"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1264 E., 2023/228 K.
DAVA TARİHİ : 22.07.2021 - 27.08.2021
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Nizip Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/344 E., 2022/140 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı olarak açılan boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davalı-davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı kadın vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçelerinde; tarafların 6 yıldır evli olduklarını, bu evliliklerinden bir kız çocuklarının bulunduğunu, davalı erkeğin alkol bağımlısı olduğunu, alkol alınca davacıya şiddet uyguladığını, davalının küfür ve hakaret ettiğini, eve geç saatlerde gelerek müvekkilini darp ettiğini, iç çamaşırlarını ve elbiselerini yırtıp parçaladığını, müvekkilinin üzerine kapıyı kilitlediğini eve hapsettiğini bunun üzerine müvekkilinin korkarak paniğe kapılarak balkondan aşağıya atladığını, davacının uzaklaştırma kararı aldığını, bu nedenle tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına karar verilmesini, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesini, davacı için aylık 1.000,00 TL, çocuk için aylık 1.000,00 TL nafaka bağlanmasını, 30.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminatın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; anlaşmazlıkların temelinde davacının annesi ve babasının çiftin evliliklerine fazlasıyla karışması ve davalı eşin de, her defasında, annesinin ve babasının etkisinde kalarak doyumsuzluk yaşaması, saygısızca hareket etmesinin yattığını, davacının ortada birşey yok iken ortak konutu terk ettiğini, evliliğin devamında olanak bulunmadığını, kocasının yanında, eniştesi tarafından çok fazla samimi hareketler ve söylemler (canım,hayatım, bir tanem, tatlım gibi) içerisine girdiğini, müvekkilinin bu durumdan rahatsız olduğunu, davacının temizlik yapmadığını, müvekkilinin alkol alışkanlığının olmadığını, iş nedeniyle eve geç geldiğini, tarafların 2. katta oturduklarını ve davacının atlamasının mümkün olmadığını, bu nedenlerle tarafların boşanmalarına karar verilmesini, ortak çocuğun velâyetinin müvekkiline verilmesini, 300.000,00 TL maddî, 300,000 TL manevî tazminatin davacı-karşı davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini, asıl davanın reddine karşı davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Hakan'ın dava dilekçesinde boşanma nedeni olarak ileri sürdüğü iddiaları ispatlayamadığı, toplanan delillerden taraflar arasındaki geçimsizliğin Hakan'ın evliliğin devamı sırasında Kübra'ya şiddet uygulamasından kaynaklandığının anlaşıldığı, mevcut durumda taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan bırakmayacak derecede bir geçimsizliğin mevcut ve sabit olduğu, gerçekleşen olaylara göre birliğin temelinden sarsılmasında evlilik birliğinin devamı sırasında eşine şiddet uygulayan erkeğin tam kusurlu olduğu, kadına atfıkabil herhangi bir kusurun tespit edilemediği gerekçesi ile asıl davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, erkeğin karşı davasının reddine, ortak çocuk Safiye Asel'in velâyetinin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocuk yararına hükmedilen aylık 200,00 TL tedbir nafakasının karar tarihi itibariyle aylık 500,00 TL'ye çıkarılmasına ve kararın kesinleşmesinden sonra aynı miktarda iştirak nafakası olarak devamına, kadın yararına aylık 400,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile kadın yararına 20.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminata ve erkeğin tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen tazminat ve nafakalar ile reddedilen tazminat ve nafaka talepleri yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile, istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen tazminat ve nafakalar ile reddedilen tazminat ve nafaka talepleri yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kusur belirlemesi ile kadın yararına hükmedilen tazminat ve nafakalar ile erkeğin reddedilen tazminat ve nafaka talepleri noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 182 nci ve 330 uncu maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
18.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.