"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/716 E., 2023/635 K.
DAVA TARİHİ : 15.10.2020
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 18. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/592 E., 2023/25 K.
Taraflar arasındaki Boşanma ve ferileri davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı dava dilekçesinde tarafların boşanma ve ferileri hususunda anlaştıklarını, bu hususta aralarında protokol tanzim ettiklerini belirterek dosyada mevcut protokol hükümleri gereğince boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiş, 25.11.2020 tarihli duruşma sırasında davalının, eşini sevdiğini, eşinden boşanmak istemediğini, bir şans daha vermesini istediğini, protokolü kendisinin imzaladığını ancak aceleye geldiğini, boşanma isteğinden vazgeçtiğini beyan etmesi üzerine davaya çekişmeli boşanma davası olarak devam edilmesine karar verilmiş, davacı vekilinin 28.12.2020 tarihli dilekçesinde özetle; davacının 22 yıl boyunca davalının her kötü davranışına katlandığını, davalının canı istediği zaman çalışıp istemediği zaman çalışmadığını, davalının alkol ve uyuşturucu bağımlısı olduğunu, davacıyı bu maddeler etkisinde iken defalarca darp ettiğini, davacıya hakaret ve küfür ettiğini, aşağıladığını tarafların arasında davalıdan kaynaklanan sebeplerle geçimsizlik bulunduğunu iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, 1000,00 TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesini , kararın kesinleşmesi halinde nafakanın yoksulluk nafakası olarak devamına, ortak çocuk Şefika için 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, 100.000,00 TL maddî tazminat ile 100.000,00 TL manevî tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Dava dilekçesi davalıya 17.03.2021 tarihinde tebliğ edilmiş olup davalı süresinde cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalının evlilik birliği içerisinde evin geçimini sağlamaya yönelik çaba harcamayarak davacıya ekonomik şiddet uyguladığı, davacıyı tehdit ettiği, Ankara 33.Asliye Ceza Mahkemesinin 2018/1015 Esas 2019/368 Karar sayılı kararı ve tanık Şahinde Ö.'nün beyanları ile davalının davacıya evlilik birliği içerisinde süregelen şekilde şiddet uyguladığı , davalının evlilik birliği içerisinde ağır kusurlu olduğu , tarafların kusur durumları, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları ve ortak çocuğun ergin olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne, tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeni ile boşanmalarına, 500,00 TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine , 500,00 TL yoksulluk nafakasının kararın kesinleşmesinden itibaren davalıdan alınarak davacıya verilmesine ,30.000,00 TL maddî tazminat ile 20.000 TL manevî tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine ortak çocuk için talep edilen nafaka taleplerinin reddine karar verilmiştir
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresinde davalı erkek istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek istinaf dilekçesinde özetle ; hükmedilen nafakaya bir itirazı olmadığını fakat hükmedilen tazminatları kabul etmediğini bu sebeple hükmün tamamını istinaf ettiğini ileri sürüp mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile toplanan deliller,bir kısım tanıkların somut-inandırıcı beyanları,Ankara 33.Asliye Ceza Mah.nin 2018/1015 E-2019/368 K.sayılı ,suç tarihi 23.06.2018 olan ceza yargılaması dosyasında sanık olan davalı hakkındaki eşi kasten yaralama suçundan HAGB kararı verilmesi hususu hep birlikte değerlendirildiğinde davalı erkeğe Mahkemece yüklenen kusurların hükme esas alınabilecek yeterlikte ispatlandığı,kadına yüklenebilecek ve sonucu etkileyebilecek nitelikte kusur vakıasının ise iddia ve ispat edilmediği böylece davalı erkek tam kusurlu kabul edilerek sebebiyet verdiği hadiseler evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olacak nitelikte olduğundan tarafların boşanmalarına karar verilmesinde, boşanmaya sebep olan olaylarda tazminat isteyen davacı kadının, davalı kocadan daha ziyade veya eşit kusurlu olmadığı anlaşıldığından,boşanma sonucu bu eş en azından diğerinin maddî desteğini yitireceğinden ve yine davalı erkeğe yüklenen kusur vakıalarının niteliği,derecesi dikkate alındığında davacı kadının kişilik haklarının ihlal edildiğinin kabul edilmesi gerekeceğinden kadın lehine maddî ve manevî tazminat isteme koşullarının gerçekleştiği,davacı kadının sürekli ve düzenli geliri bulunmaması karşısında tedbir ve yoksulluk nafakası isteme hakkına da sahip olduğu,belirlenen nafaka ve tazminatların tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumlarına, gelirlerine, ihtiyaçlara, boşanmaya yol açan olaylarda kusur derecesine,paranın alım gücüne, zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına, evli kalınan süreye, kişilik haklarının ihlali ve ihlalin ağırlığına, ilgili mevzuat hükümlerine göre fazla olmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içerisinde bulunduğu,kanunun olaya uygulanmasında hata yapılmadığı, yeterli, denetime açık, hükme elverişli,dosya içeriğine uygun gerekçe ile belirtilen şekilde karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık olmadığı gerekçesi ile istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek temyiz başvurusunda özetle ;hükmedilen nafaka miktarına bir itirazı olmadığı ,hükmedilen tazminat miktarını kabul etmediğini , tazminat miktarını ödemesinin mümkün olmadığını ileri sürüp kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadın yararına hükmedilen maddî tazminat ve manevî tazminat miktarları noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi ve 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
28.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.