"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/102 E., 2020/337 K.
KARAR : Kısmen kabul
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi esastan ret kararının kaldırılmasına İlk Derece Mahkemesi kararının, kadın lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat yönlerinden bozulmasına, sair yönlerden onanmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda, kadın lehine maddî ve manevî tazminata karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
... erkek vekili dava ve ıslah dilekçesinde; davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince ve 164 üncü maddesi gereğince boşanmalarına, erkek lehine 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; asıl davanın reddi ile karşı davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye bırakılmasına, ortak çocuk yararına aylık 500,00 TL tedbir- iştirak, kadın yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakaları bu nafakaların yıllık arttırıma tabi tutulması ile kadın yararına 200.000,00 TL maddî ve 200.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 18.01.2018 tarihli kararı ile erkeğin açtığı davalar yönünden erkeğin evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını ileri sürmesi sebebiyle eşine gönderdiği ihtarda samimi olmadığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma talebinde de, eşine ihtar gönderdiğine göre, onun tüm kusurlu davranışlarını affettiği, kadının davası yönünden ise; tarafların zaman zaman ayrı yaşayıp tekrar bir araya geldikleri, son olaylarda rahatsız olması sebebiyle anne ve babasının gelerek davalı-karşı davacıyı doktora götürdükleri, o gün davacı-karşı davalının arkadaşının düğünü olması sebebiyle eşini düğüne götürmek istediği, davalı-karşı davacının düğüne gitmek istememesi üzerine davacı-karşı davalının kayın babası ve kayın validesinin yanında eşine "Ben sana güvenmiyorum, sen eve erkek alırsın" dediği, bunun üzerine kayın babasının "Terbiyeli konuş, kızıma böyle hakaret edemezsin" dediği, davacı-karşı davalının "Siz yanlış anladınız, ben o niyetle söylemedin" diye cevap verdiği, bilahare davalı-karşı davacıya "Davulcuya da kapıyı açtın" dediği, davalı-karşı davacının "Ben davulcuya para vermek için kapıyı açtım" diye cevap verdiği, daha sonra davacı-karşı davalının düğüne gitmek üzere evden ayrıldığı, davalı-karşı davacının anne ve babası ile birlikte müşterek evde kaldığı, bu arada davacı-karşı davalının eşine telefon açarak yaylaya götürmek için ısrar ettiği ve "Benimle gelirsen gelirsin, yoksa babanın evine gidersen dönmemek üzere git" dediği, telefon konuşmalarına şahit olan babasının davalı-karşı davacı kızına "Hadi gel, seni bizim eve götüreyim" dediği ve kızı ile torunun alıp kendi evlerine götürdüğü ve tarafların bu şekilde ayrı yaşamaya başladıkları belirtilerek boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesi ile erkeğin davasının reddi ile kadının davasının kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 300,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 350,00 TL tedbir ve 375,00 TL yoksulluk nafakasına, kadın yararına 12.500,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminatın kararın kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile erkekten alınarak kadına verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı;
1. Davacı- davalı erkek vekili hükmün tamamı yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı-davacı kadın vekili kusur belirlemesi, tazminatlar ile yoksulluk ve iştirak nafakasının miktarı, çocuk ile baba arasında şahsi ilişki kurulması ve çocuk teslimine ilişkin nöbetçi icra müdürlüğünün görevli kılınması yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin14.03.2019 tarihli kararı ile kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre usul ve kanuna uygun olması gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince tarafların istinaf başvurusunun ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı ... erkek tarafından, asıl davanın reddi, karşı davanın kabulü yönünden; davalı-davacı kadın tarafından ise tazminatlar ve nafakaların miktarları ile kişisel ilişki yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemiz 12.12.2019 tarihli kararı ile tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davalı-karşı davacı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat az olduğundan bahisle Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise onanmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla bozma ilamına uyulmakla tarafların belirlenen ekonomik ve sosyal durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet ilkesi de gözetilerek kadın lehine 25.000,00 TL maddî, 22.500,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. ... erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek özetle; kusur belirşlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı- davacı kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; maddî ve manevî tazminatın miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında kadın yararına hükmedilen tazminatların miktarı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü ve 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası. 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrası, 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
09.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.