Logo

2. Hukuk Dairesi2023/5329 E. 2024/3794 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kusur belirleme, tazminat ve nafaka miktarlarının tespiti ve erkeğin manevi tazminat talebinin reddine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller, uygulanabilir hukuk kuralları, hukuki ilişkinin niteliği, dava şartları, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/217 E., 2023/592 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ortaca 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/214 E., 2020/454 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı- davacı erkek vekilinin başvurunun esastan reddine davacı- davalı kadın vekilinin başvurusunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı- davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı- davalı kadın dava ve karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin aşırı derecede kıskanç ve agresif kişiliğe sahip olduğunu, ailesinin kışkırtıcı söz ve davranışları ile fiziksel, duygusal ve psikolojik şiddet uyguladığını, baskıcı olduğunu en son 23.08.2017 tarihinde uğradığı fiziksel şiddet nedeniyle evden ayrıldığını, kadının, birlikte geçirdikleri üç aylık süre içinde üç kez ciddi şekilde erkek tarafından dövüldüğünü, tehdit edildiğini, evden kovulduğunu iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına karar verilmesini, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 30.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki beyanların asılsız ve gerçek dışı olduğunu, kadının yalan söylediğini ve güvensiz davranışlar sergilediğini, evliliğin bütünlüğü ve gizliliği kavramının ayrımına varamadığını, her olayı gerek ailesine gerek arkadaşlarına anlattığını, ilişkilerini ifşa ettiğini, müvekkilini yok saydığını, görüşmesini istemediği kişilerle görüşmeye devam ettiğini, "sen adammısın, sen erkekmisin, senin adamlığın bu kadar" gibi cümleler kurarak müvekkiline hakaret ettiğini, aşağıladığını, müvekkilinin sen ne biçim konuşuyorsun benimle doğru konuş dediğinde, davacı-davalının müvekkiline saldırarak yüzünü tırmaladığını, bıçak ile müvekkiline saldırdığını iddia ederek; kadının davasının reddini istemiş, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, müvekkili lehine 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 24.09.2019 tarih ve 2017/356 Esas, 2019/421 Karar sayılı kararı ile; evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda ailesinin etkisinde kalarak kadına karşı aşırı baskıcı davranışlarda bulunan ona psikolojik şiddet uygulayan, hakaret eden ve fiziksel şiddet uygulayan erkeğin ağır kusurlu olduğu, kadının ise taraflar arasında yaşanan son olayda erkek eşe fiziksel şiddet uyguladığından az kusurlu olduğu, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği ve kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği, ortak çocuğun annesine verilmesinin çocuğun üstün yararına olduğu, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesinin üstün yararlarına olacağı ve velâyet kendisine verilmeyen eşin çocukların bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmakla yükümlü olduğu gerekçesi ile; her iki davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuk Hüma'nın velâyetinin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocuk yararına aylık 300,00 TL tedbir ve 400,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 400,00 TL tedbir ve aylık 500,00 TL yoksulluk nafakası ile 10.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata, davalı- davacı erkeğin manevî tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı- davalı kadın karşı davanın kabulü, tazminatlar ve nafakaların miktarı davalı- davacı erkek, kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakaların miktarı yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. Bölge Adliye Mahkemesinin 05.06.2020 tarih ve 2019/2516 Esas, 2020/374 Karar sayılı kararı ile, Mahkeme hükmünde karşı boşanma davasının kabul edildiği fakat boşanmaya dair hükümde tarafların Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, ad ve soyad, doğum yeri ve tarihi ile baba ve ana adları ile kadının evlenmeden önceki soyadı ve aile kütüğünde kayıtlı olduğu yer bilgilerine yer verilmediği ayrıca hükme karşı davada tarafların ne sebeple boşandıklarının yazılmadığı ayrıca hüküm kısmında baba ile çocuk arasında kişisel ilişki tesisine karar verilmesine rağmen bu ilişkin hangi gün ve saatlerde gerçekleşeceği hususu hükümde gösterilmeyerek infaz da duraksamaya yol açacak şekilde hüküm kurulmasının hatalı olduğu gerekçesiyle, başvurunun kabulü ile hükmün kaldırılarak eksiklikler giderildikten sonra karar verilmek üzere, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine ve kaldırma sebebine göre sair istinaf itirazlarının incelenmemesine karar verilmiştir.

C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda ailesinin etkisinde kalarak kadına karşı aşırı baskıcı davranışlarda bulunan ona psikolojik şiddet uygulayan, hakaret eden ve fiziksel şiddet uygulayan erkeğin ağır kusurlu olduğu, kadının ise taraflar arasında yaşanan son olayda erkek eşe fiziksel şiddet uyguladığından az kusurlu olduğu, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği ve kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği, ortak çocuğun annesine verilmesinin çocuğun üstün yararına olduğu, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesinin üstün yararlarına olacağı ve velâyet kendisine verilmeyen eşin çocukların bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmakla yükümlü olduğu gerekçesi ile; her iki davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuk Hüma'nın velâyetinin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocuk yararına aylık 200,00 TL tedbir ve 400,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 300,00 TL tedbir ve aylık 500,00 TL yoksulluk nafakası ile 10.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata, davalı- davacı erkeğin manevî tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı- davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kabul edilen erkeğin davası, kusur belirlemesi, kabul edilen tazminatların ve nafakanın miktarı yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı- davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kabul edilen kadının davası, kusur belirlemesi, tazminatların kabulü, çocuk için hükmedilen nafakanın fahiş olduğunu, kadına nafaka verilecekse süreli olması ve reddedilen manevî tazminat yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri ile tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü,n yaşları, evliliğin süresi, beklenen menfaatlerin kapsamı, tazminata esas olan fiilin ağırlığı, günün ekonomik koşulları birlikte değerlendirildiğinde kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminatın az olduğu ve istinafa konu sair yönlerden kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile; kadının istinaf başvurusunun tazminatların miktarı yönlerinden kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili bentleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle kadın yararına 30.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiş ve kadının sair, erkeğin ise tüm istinaf talepleri esastan reddedilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı- davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi ve kusur derecelenmesi tazminatların ve nafakaların miktarı, reddedilen manevî tazminat talebi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen tazminatlar ve kadın ve çocuklar yararına hükmedilen nafakaların koşulları ve miktarları ile reddedilen manevî tazminat talebi noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddeleri, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci ve 330 uncu maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı- davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,23.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.