"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
SAYISI : 2022/302 E., 2022/453 K.
KARAR : Kısmen kabul
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece, velâyeti kadına verilen ortak çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakasının ve kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminatların az olduğu gerekçesi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalan temyize konu hükümlerin onanmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; nafakalar ile maddî ve manevî tazminatın miktarları artırılmak suretiyle karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili, dava ve cevaba cevap dilekçesinde evlilik birliğinin erkeğin kusurlu davranışları nedeniyle temelinden sarsıldığını iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk yararına aylık 5.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakası ile kadın yararına aylık 5.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına ve 500.000,00 TL maddî, 750.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili, cevap ve ikinci cevap dilekçesinde; evlilik birliğinin kadının kusurlu davranışları nedeniyle temelinden sarsıldığını iddia ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 03.03.2020 tarih ve 2018/938 Esas, 2020/155 Karar sayılı kararıyla; evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda eşine sürekli olarak fiziksel şiddet uygulayan ve güven sarsıcı davranışları bulunan erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesi ile, davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilerek baba ile çocuk arasında kararda belirtilen zamanlarda kişisel ilişki kurulmasına, çocuk yararına aylık 400,00 TL tedbir ve 800,00 TL iştirak nafakası ile kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir ve 900,00 TL yoksulluk nafakasının ve 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı kadın vekili tarafından tazminatlar ile nafakaların miktarı ve davalı erkek vekili tarafından kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve velâyet yönlerinden istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 16.12.2021 tarihli ve 2020/1563 Esas, 2021/2717 Karar sayılı kararıyla, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı kadın vekili tarafından tazminatlar ile nafakaların miktarı ve davalı erkek vekili tarafından kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve velâyet yönlerinden yönlerden temyiz isteminde bulunulmuştur.
2.Dairenin 11.05.2022 tarih ve 2022/1422 Esas, 2022/4296 Karar sayılı kararı ile; tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat miktarının, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, nafakanın niteliği ve günün ekonomik koşullarına göre kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası miktarının ve çocuk yararına takdir edilen iştirak nafakası miktarının az olduğu gerekçesiyle; Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalan temyize konu hükümlerin onanmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma kararına uyulmasına karar verilerek ortak çocuk yararına aylık 2.400,00 TL iştirak nafakasının, kadın yararına aylık 2.700,00 TL yoksulluk nafakasının ve 150.000,00 TL maddî, 150.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2.İlk Derece Mahkemesinin 26.04.2023 tarih ve 2022/302 Esas, 2022/453 Karar sayılı ek kararı ile, usulüne uygun muhtıra tebliğine rağmen temyiz harçlarını yatırmayan davacı kadın vekilinin temyiz başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilmiş; kadar davacı kadın vekiline usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine karşın, kadın tarafından ek karara karşı temyiz başvurusunda bulunulmamıştır.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının kusurlu olduğunu, kadın yararına boşanmanın fer'îlerine hükmedilmesinin yasal koşullarının bulunmadığını, nafaka ve tazminat miktarlarının fazla olduğunu ve kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kesinleşen hususlar, tazminatlar ile yoksulluk ve iştirak nafakasının miktarı yönünden temyize başvurarak kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, sair hususlar kesinleşmiş olmakla, kadın lehine hükmedilen tazminatlar ile yoksulluk nafakasının ve ortak çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakasının miktarının hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 174 üncü, 175 inci, 182 nci maddeleri, 327 ve 328 inci maddelerinin birinci fıkraları, 330 uncu maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı erkek vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
14.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.