"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/3183 E., 2023/113 K.
DAVA TARİHİ : 09.08.2019
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Malatya 3. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2022/360 E., 2022/708 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı boşanma davasının ayrı ayrı kabulüne, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına ve ferilerine karar verilmiştir. Kararın davalı- karşı davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile kararın, kesinleşen kısımlar (boşanma, velâyet ve kişisel ilişki tesisine ilişkin hüküm kısımları) hariç olmak üzere, kaldırılmasına ve dosyanın eksiklikler giderildikten sonra karar verilmek üzere İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı boşanma davasında kesinleşen boşanma, velâyet ve kişisel ilişki yönünden karar verilmesine yer olmadığına, yasal koşulları oluşmadığından tarafların karşılıklı maddî ve manevî tazminat istemlerinin reddine, kadın ve çocuk yararına tedbir, yoksulluk ve iştirak nafakasına karar verilmiştir.
Kararın davacı- karşı davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı- karşı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı- karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; eşinden sürekli olarak duygusal şiddet gördüğünü, erkeğin evine ve ailesine karşı tamamen sorumsuz ve ilgisiz olduğunu, aşağılayıcı sözler söylediğini, fiziksel şiddet uyguladığını, uygunsuz videolar izlediğini, en son kadın anlaşmalı boşanmayı teklif ettiğinde erkeğin kadına şiddet uygulayarak ölümle tehdit ettiğini, kadının baba evine sığındığını iddia ederek, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu(4721 sayılı Kanun)'nun 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine. kadın için aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, çocuk için aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı- karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki iddiaların gerçekten uzak olduğunu, eşinin ve çocuğunun bakım ve gözetimini sağlamak için gayret göstermesine rağmen davacı eşi bir türlü memnun edemediğini, ortak çocuğun davacı anneden psikolojik ve fiziksel şiddet gördüğünden annesinden çok korktuğunu, kadının ev işlerini yapmadığını, erkeği aşağılayıcı sözler söylediğini, küçük gördüğünü, herkesin içinde rencide ettiğini, erkeğe " eğitimsiz, cahil, işsiz güçsüz" yakıştırmalarını yaptığını, " sen koca değilsin, başkalarının kocaları gibi olamadın, senden koca olmaz, sen babalığı, kocalığı hak etmiyorsun'' sözlerini söylediğini, kadının aşırı sinirli ve agresif olduğunu, hakaret ettiğini, habersiz şekilde evi terk ederek baba evine gittiğini iddia ederek, asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 18.05.2021 tarih ve 2019/937 Esas, 2021/323 Karar sayılı kararı ile; asıl dava yönünden dinlenilen tanık beyanları ile dosyadaki diğer tüm belge ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; evlilik birliğinin temelden sarsılmasında erkeğin ağır kusurlu, kadının ise az kusurlu olduğu kanaatine varıldığı, asıl davada erkeğin kadına şiddet, tehdit uyguladığı ve ona hakarette bulunduğu, onu aşağıladığı, evlilik birliğinin gerektirdiği yükümlülükleri yerine getirmediği, eş, ev ve çocuğuyla ilgilenmediği, onların ihtiyaçlarını karşılamadığı anlaşıldığından asıl davada erkek ...'ın ağır kusurlu olarak kabul edildiği, kadına yüklenecek kusurun daha az olduğu gerekçesi ile asıl ve karşı boyanma davasının ayrı ayrı kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile çocuk arasında kararda belirtilen zamanlarda kişisel ilişki tesisine, çocuk için aylık 300,00 TL tedbir ve 400,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 300,00 TL tedbir ve 600,00 TL yoksulluk nafakasına, kadın yararına 25.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin manevî tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı -karşı davacı erkek vekili tarafından kusur belirlemesi, kabul edilen maddî ve manevî tazminat, kadın için kabul edilen nafaka ve miktarları, reddedilen manevî tazminat yönünden istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
2. Bölge Adliye Mahkemesinin 28.04.2022 tarih ve 2021/1627 Esas, 2022/1136 Karar sayılı kararı ile somut olayda; erkeğin kusura esas kabul edilen eylemleri belirtilip erkeğin ağır kusurlu olduğu; kadının ise az kusurlu olduğu belirtilip kadının kabul edilen kusurlu eylemlerinin yazılmadığı, erkeğin davası 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin ikinci fıkrası gereği kabul edilip kadının kusurlu eylemleri yazılmadığından, erkeğin kabul edilen davasının gerekçesi de yok ise de, erkeğin kadının kabul edilen davasının ''boşanma kısmını'' istinaf etmediğinden hataya değinilmekle yetinildiği, kadının Mahkemece ''az kusura esas'' davranışları yazılmadığı için iki tarafın kusurlu eylemleri karşılaştırılıp kusur nitelemesi yapılamadığı, Mahkemece yapılacak işin; kadının az kusura esas eylemlerini yazmak, kusur nitelemesi yapıp sonucuna göre karar vermek olduğu gerekçesi ile; davalı- karşı davacı erkeğin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kesinleşen yönler dışında davanın esası ve erkeğin diğer istinaf sebepleri incelenmeksizin kaldırılarak, eksiklikler giderildikten sonra karar verilmek üzere dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı erkek eşin evlilik birliğinin kendisine yüklemiş olduğu sorumlulukları yerine getirmediği, ortak çocukla ilgilenmediği hastalandığında onu hastaneye götürmediği, davacıya fiziksel şiddet uyguladığı, ona baskı yaptığı ve hakaret ettiği, kadının ise erkeğin erkekliğinin olmadığı yönünde heryerde konuşarak onu hor gördüğü, küçük düşürdüğü, erkeği kıskandığı, ona ve ailesine baskı yaptığı, erkekle arasındaki kültür-eğitim farkından dolayı onu beğenmediği, erkeğe hakaret ettiği, belirtilen bu kusurlu davranışlarından dolayı evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davacı-karşı davalı kadın ile davalı- karşı davacı erkeğin eşit kusurlu olduğu kanaatine varıldığı gerekçesi ile asıl ve karşı boşanma davasında, boşanma, velâyet ve kişisel ilişki tesisi yönünden verilen karar kesinleşmiş olduğundan dolayı bu hususlara ilişkin yeniden karar verilmesine yer olmadığına, çocuk için aylık 300,00 TL tedbir ve 400,00 TL iştirak nafakasının, kadın için aylık 300,00 TL tedbir ve 600,00 TL yoksulluk nafakasının erkekten alınarak kadına verilmesine, asıl davada kadının maddî ve manevî tazminat isteminin reddine, karşı davada erkeğin manevî tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı- karşı davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı- karşı davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin tam kusurlu olduğunu, dava dilekçesinde maddî ve manevî tazminat ve nafaka yönünden taleplerinin kabulüne karar verilmesi için Mahkeme kararın kaldırılarak taleplerimi yönünde karar verilmesini talep ettiklerini belirterek kusur belirlemesi, reddedilen maddî ve manevî tazminat ile hükmedilen nafakaların miktarı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle; davacı-karşı davalı kadın vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı- karşı davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek, kusur belirlemesi, reddedilen maddî ve manevî tazminat yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kusur belirlemesinin doğru yapılıp yapılmadığı, kusur belirlemesine bağlı olarak kadının maddî ve manevî tazminata hak kazanıp kazanmayacağı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü ve 182 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-karşı davalı kadın tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
19.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.