"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/445 E., 2023/512 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 30. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/280 E., 2022/858 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı kadın dava ve cevaba cevap dilekçesinde; erkeğin kendisine sözel, duygusal, psikolojik ve fiziksel şiddet uyguladığını, ailelerin araya girmesi, zamanla problemlerin düzelebileceği ihtimali ile evliliklerinin bu güne kadar devam ettiğini, ancak erkeğin her geçen gün şiddet eğilimini arttırdığını, sürekli sinkaflı sözler söylediğini, kendisine ve ailesine zarar vereceğine, öldüreceğine yönelik tehditte bulunduğunu, her davranışını aşağıladığını, " sen beyinsizsin, yolunu bile bulamazsın, kendi başına alışveriş bile yapamazsın, sen bir hiçsin, bana layık değilsin" gibi sözlerle kendisini küçük düşürmeye çalıştığını ve hakarette bulunduğunu, henüz 10 günlük evliyken bile kendisini itip kakmaya, tartaklamaya başladığını, bu sırada kollarında ve bacaklarında morluklar oluştuğunu, tüm bunlar yaşanırken, olayların büyümemesi için öncesinde şikayette bulunmadığını, erkeğin sürekli telefonunu elinden düşürmemesi, nereye giderse yanında götürmesi nedeniyle durumdan şüphelendiği için telefonuna bakma ihtiyacı duyduğunu, ve whatsapp programı üzerinden uygunsuz mesajlarını gördüğünü, ayrıca telefonda yine aynı şekilde uygunsuz fotoğrafların bulunduğunu, en son 26.01.2021 tarihinde işten çıktığında erkeğin kendisini almaya geldiğini, her zamanki gibi hiçbir sebep yokken kavga çıkarmaya çalıştığını, erkeğe bu evliliğin bitmiş olduğunu, ayrılmak istediğini söylediğini, bunun üzerine erkeğin iyice sinirlendiğini, araç içerisinde ölüm tehdidinde bulunup " eve gidince seni asacağım, öldüreceğim" dediğini, araçta ani fren yapıp "seni burada herkesin içinde öldüreceğim" diyerek defalarca koluna, bacağına ve kafasına vurduğunu, eve geldiklerinde kendisini öldürmesinden korktuğu için içeri girmediğini, iki kat boyunca kendisini yerde sürükleyip eve sokmaya çalıştığını, direndiğini, yardım istediğini, kendisini merdivenlerde dövüp sürükleyip zorla ayakkabıları ile eve soktuğunu, evde de dövmeye başladığını, kaçarak kendisini odaya kilitlediğini, babasına mesaj attığını, kapıyı zorla açtığını, telefonunu elinden aldığını, telefonu alıp polisi aramak için direndiğini, kolunu ısırdığını, kafasına ve ensesine sayısız darbede bulunduğunu, saçlarından tutup sürüklediğini, direnince saçından kendisini komodine bağlamaya çalıştığını, o sırada kendisinin sesini duyan alt komşusunun polisi aradığını, elinden kurtulup kapıyı açtığını, kendisini dışarıya attığını, olay yerine gelen polis memurları tarafından kurtarıldığını, bu konuyla ilgili adli sürecin başladığını, 26.01.2021 tarihli darp raporunun bulunduğunu, erkek hakkında uzaklaştırma tedbiri uygulanmaya başlandığını, bu olaydan sonra ayrı yaşamaya başladıklarını iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince tarafların boşanmalarına, kadın yararına 200.000,00 TL maddî, 200.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; kadının iddialarının asılsız olduğunu savunarak asıl davanın reddini istemiş, kadının annesinin, müvekkilinin annesi ile yaptığı telefon görüşmesinde müvekkiline hakaret ettiğini, bu evliliği bizzat bitireceğini beyan ettiğini, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında kusurlu tarafın müvekkilinden ziyade kadın ve ailesi olduğunu, kadının evlilik birliği içinde üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirmediğini, müvekkilinin özel hayatı ile ilgili bilgileri annesine, babasına ve yakın çevresine rızası dışında verdiğini, kadının 26.01.2021 tarihinde yaşandığını iddia ettiği beyanlarına itiraz ettiklerini, kadının kendisini apartmana ait merdivenlerde bilerek isteyerek yere attığını, kendisine zarar vermeye ve bağırmaya başladığını, bunun üzerine müvekkilinin eşini zorlukla sakinleştirerek eve aldığını, olayların devamında kadının evin içinde tartışmaya devam ettiğini, müvekkiline saldırdığını, tokat attığını, göğsüne tekme attığını, müvekkilinin üzerindeki elbiseleri yırttığını, kadının psikolojik sorunları olduğunu, olmayan şeyleri zihninde canlandırdığını, sanki görüyormuş gibi hareket ettiğini, kadının ailesinin evlilik birliğine müdahale ettiklerini iddia ederek karşı davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi gereğince tarafların boşanmalarına, erkek yararına, 300.000,00 TL maddî, 300.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı-karşı davacı erkeğin, kadına '' öküz gibi '' şeklinde sözler söyleyerek hakaret ettiği, kadını, kadının kardeşini ve babasını işten attırmakla tehdit ettiği, kadının harcamalarını, hesaplarını kontrol ederek bugün yirmi üç TL lik ne aldın şeklinde soru sorarak ve kadına yeni kıyafetler almayarak ekonomik şiddet uyguladığı, tarafların ayrılığına neden olan son olayda kadına fiziksel şiddet uyguladığı, kadın hakkında düzenlenen darp raporunun dosya içerisinde mevcut olduğu, davacı-karşı davalı kadının ise erkeğe cinsel eğilimini kastederek "top" dediği, kadının annesinin erkeğin annesine ''biz bu yuvayı yıkacağız, soranlara da ... bu yuvayı yıktı dersin'' şeklinde sözler söylediği, böylece kadının ailesinin evlilik birliğine olumsuz müdahalede bulunduğu, son olayda kadının da erkeğe fiziksel şiddet uyguladığı, erkek hakkında düzenlenen raporun da dosya içerisinde mevcut olduğu, evliliğin yedi ay sürdüğü, boşanmaya neden olan olaylarda kadın daha az, erkeğin ağır kusurlu olduğu, boşanmakla zedelenen ekonomik menfaatleri ile boşanmaya sebep olan eylemlerinin kadının kişilik haklarına saldırı teşkil eder nitelikte bulunması nedeniyle tarafların kusur durumları ve evliliğin süresi de dikkate alınarak kadın yararına uygun miktarda maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, ağır kusurlu erkeğin tazminat taleplerinin reddi gerektiği gerekçesi ile asıl ve karşı davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi gereğince boşanmalarına, tarafların müşterek çocukları olmadığından velâyet hususunda karar verilmesine yer olmadığına, davacı- karşı davalı kadın yararına 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmiş, davalı- karşı davacı erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı-karşı davalı kadın vekili, maddî ve manevî tazminat miktarının hakkaniyete aykırı olduğunu, müvekkilinin davalı- karşı davacıya fiziksel şiddet uyguladığının kabul edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin annesinin, erkeğin annesine "biz bu yuvayı yıkacağız" şeklinde sözler söylediğinin düşünülemeyeceğini, maddî ve manevî tazminat miktarının az olduğunu, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kusur belirlemesi, tazminatların miktarı yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı- karşı davacı erkek vekili, İlk Derece Mahkemesinin kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, davacı- karşı davalı kadının psikolojik rahatsızlıklarının bulunduğunu, aldırılan raporlarda detaylı tetkik ve araştırma yapılmadığını, bütün olaylardan zarar gören ve mağdur olan kişinin müvekkili olduğunu, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen tazminatlar, tazminat taleplerinin reddi yönlerinden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile tarafların istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı kadın vekili; istinaf dilekçesini tekrarla, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kusur belirlemesi, tazminatların miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı-karşı davacı erkek vekili; istinaf dilekçesini tekrarla, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen tazminatlar, tazminat taleplerinin reddi yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, karşılıklı olarak açılan boşanma davası olup, uyuşmazlık boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun kimden kaynaklandığı, kadının davasının kabulü koşulları oluşup oluşmadığı, kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesinin yasal koşullarının oluşup oluşmadığı ve miktarlarının dosya kapsamına, hakkaniyete, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına olup olmadığı, erkek yararına tazminata hükmedilmesinin yasal koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı ve 174 üncü maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, delillerin takdirinde hata görülmemesine ve özellikle Mahkemece kadına yüklenen fiziksel şiddet kusurunun tepkisel nitelikte olduğunun ve bu nedenle kadına kusur olarak yüklenemeyeceğinin, yine de boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğunun anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekilleri tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,11.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.