"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/883 E., 2023/135 K.
KARAR : Kabul
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 6. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/27 E., 2019/1029 K.
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen torunla kişisel ilişki kurulması davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; oğulları ile gelinlerinin boşandıklarını, oğulları ...'in yurt dışında ikamet etmesi nedeniyle baba ile çocuk arasında kişisel ilişkinin icra edilemediğini ve buna bağlı olarak torunları ile görüşemediklerini belirterek torunları ile müvekkilleri aralarında ayda bir hafta sonu yatılı olacak şekilde kişisel ilişki düzenlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ortak çocuğun baba, anne ve dede ile görüştükten sonra çocuğun anneye karşı tutum ve davranışlarının değiştiğini, şimdiye kadar davacılar ile çocuğun görüşmesine annenin herhangi bir itirazının olmadığını, anne ve baba aralarındaki boşanma davası sürecinin devam ettiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
II. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 10.12.2019 tarihli kararı ile; davacıların oğlu ile davalının boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine karar verildiği, davacıların oğlu ...'in yurt dışında ikamet ettiği, bu nedenle velâyeti annede olan torunları ...ile davacıların görüşemedikleri, bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen rapora göre çocuğu babaanne ve dede ile görüşmesinin çocuğun yanında olmayan ebeveyni ile aralarındaki bağı canlı tutacağı ve çocuğun ebeveynleriyle ilgili kendi yargılarını oluşturabileceği, baba ve baba tarafıyla görüşmesinin önemli olduğu, ayda bir kere yatılı olarak kişisel ilişki belirlenmesinin çocuğun gelişimine katkı sağlayacağı gerekçesi ile davanın kabulü ile her ayın 1 hafta sonu cumartesi günü saat 10.00 ile pazar günü saat 17.00 arasında davacılar ile torunları ...arasında kişisel ilişki tesisine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili hükmün tamamı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 08.10.2020 tarihli ve 2020/204 Esas, 2020/1567
Karar sayılı kararıyla; tarafların boşanmalarına ilişkin davanın halen derdest olduğu, eldeki davanın 14.01.2019 tarihinde açıldığı, gerçekleşen bu duruma göre davacıların torunları...un annesi ile babası arasında kesinleşen bir boşanma hükmünden ve ...yönünden kesinleşen bir velâyet kararından söz edilemeyeceği, davacıların kişisel ilişki kurulmasını talep ettikleri torunları üzerinde davacıların oğlu ile davalının birlikte velâyet hakkına sahip bulundukları, davacıların bu kapsamda torunlarını görme ve aile bağlarını koruma ve geliştirme imkanına sahip oldukları, ortada davacılara kişisel ilişki kurulması hakkı tanınmasını gerekli ve haklı kılan olağanüstü bir durum bulunmadığı, davacıların davanın açıldığı tarih itibariyle eldeki davayı açmakta hukuki yararlarının bulunmadığı gerekçesi ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının tamamının kaldırılmasına ve davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacılar temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Dairenin 12.01.2021 tarihli, 2020/6690 Esas, 2021/82 Karar sayılı kararı ile; dosya kapsamına göre kişisel ilişki kurulmak istenen küçük Alptuğ’un anne ve babası evli ve sağ olduğu halde husumet sadece çocuğun annesine yöneltildiği, babasının davalı olarak gösterilmediği, velâyet hakkı sahiplerinden babanın da davaya dahili ile taraf teşekkülü sonrasında onun göstereceği kanıtlar da toplanmak suretiyle karar verilmesi gerekirken, eksik hasımla davanın usulden reddi yönünde karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesi ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
B. İkinci Bozma Kararı
1.Bozmaya uyan Bölge Adliye Mahkemesinin 09.06.2021 tarihli, 2021/143 Esas, 2021/1092 Karar sayılı kararı ile verilen davanın reddine yönelik karara karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Dairenin 08.03.2022 tarihli, 2022/1308 Esas, 2022/2168 Karar sayılı kararıyla, dava konusu çocuğun babasının Rusya’da yaşaması ve taraflar arasında yaşanan sorunlar sebebiyle babaanne, dede ve torun görüşmelerinde zorlukların yaşandığı, davacıların torunları ile birlikte kaliteli vakit geçirmeye yönelik isteklerinin olduğu, davalı annenin, çocuğun babaanne ve dedesi ile görüşmelerine yönelik katı bir tutum sergilememekle birlikte çocuğun ileride okula ve kursa başlayacağı düşüncesiyle görüşme sıklıklarının sınırlı olmasını istediği, çocuğun babaanne, dede ve babanın aile üyelerinden hiçbirine yönelik olumsuz duygu, düşünce, yaşantı dile getirmediği, kaldı ki sosyal inceleme raporunda babaanne ve dedeyle yapılacak olan görüşmelerin çocuğun yanında olmayan ebeveyni ile aralarındaki bağı canlı tutacağının ve çocuğun ebeveynleriyle ilgili kendi yargılarını oluşturabilmesi için baba ve baba tarafıyla görüşmesinin önemli olduğunun düşünülmesi sebepleriyle ayda bir kere yatılı olarak şahsi ilişki belirlenmesinin çocuğun gelişimine katkı sağlayacağı gibi çocuğun babaanne ve dedeyle görüşmesinin gelişimini olumsuz etkileyeceğine dair bir kanaatin oluşmadığının bildirildiği, çocuk ile davacılar arasında kişisel ilişki kurulmasına engel somut bir olgu veya iddia bulunmadığı gibi çocuğun anne ve babası arasında devam eden boşanma davasının davacılarla torunları arasında kişisel ilişki kurulmasına engel teşkil etmeyeceğinden bahisle davacıların davasının reddi doğru görülmemiş ve hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
C. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bozmaya uyan Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararla; davacıların oğlu dahili davalı ... ile davalı ...'nin boşanmalarına ve ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine ilişkin hükmün 17.10.2022 tarihinde kesinleştiği, dahili davalı babanın halen Rusya'da yaşaması ve taraflar arasında yaşanan sorunlar sebebiyle babaanne, dede ve torun görüşmelerinde zorlukların yaşandığı, davacıların torunları ile birlikte kaliteli vakit geçirmeye yönelik isteklerinin olduğu, davalı annenin, çocuğun babaanne ve dedesi ile görüşmelerine yönelik katı bir tutum sergilememekle birlikte çocuğun ileride okula ve kursa başlayacağı düşüncesiyle görüşme sıklıklarının sınırlı olmasını istediği, çocuğun babaanne, dede ve babanın aile üyelerinden hiçbirine yönelik olumsuz duygu, düşünce, yaşantı dile getirmediği, alınan sosyal inceleme raporunda davacılar ile davaya konu küçük arasında ayda bir kez yatılı kişisel ilişki kurulmasının küçüğün yararına olacağının rapor edildiği, davacıların torunlarını görme ve aile bağlarını koruma ve geliştirme imkanına sahip oldukları, davacılar ile davaya konu küçük arasında kişisel ilişki kurulmasına engel, küçüğün üstün yararına aykırı olacak somut bir olgu veya iddianın da bulunmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne, davacılar ile torunları 03.08.2013 doğumlu ...arasında her ayın 1. haftası cumartesi günü saat 10.00 dan takip eden pazar günü saat 17.00 a kadar kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı ... vekili; yeniden uzman raporunun alınması yönündeki taleplerinin değerlendirilmediği, yatılı görüşme kararı müvekkilin annelik hakkının kullanılmasına engel olduğu, davacıların boşanma dosyasında verdikleri ifadelerle davalıdan adeta nefret eden, mal rejimi davasında da gerçek dışı beyanda bulunan ve de babanın boşanmamış olmasına rağmen yaşadığı ilişkiyi başka kadınla birlikteliğini onaylayan davacıların bu davranışının çocuktaki ahlaki gelişimi de etkileyeceğini belirterek davanın kabulünün
usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; tüm yönlerden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, bozmaya uyan Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uygun hüküm kurulup kurulmadığı, belirlenen kişisel ilişkinin süresi noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun'un 323 üncü, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi 3 üncü, 9 uncu ve 12 nci maddesi, Çocuk Haklarının Kullanılmasına dair Avrupa Sözleşmesi 3 üncü, 6 ncı ve 4 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalıya yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
12.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.