Logo

2. Hukuk Dairesi2023/5466 E. 2023/3832 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanmış eşler arasında, boşanma kararıyla düzenlenen çocuklarla kişisel ilişki günlerinin yeniden düzenlenmesi talebinin reddine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Kişisel ilişki düzenlemesinin yeterli olduğu ve davacı babanın talep ettiği ek görüşme günlerinin velayet hakkı sahibi anneyi kısıtlayacağı ve velayet görevini yerine getirmesine engel oluşturabileceği gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/617 E., 2023/758 K.

KARAR : Başvurunun kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm kurulması

İLK DERECE MAHKEMESİ : İnegöl 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/356 E., 2022/774 K.

Taraflar arasındaki velâyetin değiştirilmesi olmadığı takdirde kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından velâyetin değiştirilmesi olmadığı takdirde kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davasının reddi yönünden temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) öngördüğü yargılama sistemine göre ilk derece mahkemesinin kesin olmayan kararına karşı önce istinaf yoluna başvurulabilmektedir. İstinaf başvurusu üzerine bölge adliye mahkemesince, başvuran tarafın istinaf başvurusunun usulden ya da esastan reddine karar verilebilir veya ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulabilir. Bu durumda bölge adliye mahkemesi kararına karşı, istinaf başvurusu reddedilen tarafın ya da istinaf incelemesi sonucunda ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeni hüküm kurulması hâlinde aleyhine karar verilen tarafın temyiz hakkı bulunmaktadır. Başka bir deyişle istinaf başvurusunun reddi hâlinde bölge adliye mahkemesi kararına karşı temyiz hakkı sadece istinaf başvurusu reddedilen tarafa ait olup bu hâlde ilk derece mahkemesi kararını istinaf etmeyen tarafın temyiz hakkı bulunmamaktadır.

Velâyetin değiştirilmesine ilişkin dava 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 382 nci maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendinin (13) üncü alt bendi uyarınca çekişmesiz yargı işidir. Bölge Adliye Mahkemelerince çekişmesiz yargı işlerinde verilen kararlar kesin nitelikte olup 6100 sayılı Kanun’un 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendi uyarınca kesin nitelikte kararlar temyiz edilemez.

Somut uyuşmazlıkta, İlk Derece Mahkemesince verilen velâyetin değiştirilmesi talebinin reddine dair karara karşı davacı tarafça istinaf yoluna başvurulmamış olup, istinaf edilmeyen karara karşı temyiz hakkı bulunmadığı gibi kesin nitelikteki karara karşı temyiz hakkı da bulunmamaktadır. Bu durumda, davacı vekilinin reddedilen velâyetin değiştirilmesi davasına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.

Davacı vekilinin reddedilen yön dışındaki itirazları yönünden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalı ile İnegöl 2. Aile Mahkemesi’nin 2021/197 Esas ve 2021/289 Karar sayılı ilamıyla 26.04.2021 tarihinde boşandıklarını, boşanma ilamı 01.06.2021 tarihinde kesinleştiğini, ortak çocukları 2009 doğumlu..., 2016 doğumlu ... ve 2019 doğumlu ...'in velâyetleri anneye bırakıldığı, müvekkil anlaşmalı olarak kendi rızası ile çocukların velâyetinin anneye bırakılmasının çocukları açısından yararlı olacağını değerlendirerek, çocukların velâyetlerinin annede kalmasına razı olduğunu, boşanmadan bu zamana kadar geçen kısa süre içerisinde anne çocuklara gereği gibi bakmadığını, davalının çocuklarla birlikte kaldığı evin harap bir halde olduğu, bu evde ısınmanın soba ile yapıldığını, çocukların annesinin yanında halen kalmakta olduğu ev rutubetli ve çocukların sağlıkları açısından tehlike arz ettiğini, en büyük çocuk ... sürekli babasının yaşamakta olduğu eve gelerek banyo ihtiyacını burada karşılamak zorunda kaldığı, annelerinin yanında kaldıkları evde banyo olarak çocuklar evin çatı katındaki terasa çıkarak burada banyo yapmak zorunda kaldıklarını, çocuklar bu durumdan son derece rahatsız olduklarını sürekli olarak babalarına ve dedelerine dile getirdiklerini, müvekkilinin boşanma aşamasında iyi niyetli düşünerek çocukların velâyetini annelerine bırakmaya razı olduğu ve çocukların annelerinden ayrı kalmamalarını istediği, aradan geçen bu kısa süre zarfında annelerinin çocuklara gereği gibi bakmadığından ve halihazırda çocuklarla birlikte yaşadığı evin perişan bir durumda olmasından dolayı yine çocuğunun da yanına gelip banyosunu orada yapması baba bizi yanına al şeklindeki serzenişleri nedeniyle son derece pişman olduğunu, velâyeti anne üzerinde bırakarak son derece büyük bir yanlış yaptığını fark ettiği, tüm bu sebeplerle davanın kabulüne, ortak çocukların dava sonunda velâyetlerinin davalı anneden alınarak davacı müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep etmiş, 25.04.2022 tarihli ıslah dilekçesi ile de velâyetin değiştirilmesi olmadığı takdirde boşanma kararı ile düzenlenen kişisel ilişkinin yetersiz olduğunu beyan ederek kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ile davacının 26.04.2021 tarihinde anlaşmalı olarak boşandıklarını, boşanma karırının 01.06.2021 tarihinde kesinleştiğini, bir hafta sonrasında iş bu davanın açıldığını, davacı tarafın müvekkili ve çocukların kaldığı evin harap, rutubetli ve sağlıksız olduğunu iddia ettiğini, müvekkili ile davacının boşanmadan önceki evlerinde de rutubet olduğu, bu sebeple burada davacı tarafın bulunmuş olduğu iddiaların sadece soyut, sebep sunmak için söylenen şeyler olduğunu, şu anda evde tadilat yapıldığını, çocuklar için müvekkilinin ayrı bir oda oluşturduğunu, çocuklar için rahat çalışma ortamı, banyo ortamı evde mevcut olduğunu, çocuklar için her türlü rahat konforlu ortam yaratıldığını, müvekkilinin varını yoğunu maddî manevî çocuklarına sağladığını, davacı tarafın iddia etmiş olduğu gibi terasta çocukların banyo yaptığı tamamen asılsız olduğunu, müvekkili ve çocukların yaşadığı ev kendine ait bahçeli ve teraslı müstakil bir ev olduğunu, evin bahçesinde ve terasında çocukların rahatça oynayabileceğini, vakit geçirebileceği ortam mevcut olduğunu, davacı taraf çocuklara çok baskı yaptığını, anneyi çocuklara karşı kötülediğini, davacının sürekli çocukları arayıp özellikle büyük çocuk...'ı arayıp baskı yaptığını, anneyi kötülediğini, çocuklarını seven ve psikolojilerini düşünen bir babanın bu şekilde çocukları davanın ortasına atması ve çocukların sağlıklarını hiçe sayarak baskı altına alması tam tersine çocuklarını düşünmemek olduğunu, çocuklar hafta sonları babalarının yanına gittiğinde arayıp çocuklarıyla görüşmek istediğinde telefonların açılmadığını, tüm bu sebeplerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların İnegöl 2. Aile Mahkemesinin 2021/197 Esas, 2021/289 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, ortak çocukların velâyetinin anneye verildiğini, ortak çocukların davalı anne ile yaşadığı, annesi tarafından bakılıp gözetildikleri, annenin çocuklara yönelik olumsuz bir davranış yada ihmalinin bulunmadığı, çocukların yaşı itibariyle anne bakım ve şefkatine muhtaç olduğu, davalının velâyeti ifadan aciz olduğu yada velâyet hakkını kötüye kullandığı yönünde dosyada delil bulunmadığı, ortak çocukların velâyetinin davalı annede devam etmesinin çocukların üstün yararına uygun olacağının değerlendirildiği, davalının velâyet görevini ihmal ettiğine dair bir bilgiye tanık beyanları ve dosya kapsamından ulaşılamadığı, velâyet değişikliği için gerekli, yeterli ve zorunlu şartların oluşmadığı, çocukların babalarıyla daha çok görüşmek istedikleri gerekçesiyle davacının velâyetin değiştirilmesi talebinin reddine, İnegöl 2. Aile Mahkemesinin 2021/197 Esas, 2021/289 Karar sayılı kararı ile düzenlenen kişisel ilişki sürelerinin; her ayın her hafta sonu Cumartesi saat 10.00 dan Pazar günü saat 18.00'a kadar, dini bayramların 2. günü sabah saat 10.00’ dan 3. günü akşam saat 17.00’ ye kadar ve her yıl Temmuz ayının 1. günü saat 10.00’ dan 31. günü saat 17.00’ ye kadar kişisel ilişki şeklinde değiştirilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından kişisel ilişki süreleri yönünden istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; tarafların 26.04.2021 tarihinde anlaşmalı olarak boşandıklarını, kararın 01.06.2021 tarihinde kesinleştiğini, hemen bir hafta sonrasında da iş bu davanın açıldığını, bu sürecin kurgulanmış olduğunu, sosyal inceleme raporlarında da görüldüğü gibi, davacının çocukların yaşadığı evin rutubetli, pis olduğuna dair iddialarının tamamen asılsız ve soyut çıktığını, çocuklar için müvekkilinin bağımsız oda oluşturduğunu, rahat çalışma ve oyun ortamının, banyo ortamının evde mevcut olduğunu, kısmen kabul kısmen red kararının usule aykırı olduğunu, velâyetin değiştirilmesi taleplerinin reddine karar verilmesine rağmen taraflarına vekâlet ücretine hükmedilmediğini, müvekkilinin çalıştığını, kurulan kişisel ilişkinin tamamen hakkaniyetsiz ve hukuka aykırı olduğunu, kişisel ilişkinin İnegöl 2. Aile Mahkemesi'nin 2021/197 Esas, 2021/289 Karar sayılı kararında kurulan kişisel ilişkiden devam etmesini istediklerini bildirerek kişisel ilişki yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İnegöl 2. Aile Mahkemesinin 2021/197 Esas ve 2021/289 Karar sayılı önceki kararında davacı baba ile yaşı küçük arasında kurulan kişisel ilişki sürelerinin yeterli olduğu, İlk Derece Mahkemesince kişisel ilişkinin arttırılması talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, yaşı küçükler ile davacı baba arasında her hafta sonu kurulan kişisel ilişkinin davalı anneyi tüm hafta sonları eve bağımlı hale getireceği ve velâyet görevini gereği gibi yerine getirmesine engel olacağı gerekçesi ile istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin kararının tamamının kaldırılmasına, şartları oluşmayan kişisel ilişki sürelerinin yeniden düzenlenmesi talebinin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; İstinaf Mahkemesinin vermiş olduğu kararın gerekçesinde bilirkişi raporuna ve talebimize dahi değinilmediğini, ortak çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki günlerinin arttırılmasına ilişkin taleplerinin çocukların her hafta sonu babalarının yanında kalmalarına ilişkin olmadığını, müvekkil ile ortak çocuklar aynı şehirde ikamet ettiklerinden dolayı söz konusu kişisel ilişki tesisine ilişkin 1. ve 3. Hafta Cumartesi gününden pazar gününe kadar olan kişisel ilişki günlerine ek olarak diğer haftalarda da cuma günü akşam 18.00'den cumartesi günü saat 12.00'ye kadar kişisel ilişki tesisi kurulması olarak arttırılmasına karar verilmesini talep ettiklerini, bu hususun açıkça taleple bağlılık ilkesine aykırı olduğunu, talep edilen kişisel ilişki günlerinin arttırılması günü ne anne ne de çocuklar açısından kısıtlayıcı ve sınırlandırıcı değil aksine çocuklar ve baba arasında aile bağlarını kuvvetlendirici mahiyette olduğunun raporda da açıkça belirtilmiş olduğu üzere tüm çocukların bu durumu bizzat istedikleri belirterek ortak çocukların öncelikle velâyetleri yönünden davalarının kabulüne aksi takdirde ise kişisel ilişki günlerinin arttırılması yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, ortak çocuklar ile baba arasında boşanma kararı ile düzenlenen kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesini gerektirir olguların ispatlanıp ispatlanmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 182 nci ve 323 üncü maddeleri. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 382 nci maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendinin (13) üncü alt bendi, 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendi, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin 9 uncu maddesi ve 12 nci maddesi. Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesinin 3 üncü, 4 üncü ve 6 ncı maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davacı vekilinin velâyetin değiştirilmesi davasına yönelik temyizi yönünden; temyiz dilekçesinin REDDİNE,

2.Davacı vekilinin, kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi talebinin reddine yönelik temyiz başvurusu yönünden; temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12.09.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.