Logo

2. Hukuk Dairesi2023/5418 E. 2023/4183 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kadın yararına hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarlarının uygun olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Bozma kararında belirtilen hususlar dışında kararın usul ve yasaya uygun olduğu, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozma kapsamı dışında kalan hususların temyiz incelemesine konu olamayacağı gözetilerek, yerel mahkemenin tazminat miktarına ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

SAYISI : 2022/1087 E., 2023/151 K.

KARAR : Kısmen kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davalarında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda; Dairece Bölge Adliye Mahkemesinin esastan ret kararının ortadan kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; kadının tazminat taleplerinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davacı- karşı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı erkek vekili dava dilekçesi ile; tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına,10.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesi ile; davacının davasının reddine, karşı davalarının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve karşı dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 04.12.2018 tarih, 2017/1131 Esas, 2018/1063 Karar sayılı kararı ile; hüküm kısmı boş bırakılan karar, 10.12.2018 tarihli ek karar ile tarafların birbirlerine karşı sevgi ve saygılarının bittiği, aralarında fikir uyuşmazlığının olduğu, birbirlerine karşı birlik görevlerini yerine getirmedikleri,erkeğin sadakatsız davranışlarının olduğu, evin ihtiyaçlarını karşılamada ve çalışmada zaafiyet gösterdiği, karısının çocukları ile sıkıntı yaşadığı ve evi terk ettiği, kadının, çocuklarının kocası ile sıkıntısına sessiz kaldığı, eşini küçük düşürücü eylemlerinin olduğu, maddî konularda taraflar arasında güvensizlik olduğu, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında erkeğin ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle her iki davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, kadına 12.000,00 TL maddî, 12.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine şeklinde tamamlanarak karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı- karşı davalı erkek vekili kusur belirlemesi ve tazminatlar yönünden, davalı- karşı davacı kadın vekili erkeğin davasının kabulü, tazminatların miktarı, vekâlet ücreti yönünden

istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 29.06.2021 tarihli ve 2019/711 Esas, 2021/1186 Karar sayılı kararıyla; tarafların istinaf başvurusunun ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı-karşı davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tazminatlar, kendi tazminat taleplerinin reddi yönünden; davalı-karşı davacı kadın tarafından ise katılma yoluyla erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, lehine hükmedilen tazminat miktarları, erkek lehine hükmedilen vekâlet ücreti yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairenin 09.12.2021 tarihli kararı ile İlk Derece Mahkemesinin 05.12.2018 tarihli gerekçeli kararında, hüküm bölümünün bulunmadığı, İlk Derece Mahkemesince bu yanlışlığın sonradan fark edilerek, ek karar adı altında 10.12.2018 tarihinde hüküm bölümünü ihtiva eden kararın oluşturulduğu ek kararla hüküm tesis edilemeyeceği gerekçesi ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. İkinci Bozma Kararı

1. Bozmaya uyan İlk Derece Mahkemesi 08.03.2022 tarihli 2022/74 Esas, 2022/182Karar sayılı kararıyla tarafların birbirlerine karşı birlik görevlerini yerine getirmedikleri, davacı-karşı davalı erkeğin sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, evin ihtiyaçlarını karşılamada ve çalışmada zaafiyet gösterdiği, karısının çocukları ile sıkıntı yaşadığı ve evi terk ettiği, davalı-karşı davacı kadının çocuklarının kocası ile yaşadığı sıkıntılara sessiz kalarak müdahale etmediği, eşini küçük düşürücü eylemlerinin olduğu, maddî konularda taraflar arasında güvensizlik olduğu anlaşılmakla evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında erkeğin ağır kusurlu olduğu gerekçesi ile her iki davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, kadına 12.000,00 TL maddî, 12.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı erkek tarafından kusur belirlemesi ve tazminatlar yönünden; davalı-karşı davacı kadın tarafından ise katılma yoluyla; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi ve tazminatların miktarı yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairenin 11.10.2022 tarihli kararı ile Mahkemece davacı-karşı davalı erkeğe yüklenen sadakat yükümlülüğünü ihlal vakıasının güven sarsıcı davranış boyutunda kaldığının, yine de boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davacı-karşı davalı erkeğin, davalı-karşı davacı kadına nazaran daha ağır kusurlu olduğunun, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davalı-karşı davacı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat miktarının az olduğundan bahisle hükmün bozulmasına, sair yönlerden hükmün onanmasına karar verilmiştir.

C. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bozmaya uyan İlk Derece Mahkemesince yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadın yararına 25.000,00 TL maddî, 25.000,00 TL manevî tazminatın ödenmesine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı-karşı davalı erkek vekili ; kusur belirlemesinin ve tazminatların usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kusur belirlemesi ve tazminatlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açılan boşanma ve fer'ileri istemine ilişkin davada kadın yararına hükmedilen tazminatların miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacı-karşı davalı erkek vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

26.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.