendisine ve kızına fiziksel şiddet uyguladığını, para harcamasını istemediğini, hastalandığında ilgilenmediğini, davacı, evden ayrıldıktan sonra ekonomik olarak katkıda bulunmadığını, geçimsizliği kendisinin yarattığını, keyfi olarak ayrı yaşayan davacının boşanma talebinin haklı olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini, aksi halde boşanmaya karar verdiği takdirde, kadın yararına 20.000,00TL maddî, 20.000,00TL manevî tazminat ile aylık 500,00TL tedbir nafakası ile aylık 500,00TL yoksulluk nafakasına karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 2015/245 E. - 2017/738 K. sayılı 07.11.2017 tarihli Karar sayılı kararı ile; evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkek eşin fiziksel şiddet uyguladığı ve hakaret ettiği evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesinde erkeğin ağır kusurlu olduğu, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği ve kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği gerekçesiyle; davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın yararına aylık 400,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 10.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka kabulü ve miktarı , aksi halde nafakanın indirilmesi yönünden davalı kadın ise; tazminatlar ve yoksulluk nafakasının miktarı yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. Bölge Adliye Mahkemesinin 10.07.2020 tarih ve 2018/773 Esas 2020/713 Karar sayılı kararı ile,gerekçeli kararda davalının kusur belirlemesine dayanak oluşturan"maddî vakıaların' nelerden ibaret olduğu belirlenmediği gibi taraflara yüklenen kusur derecesinin ayrı ayrı açık bir şekilde gösterilmediği, kusur derecesinin tespit edilmesinin boşanmanın fer'isi olan maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakasına ilişkin talepler hakkında karar verilebilmesi açısından yasal zorunluluk oluşturduğu dikkate alındığında İlk Derece Mahkemesince davalının kusur derecesinin tespitine yönelik maddî vakıaların nelerden ibaret olduğunun tespit edilmemiş olması doğru bulunmadığı, İlk Derece Mahkemesinin usulüne uygun gerekçeli kararı bulunmayıp delillerin hiç değerlendirilmemiş olduğu derecesinde yargılama işlemleri eksik bırakıldığı gerekçesiyle; başvurunun kabulü ile hükmün kaldırılarak eksiklikler giderildikten sonra karar verilmek üzere, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine ve kaldırma sebebine göre sair istinaf itirazlarının incelenmemesine karar verilmiştir.
C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkek eşin fiziksel şiddet uyguladığı ve hakaret ettiği kadının ise; ev ile ilgilenmediği, davacı ile çocuklarının arasını bozduğu evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesinde erkeğin ağır kusurlu olduğu, kadının ise az kusurlu olduğ boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği gerekçesi ile; kadın yararına aylık 400,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 10.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, şiddet olayının ortak çocuk çok küçükken gerçekleştiğini, o tarihten sonra da evlilik birliği devam ettiğinden şiddet olayının affedildiğini, tarafların boşanmadaki kusur durumu dikkate alındığında davalının maddî-manevî tazminat ve yoksulluk nafakası talebinin de reddi gerektiğini belirterek; kusur belirlemesi tazminat ve nafakaların kabulü ve miktarı, aksi halde nafakanın indirilmesine yönelik İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri gibi bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, nafaka ve tazminatlar miktarları yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince, "... davalının geçimsiz olduğu , davacı ile çocuklarının arasını bozduğu, evle ilgilenmediği, davacı kocanın davalıya karşı şiddet ve hakaret eylemlerinde bulunduğu, evlilik birliği içerisinde davalıya karşı bazı olumsuz tavırlar sergilediği davacı kocanın, davalı kadına nazaran evlilik birliğinin sarsılmasında daha ağır kusurlu olduğu" yönünde karar verildiği, kararın kusur belirlemesi ve davanın kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmalarına ilişkin kararın isabetli olduğu, tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri ile tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü yaşları, evliliğin süresi, beklenen menfaatlerin kapsamı, tazminata esas olan fiilin ağırlığı, günün ekonomik koşulları, kadının zorunlu ihtiyaçları ve hakkaniyet kuralları birlikte değerlendirildiğinde kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarının az olduğu ve istinafa konu sair yönlerden kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile; kadın yararına hükmedilen tazminatlar ve yoksulluk nafakasının miktarı yönünden kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili bentleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle kadın yararına 20.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminata, kadın yararına boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasına ve kadının sair erkeğin tüm istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi ile tazminatların kabulü ve miktarı, nafakaların miktarları yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
2.Davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacının ağır kusurlu,davalının kusursuz olduğunun tesbiti ile; lehine aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerektiğini belirterek; kusur belirlemesi, nafakanın miktarı yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen tazminatlar ve kadın yararına hükmedilen nafakaların miktarı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci ve 176 ncı maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci
fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,15.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.