"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
SAYISI : 2023/91 E., 2023/203 K.
KARAR : Karar verilmesine yer olmadığı kararı
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesinin esastan ret kararının ortadan kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; davalının sevgi saygı göstermediğini, Türkiye'ye gelmeyerek yılın 7-6 ayında müvekkilini yalnız bıraktığını, izinlerde dahi Türkiye'ye gelmediğini, açık kıyafetler giyerek eğlence mekanlarına giderek geceleri eve gelmediğini, sadakat yükümlülüğünü de ihlal ettiğini, müvekkilinin maaş kartını alarak müvekkiline sormadan maaşını çektiğini, sadece maddî menfaat elde etmeye çatıştığını, taraflar arasındaki evlilik fiilen 2013 yılında sonlandığını belirterek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın müvekkili kabullenemeyen davacının ilk evliliğinden olan çocukları tarafından açtırıldığını, davacının daha öncede boşanma davası açtığını kararın 26.03.2018 tarihinde kesinleştiğini, bu boşanma davası sonrası tarafların bir araya gelmediklerini ve yeni bir geçimsizliğe ilişkin dava yaşanmadığını, yurtdışında çalışan müvekkilini yalnız bırakarak ...iline geldiğini, defalarca davacının çocuklarını arayıp davacı eşini Almanya'ya geri göndermelerini istediği ancak davacı çocukları telefonda müvekkile hakaret ederek, telefonu kapattıklarını, müvekkilini tehdit ettiklerini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 17.12.2019 tarihli 2018/280 Esas, 2019/874 Karar sayılı kararıyla; müteveffa ile davalının son dönem ayrı yaşadıkları sabit olup davalıya atfedilen kusurlu eylemlerin ispatlanamadığı, duyuma dayalı tanık beyanlarının hükme esas alınamayacağı, davalının müteveffa ile görüşme girişiminde bulunduğu yönündeki tanık beyanları ve davalının buna engel oldukları mirasçıları şikayet ettiği savcılık evrakı hep birlikte değerlendirildiğinde sübut bulmayan davanın reddine, davalı lehine vekâlet ücretine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı mirasçıları vekili kusur belirlemesi
yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 08.06.2022 tarihli ve 2020/463 Esasi 2022/1099 Karar sayılı kararıyla; ileri sürülen istinaf nedenleri, kamu düzenine ilişkin hususlara, dosyadaki belgelere, taraflarca ileri sürülen ve kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle İlk Derece Mahkemesince delillerin takdirinde usul ve yasaya aykırılık görülmediği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı erkek mirasçıları tarafından tüm yönlerden temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairenin 22.11.2022. tarihli kararı ile davacı erkek İlk Derece Mahkemesindeki yargılama devam ederken, 16.04.2019 tarihinde öldüğü ve evlilik birliği ölüm ile sona erdiği, davacı mirasçıları, davayı sağ kalan eşin kusurunun tespiti yönünden takip ettikleri, evlilik birliği ölümle sona erdiğinden boşanma davası konusuz kaldığı, bu itibarla, Mahkemece boşanma davasının esası hakkında konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına ve 4721 sayılı Kanun'un 181 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca sağ kalan davalı kadın eşin boşanmaya sebebiyet verecek şekilde kusurlu olup olmadığının tespitine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisinin doğru olmadığından bahisle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dinlenen tanık beyanlarından da müteveffa ve davalının son zamanlarda ayrı yaşadıkları, tanıkların görgüye dayalı beyanlarını bulunmadığı duyuma dayalı olarak beyanda bulundukları, dolayısı ile davalıya atfedilen kusurlu eylemlerin ispatlanamadığı ve davalının evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile açılan boşanma davasında 4721 sayılı Kanun'un 181 inci maddesinin ikinci fıkrası kapsamında kusurlu bir eyleminin bulunmadığı gerekçesi ile davanın konusuz kalması nedeni ile boşanma talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığına, davalının 4721 sayılı Kanun'un 181 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca kusurlu olmadığının tespitine, davalı lehine daha önce vekâlet ücretine hükmedilip, bu hususta kanun yoluna başvurulmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı erkek mirasçıları vekili; davalı kadının kusurlu davranışları sebebiyle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını, kadının kusuru bulunmadığına karar verilmesinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; davalı kadının kusurlu olmadığının tespiti kararı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı kadın vekili; mahkemenin davalı lehine önceki hükümde vekâlet ücretine hükmedildiği ve vekâlet ücretine yönelik kanun yoluna başvurulmadığı gerekçesiyle yeniden vekâlet ücretine karar verilmemesine yönelik kararı usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; vekâlet ücreti yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açılan boşanma ve fer'îleri istemli davada davacının ölümü nedeniyle mirasçılarının kusur tespiti yönünden davaya etmeleri nedeniyle sağ kalan eş olan davalı kadının kusuru olmadığı tespitinin yerinde olup olmadığı, bozma sonrası verilen hükümde davalı yararına vekâlet ücretine hükmedilmemesinin yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun'un 166 ıncı maddesinin birinci maddesi, 181 inci maddesinin ikinci fıkrası.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
26.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.