"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/769 E., 2022/3229 K.
DAVA TARİHİ : 08.09.2020-10.09.2020
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kahramanmaraş 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/514 E., 2021/894 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı olarak açılan boşanma davaları ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, boşanmanın fer'îlerine ve kadın eşin ziynet alacağı davasının reddine karar verilmiştir.
Kararın ... kadın vekili tarafından reddedilen ziynet alacağı davası ve davalı-davacı erkek vekili tarafından kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen tazminatlar ve nafakalar yönlerinden istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince ... kadın vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, davalı-davacı erkek vekilinin istinaf başvurusunun yoksulluk nafakası yönünden kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı ... kadın vekili tarafından reddedilen ziynet alacağı davası ve kadın yararına hükmedilen tazminatların miktarı, tedbir ve yoksulluk nafakası talebine yönelik; davalı-davacı erkek vekili tarafından kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen tazminatlar ve tedbir nafakası yönlerinden temyiz edilmekle; kesinlik, süre temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) öngördüğü yargılama sistemine göre ilk derece mahkemesinin kesin olmayan kararına karşı önce istinaf yoluna başvurulabilmektedir. İstinaf başvurusu üzerine bölge adliye mahkemesince başvurunun usulden ya da esastan reddine karar verilebilir veya ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulabilir. Bölge adliye mahkemesi kararına karşı, istinaf başvurusunun reddedilmesi halinde başvurusu reddedilen tarafın ve kararın kaldırılarak yeni hüküm kurulması hâlinde aleyhine karar verilen tarafın temyiz hakkı bulunmaktadır. Başka bir deyişle, istinaf başvurusunun reddi hâlinde bölge adliye mahkemesi kararına karşı temyiz hakkı sadece istinaf başvurusu reddedilen tarafa ait olup bu hâlde ilk derece mahkemesi kararını istinaf etmeyen tarafın temyiz hakkı bulunmamaktadır.
Somut uyuşmazlıkta, İlk Derece Mahkemesince verilen karara karşı ... kadın vekilince sadece reddedilen ziynet alacağı davası yönünden istinaf yoluna başvurulmuş, kadın yararına hükmedilen tedbir nafakası ile tazminatların miktarı yönünden başvuruda bulunmamış ve Bölge Adliye Mahkemesince tedbir nafakası ile tazminatlar yönünden kadın aleyhine yeni bir hüküm kurulmamıştır. Hâl böyle iken, tazminatların miktarı yönünden istinafa başvurmayan kadının Bölge Adliye Mahkemesi kararını bu yönden temyiz hakkı bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, ... kadın vekilinin kadın yararına hükmedilen tedbir nafakası ile tazminatların miktarına yönelik temyiz isteminin reddine karar vermek gerekir.
... kadın vekilinin reddedilen yön dışındaki yönlerden ve davalı-davacı erkek vekilinin tüm yönlerden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.... kadın vekili dava dilekçesinde; erkeğin fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını, sürekli küfür ve hakaret ettiğini, sadakatsiz olduğunu, başka kadınlarla mesajlaştığını, kişisel bakımına ve temizliğine dikkat etmediğini, kadının fiili ayrılık döneminde kafasını dinlemek için Antalya'daki teyzesine gitmesi üzerine eşi hakkında ithamlarda bulunduğunu, düğünde takılan ziynet eşyalarının kadına verilmediğini, evden ayrılırken yanına almadığını, ortak konutta kaldığını ve ziynetlerin erkek ve ailesi tarafından iade edilmediğini iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın yararına aylık 800,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile yasal faizi ile birlikte 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata ve ziynet eşyalarının aynen iadesine, aynen iadesinin mümkün olmaması halinde bedeline karşılık fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL bedelinin ödenmesine hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
2.... kadın vekili birleşen davaya cevap dilekçesinde; asıl dava dilekçesindeki iddialarına ek olarak erkeğin kadını kovduğunu, porno izlediğini, eve geç geldiğini ve kadının ailesine "kızınızı istemiyorum alın götürün" dediğini iddia ederek birleşen davanın reddine hükmedilmesini talep etmiştir.
3.... kadın vekili 22.09.2021 tarihli beyan dilekçesinde, düğünde kadına takılan ziynet eşyalarının erkek tarafından borçlarını ödemek için bozdurulduğunu belirtmiştir.
4.... kadın vekili 23.09.2021 tarihli ıslah dilekçesi ile ziynet alacağı bedelini 62.110,00 TL olarak ıslah etmiştir.
II. CEVAP
1.Dava dilekçesi davalı-davacı erkeğe 21.12.2020 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı-davacı erkek cevap dilekçesi sunmamıştır.
2.Davalı-davacı erkek vekili birleşen dava ve birleşen davaya cevaba cevap dilekçesinde; kadının eşine ve eşinin ailesine hakaret ettiğini, arabasını beğenmeyip eşini aşağıladığını, ekonomik güçlerini aşan maddi talepleri olduğunu, erkeğin ailesi ile görüşmek istemediğini, uyumsuz, anlayışsız ve agresif davrandığını, eşine güvenmeyip telefonunu kurcaladığını, mesajlarını sildiğini, kıskanç olduğunu, en son olayda fiziksel şiddet uyguladığını ve fiili ayrılık döneminde şehir şehir gezerek tatil yaptığını iddia ederek kadının davasının reddini istemiş, birleşen davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına ve erkek yararına yasal faizi ile birlikte 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda eşine fiziksel şiddet uygulayan, sinkaflı küfürler eden, eşini kapı önüne koyan, "kızınızı alın istemiyorum" diyen, kadının Antalya'ya teyzesine gitmesi üzerine namusuna laf söyleyen, kişisel temizliğine dikkat etmeyen ve gece geç saatte eve gelen erkeğin ağır, evi ve arabayı beğenmeyen, eşine maddi gücünün üzerinde masraf yaptırmak isteyen, başkalarının yanında eşinin ter koktuğunu, pis koktuğunu söyleyen ve aşırı kıskanç davranan kadının az kusurlu olduğu, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği; kadının dava dilekçesinde ziynetleri evden ayrılırken yanına almadığını ve takıların ortak konutta kaldığını beyan etmiş olmasına karşın, duruşmada takıların düğünden bir gün sonra eşi tarafından alındığını söylediği, böylelikle çelişkiye neden olduğu, ziynet eşyalarına dair tanık beyanlarının da soyut olduğu gerekçesi ile; her iki boşanma davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın yararına aylık 400,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile kesinleşme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 20.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin maddî ve manevî tazminat talepleri ile kadının ziynet alacağı davasının reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.... kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde ziynetleri kadının yanına alamadığı ve ortak konutta kaldığı ifadesi ile kastedilenin ziynetlerin erkek tarafından alınmış olup erkekte kaldığı olduğunu ve dosyada ziynetlerin bozdurulduğuna dair kuyumcu kartvizitinin olduğunu belirterek reddedilen ziynet alacağı davası yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; boşanma kararını istinaf etmediklerini, boşanmaya neden olan olaylarda kadının daha ağır kusurlu olduğunu ve fer'î taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen tazminatlar ve nafakalar yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadın eşin 21.03.2022 tarihinde işe girdiği, düzenli gelirinin bulunduğu, boşanmakla yoksulluğa düşmeyeceği ve istinafa konu sair yönlerden kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile; erkeğin istinaf başvurusunun aleyhine hükmedilen yoksulluk nafakası yönünden kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili bendi kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine ve erkeğin sair, kadının ise tüm istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.... kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek reddedilen ziynet alacağı davası ve kadın yararına hükmedilen tazminatların miktarı yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
2.... kadın vekili yasal temyiz süresi içinde(14.05.2023) sunduğu dilekçede özetle; kadın eşin çalıştığı iş yerinin deprem nedeniyle zarar görmesi üzerine işten çıkarıldığını belirterek kadın yararına tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesini talep etmiştir.
3.Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen tazminatlar ve tedbir nafakası yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve ziynet alacağı davası noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 220 nci, 222 nci, 226 ncı ve 330 uncu maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, delillerin takdirinde hata görülmemesine göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerinin temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
1.... kadın vekilinin kadın yararına hükmedilen tedbir nafakası ile tazminatların miktarına yönelik temyiz dilekçesinin istinaf edilmeyen yön temyiz edilemeyeceğinden REDDİNE,
2.... kadın vekilinin reddedilen yön dışındaki, davalı-davacı erkek vekilinin tüm temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının Kübra'ya yükletilmesine,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden Mustafa'ya yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
06.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.