"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1426 E., 2023/451 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kahramanmaraş 4. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/400 E., 2022/208 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın da kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davalı-davacı erkek vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; kadının 6 aylık hamile olduğunu, düğünde takıların erkeğin ailesi tarafından alınması sebebiyle tartışma yaşandığını, gözünden rahatsız olmasına rağmen köyde ev işi yapmaya zorlandığını, bunun üzerine ailesinin tedavisi için köyden kadını aldığını, döndüğünde yurtdışından gelen bir bayan akraba ile gezmeye gittiğini öğrendiğini, kendisine bunu haber vermediğinden güveninin sarsıldığını, ailesinin evliliğe müdahale ettiğini, eleştirdiğini, aşağıladığını, gelin değil de hizmetçi olarak aldıklarını çoğu kez ifade ettiklerini, fiziki görüntüsüne söz ettiklerini ve kötü söylediklerini, sürekli köyde erkeğin geniş ailesi hatta sülalesi ile yaşadıklarını, son olarak, kadının köye gitmek istememesi üzerine sinkaflı hakaretler ve küfürler ettiğini, bu esnada 5-6 aylık hamile olduğunu, psikolojik şiddet uyguladığını, porno içerikli video ve fotoğraflar gönderdiğini, erkeğin söylemleriyle anormal ilişkilere girdiğini düşünmeye başladığını, tehdit mesajları attığını ileri sürerek davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın yararına 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk, 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata, 2.000,00 TL doğum masrafına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı-davacı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; iddiaları kabul etmediğini, kadının evden sebepsiz ayrıldığını, eşyalarını ve kasadaki maddî varlığını aldığını, çocuğun kendisinden olmadığını düşündüğünü belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
2.Davalı-davacı erkek vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; kadının kendisini küçük düşürdüğünü sorumsuz davrandığını, ailesine maddî manevî destekte bulunmadığını, psikolojik şiddeti olduğunu, ilgilenmediğini, dedikodusunu yaptığını, toplum içerisinde küçük düşürücü sözler söylediğini, evin içinde kalması gereken mahremiyeti dışarıda anlattığını, özel eşyalarını karıştırdığını, telefonunu karıştırdığını, hamile olduğunu söylemediğini, güvenini sarstığını, evi sebepsiz olarak terk ettiğini, psikolojik sorunlar yaşaması sebebiyle vücuduna zarar verdiğini belirterek, asıl davanın reddi ile birleşen davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, velâyetin babaya bırakılmakasına, 20.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin aşağılayıcı sözler söylediği, küfür ve hakaret ettiği, tehdit ettiği, davacının kilosu ile ilgili dalga geçti, bu sebeple vücudunu aşağıladığı, maddî konularda eve bakmadığı, bu nedenle başkalarının yardımına muhtaç bıraktığı, evin ihtiyaçlarını karşılamadığı, kadına harçlık vermediği, pornografik içerikli fotoğrafları davacıya gönderdiği, erkek kardeşinin tarafların evliliğine ve kadına müdahale ettiği, erkeğin bu duruma sessiz kaldığı, kadını ailesinin yanına köye iş yaptırmak için götürmek istediği, eşyaları topla, evi boşalt, çocuğu sana yar etmem şeklinde mesajlar attığı, ailesinin evliliğe müdahale etmesine sessiz kaldığı ailesinin hizmetçi gibi iş yaptırmasına sessiz kaldığı, kadının ise güven sarsıcı davranışta bulunduğu belirterek boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin kadına nispeten ağır kusurlu olduğu gerekçesi ile her iki davanın da kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk yararına aylık karar tarihinden itibaren 400,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına karar tarihinden itibaren aylık 600,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 35.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin rkeğin maddî ve manevî tazminat istemlerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı-davacı erkek vekili; hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, kadının davasının ve fer'îlerinin kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen tazminatlar yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre usul ve kanuna uygun olması gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince davalı-davacı erkek vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-davacı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, kadının davasının ve fer'îlerinin kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen tazminatlar ve kişisel ilişki yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının davasının kabulü, kadın yararına hükmedilen tazminatlar ve nafakalar ile miktarları, yargılama sırasında doğan ortak çocuk ile davalı baba baba arasında kurulan kişisel ilişki ve erkeğin reddedilen tazminat taleplerinin verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı, 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası,169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 176 ncı,182, 323 üncü, 324 üncü, 327 nci, 328 inci, 329 uncu, 330 uncu, 331 inci maddeleri, 6100 sayılı Kanun'un 370 inci ve 371 inci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50, 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,22.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.