Logo

2. Hukuk Dairesi2023/5403 E. 2024/1732 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında kusur belirlemesi ve hükmedilen maddi-manevi tazminat miktarlarının yerinde olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki deliller, tarafların iddia ve savunmaları ile uygulanması gereken hukuk kuralları dikkate alınarak usul ve kanuna uygun bulunan mahkeme kararının bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/487 E., 2023/1126 K.

DAVA TARİHİ : 09.08.2021-10.09.2021

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Samsun 3. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/568 E., 2022/1086 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davacı-karşı davalı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-karşı davalı erkek tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında ortaya çıkan şiddetli geçimsizlik ve evlilik birliğinin devam ettirilmeyecek hale gelmesi sebebiyle davacı müvekkili tarafından Samsun 2.Aile Mahkemesinin 2015/542 esas 2017/121 karar sayılı dosyası ile boşanma davası açıldığını, 21.02.2017 tarihinde davanın reddine karar verildiğini, bu kararın 31.03.2017 tarihinde kesinleştiğini, tarafların 2015 yılında açılan boşanma davasından bu yana ayrı evlerde yaşadıklarını, 31.03.2017 tarihinden bu yana ayrı evlerde ikamet ettiklerini, taraflar için artık evlilik birliğini devam ettirmelerinin mümkün olmayıp tarafların fiili ayrılık nedeniyle boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadının Almanya'da ikamet ettiğini, bazen Türkiye'ye Bursa/İnegöl’deki ikametine geldiğini, Samsun'a yıllardır hiç gitmediğini, kadın ile davalı eşin 1987 yılında evlendiklerini, ortak 1 çocuklarının bulunduğunu, erkeğin 26.12.2014 tarihinde Samsun 1. Aile Mahkemesinde boşanma davası açtığını ve birkaç ay sonra bu davadan feragat ettiğini, 5 ay sonra da Samsun 2. Aile Mahkemesinin 2015/542 esas 2017/121 karar sayılı kararı ile açılan boşanma davasının reddedildiğini, red kararının kesinleştiği tarihten itibaren erkeğin kusuru sebebiyle fiili birliktelik kuramadıklarını, bu sebeple davacı karşı davalı erkeğin tam kusurlu olduğunu, davacı-karşı davalıdan 115.000,00'er TL maddî ve manevî tazminat talebi ile boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların 21.07.1987 tarihinde evlendikleri, bu evliliklerinden velâyete tabi olmayan ortak bir çocuklarının bulunduğunu, davacı-karşı davalı erkek tarafından davalı-karşı davacı kadın aleyhine 26.12.2014 tarihinde Samsun 1. Aile Mahkemesi'nin 2014/626 Esas sayılı dosyasında,14.05.2015 tarihinde feragat etmesi üzerine davanın feragat reddine karar verildiği, yine davacı-karşı davalı erkek tarafından davalı-karşı davacı kadın aleyhine 14.10.2015 tarihinde evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayalı açılan boşanma davasının Samsun 2. Aile Mahkemesi'nin 2015/542 Esas ve 2017/121 Karar sayılı kararı ile reddine karar verildiği, kararın tarafların istinaf etmemesi üzerine 31.03.2017 tarihinde kesinleştiği, boşanma davasının reddine ilişkin kararın kesinleşmesinden itibaren 3 yıldan fazla sürenin geçtiği, feragat edilen ilk davadan sonra tarafların kısa süreli de olsa bir araya geldiği, dinlenen tanık beyanlarından da anlaşılacağı üzere; tarafların ikinci boşama davasından beri ayrı yaşamaya başladığı ve tarafların bir araya gelmediği, boşanmaya yol açan olaylarda boşanma davası açarak fiili ayrılığa sebep olan ve sadakat yükümlülüğüne aykırı davranışlarda bulunan erkeğin tam kusurlu, kadının ise kusursuz olduğu gerekçesiyle boşanma davalarının kabulüne; kadın yararına 115.000,00 TL maddî, 115.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı erkek istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı-karşı davalı erkek istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, hükmedilen tazminatlar yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kararın dayandığı deliller ile kanuna uygun sebeplere ve delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri ile re'sen bakılacak kamu düzenini ilgilendiren hususlar dikkate alındığında, ilk derece mahkemesinin değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin (1) inci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı-karşı davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle, istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü nedenleri tekrar ederek kusur belirlemesi ile kadın yararına hükmedilen tazminatlar yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, davalı-karşı davacı kadın lehine maddî ve manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği ve miktarları noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesi; 6100 sayılı Kanun’un 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-karşı davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

13.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.