Logo

2. Hukuk Dairesi2023/5396 E. 2024/5276 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kusur belirleme, maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakasına hükmedilip hükmedilmeyeceği uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Erkeğe yüklenen güven sarsıcı davranış kusurunun ispatlanamamış olmasına rağmen, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin kadına nazaran ağır kusurlu olduğunun anlaşılması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/403 E., 2023/1082 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esasa hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Çorum 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/200 E., 2022/428 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı-karşı davacı kadın vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-karşı davalı erkek vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 1975 yılında evlendiklerini, bu evlilikten ergin 2 çocuklarının dünyaya geldiğini, davalının ev hanımı olduğunu, müvekkilinin ise emekli öğretmen olduğunu, davalı tarafın sürekli olarak ailenin huzurunu bozmaya yönelik eylemlerde bulunduğunu, müvekkilinin davalının bu eylemlerine sürekli sabır gösterdiğini, çocuklarının etkilenmemesi için çaba harcadığını, davalının müvekkilini çocuklara onursuz bir insan olarak tanıttığını, çocuklarının yanında küçük düşürdüğünü, toplum içerisinde de "şerefsiz, adi, köpek" gibi sözler söylediğini, aşağıladığını iddia ederek davanın kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına müvekkili yararına 200.000,00 TL maddî tazminat, 200.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine, yargılama masraflarının ve vekâlet ücretinin karşı tarafa bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı kadın vekili, cevap, karşı dava dilekçesinde özetle; kadının, erkeğin hakaret ve tehditlerine, cebir ve şiddet eylemlerine maruz kaldığını, bir çok kez darp ettiğini, müvekkilinin sürekli olarak karşı taraftan dayak yediğini, bu dayaklar neticesinde beli ve kolunun sakatlandığını, erkeğin müvekkilini evden kovduğunu, kardeşlerinin yanına sığındığını, ancak karşı tarafın müvekkilini kardeşlerinin yanında da darp ettiğini, karşı tarafın suçlamalarını kabul etmediklerini, müvekkilinin şiddete ve aldatmalara rağmen evliliği sürdürmeye çalıştığını, müvekkilinin davacının yemeğini yaptığını, kıyafetlerini yıkayıp ütülediğini, davacının müvekkiline ihtiyaçlarını karşılaması için harçlık dahi vermediğini, 4721 sayılı Kanunu’nun166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, müvekkili yararına aylık 1.500,00 TL tedbir, yoksulluk nafakası ile dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle 250.000,00 TL maddî, 250.000,00 TL manevî tazminat takdirine, yargılama giderlerinin ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve karşı dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, ceza dosyasında yer alan sağlık raporu, kocanın ceza yargılamasındaki "itekledim, yere düştü" şeklindeki kısmi ikrarı ve davalı kadın tanıklarının olayın ertesi günü kadındaki fiziksel şiddet izlerini gördükleri beyanı birlikte değerlendirildiğinde, erkeğin, kadına fiziksel şiddet uyguladığı iddiasının ispatlandığı, erkeğe ve ailesine hakaret eden, erkeğe ailesinden miras kalan malların kendisine verilmesi konusunda baskı uygulayan, aile içinde kavgacı ve ara bozucu davranışlarda bulunan kadının yukarıda sayılan eşit kusurlu davranışlarıyla asıl boşanma davasının ve karşı davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanunu’nun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, maddî ve manevî tazminat taleplerinin gerçekleşen olaylarda eşit kusurlu oldukları kabul edilmekle yasal şartları oluşmadığından reddine, dava tarihinden itibaren hükmedilen aylık 1.000,00 TL tedbir nafakasının boşanma hükmünün kesinleşmesine kadar devamına, davalı-karşı davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin kısmen kabulüne, boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasının erkekten alınarak kadına verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı-karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde; erkeğin sadakatsiz davrandığını belirterek kusur belirlemesi, yoksulluk nafakasının miktarı, tazminat isteklerinin reddi yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, erkeğe yüklenen kusurlar dışında kadının vakıa olarak dayandığı ve tanık beyanı ile ispatlanan erkeğin güven sarsıcı davranışta bulunması kusurunun da erkeğe kusur olarak eklenmesi gerektiği, kusur dağılımının da değişmekte olduğu, kararın kusura ilişkin gerekçesinin "evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda kocaya ve ailesine "şerefsiz, şerefsizin evladı, diyerek hakaret eden, kocaya ailesinden miras kalan malların kendisine verilmesi konusunda baskı uygulayan, aile içinde kavgacı ve ara bozucu davranışlarda bulunan kadının hafif, kadına fiziksel şiddet uygulayan, güven sarsıcı davranışta bulunan kocanın ağır kusurlu olduğu" şeklinde düzeltilmesi gerektiği, kadın yararına yasal şartları oluştuğunan uygun miktarda maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, yoksulluk nafakası miktarının tarafların ekonomik ve sosyal durumları dikkate alınarak az olduğu, belirtilerek kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kabul edilen yönlerden kaldırılmasına ve bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm tesisine, 100.000,00 TL maddî tazminat ile 100.000,00 TL manevî tazminat ve boşanmaya ilişkin hükmün kesinleşmesinden itibaren aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakasının erkekten alınarak kadına verilmesine, kadın vekilinin diğer istinaf itirazlarının ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı-karşı davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde; belirlenen kusur durumlarının hatalı olduğunu, manevî tazminatın dayanağı ve kadın eşin kişilik haklarının ne sebeple zedelendiğinin somutlaştırılmadığını, evlilik birliğinin sarsılmasında kadın eşin kusurlu olduğundan maddî tazminat kararının hatalı olduğunu, yoksulluk nafakasını ödeyecek imkanın olmadığını belirterek; kusur belirlemesi, tazminatlar ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; kusur tespiti, delillerin takdirinde hata edilip edilmediği, tazminatlar, nafakalar noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesi,174 üncü maddesi,175 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3.Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre ve özellikle erkeğe kusur olarak yüklenen güven sarsıcı davranışta bulunduğu vakıasının ispatlanamadığı, ispatlanamayan vakıanın erkeğe kusur olarak yüklenemeyeceği ancak yine de boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin kadına nazaran ağır kusurlu olduğunun anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

03.07.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.