Logo

2. Hukuk Dairesi2023/5467 E. 2024/5368 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasına bağlı olarak açılan mal rejiminin tasfiyesi davasında, edinilmiş mallara katkı payı, değer artış payı ve katılma alacağı taleplerinin miktarının belirlenmesi uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemece yapılan katkı payı, değer artış payı ve katılma alacağı hesaplamasının ve kişisel mal denkleştirmesine ilişkin uygulamanın usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek, davacı kadın vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle direnme kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2940 E., 2023/563 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2017/9 E., 2022/21 K.

Taraflar arasındaki katkı payı, değer artış payı ve katılma alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kısmen kabulüne kısmen reddine, birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı kadın vekili ve davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; evlilik birliği içinde müvekkilinin emekleri ile Adana'da bir arsa, Niğde'de bir ev ve 1988 model bir araç aldıklarını, Adana'daki arsayı maddi sıkıntı nedeniyle davalının kız kardeşine sattıklarını; Niğde'deki evin alınmasında müvekkilinin tarlalarda çalışarak katkısının olduğunu, Niğde'deki evin satılarak İzmir'deki 4272 parsel sayılı taşınmazın satın alındığını; 1988 model araç da satılarak 35 AL ... plakalı aracın satın alındığını belirterek; mal rejiminin tasfiyesi ile, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 35 AL ... plakalı araç yönünden 10.000,00 TL, 4272 parsel sayılı taşınmaz yönünden 50.000,00 TL olmak üzere toplam 60.000,00 TL katılma alacağının dava tarihinden tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.

2. Davacı kadın vekili 29.04.2021 tarihli dilekçesinde; bilirkişi raporunda müvekkilinin İzmir'deki 4272 parsel sayılı taşınmaz yönünden 74.000,00 TL, 35 AL ... plakalı araç yönünden 4.927,50 katılma alacağı hesaplandığı belirterek ve talep miktarını toplam 78.927,50 TL'ye yükselterek, alacağın 03.08.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.

3. Davacı kadın vekili birleşen dava dilekçesinde; evlilik birliği içinde müvekkilinin emekleri ile Adana'da bir arsa, Niğde'de bir ev ve 1988 model bir araç aldıklarını, Adana'daki arsayı maddi sıkıntı nedeniyle davalının kız kardeşine sattıklarını; Niğde'deki evin alınmasında müvekkilinin tarlalarda çalışarak katkısının olduğunu, Niğde'deki evin satılarak İzmir'deki 4272 parsel sayılı taşınmazın satın alındığını, müvekkilinin işbu taşınmaz yönünden 87.764,00 TL değer artış payı alacağı olduğunun hesaplandığını, belirterek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 87.764,00 TL değer artış payı alacağının 03.08.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin öğretmen olduğunu, davacının hayatı boyunca gelir getiren bir işte çalışmadığını, 35 AL ... plakalı aracın 1998 model aracın satışından elde edilen para ve 6.000,00 TL ve 5 tane altın bilezik borç alınarak edinildiğini, Niğde'deki taşınmazın 1976 yıında üye olunan kooperatif yoluyla edinildiğini, 5 yıl ödeme yapıldığını, satılarak İzmir'de bir arsa alındığını, arsanın da satılarak ve üzerine kredi çekilerek 4272 parsel sayılı taşınmazın satın alındığını, davacının malların edinilmesine katkısının olmadığını belirterek; davanın reddini savunmuştur.

2.Davalı erkek vekili birleşen davaya cevap dilekçesinde; davacının hayatı boyunca gelir getiren bir işte çalışmadığını, davacının malların edinilmesine katkısının olmadığını belirterek; davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1. İlk Derece Mahkemesinin 21.09.2016 tarih ve 2013/10 Esas, 2016/579 Karar sayılı kararı ile, davacının 35 AL ... plakalı araç yönünden 6.750,00 TL, 4272 parsel sayılı taşınmaz yönünden 45.000,00 TL katılma alacağının bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile toplam 51.750,00 TL katılma alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline yönelik verilen kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin 26.12.2016 tarih ve 2016/102 Esas, 2016/152 Karar sayılı kararı ile, yapılan araştırma ve inceleme yeterli olmadığı gibi, ulaşılan sonuç da dosya kapsamına uygun bulunmadığı, davacı kadının, kök mal varlıklarına katkıda bulunduğu kabul edildiği halde, tarafların ayrı ayrı ve toplam katkı miktarı belirlenip tasfiye konusu yapılan edinilmiş mal varlıklarının değerinden düşülerek katkı ve katılma alacağının ayrı ayrı hesaplanması, katkı alacağına dava tarihinden itibaren, katılma alacağına karar tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmesi gerekirken, tasfiye konusu taşınmaz ve aracın tamamı yönünden edinilmiş mal gibi hesaplama yapılarak ve alacağın tamamı katılma alacağı olarak kabul edilerek hüküm kurulmuş olmasının ayrıca malvarlıklarının keşif tarihindeki değerleri esas alınmasına rağmen katılma alacağına dava tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmesi de çelişkili olup doğru olmadığı gerekçesiyle; davalı erkek vekilinin başvurusunun kabulü ile; İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, gerekçede açıklandığı şekilde esaslı delillerin toplanarak ve gerekçede değerlendirilerek davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

2.İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, dava dışı Niğde'deki kooperatife girilerek alınan taşınmazın satılarak dava dışı İzmir'deki arsanın satın alındığı, işbu arsanın da satılarak tasfiye konusu 4272 parsel sayılı taşınmazın satın alındığı, 1988 model aracın da satılarak tasfiye konusu 35 AL ... plakalı aracın satın alındığı; dava dışı Niğde'deki taşınmazın 18.08.1989 tarihinde edinildiği, davacı kadının 1982-1989 tarihleri arasında tarım işçisi olarak çalışarak taşınmazın edinilmesine katkısının olduğu; bilirkişi raporuna göre, tarafların kişisel harcamaları ve erkeğin bakım iaşe yükümlülüğü gözetildiğinde dava dışı Niğde'deki taşınmaza davacı kadının katkı payı oranının % 40,20, davalı erkeğin katkı payı oranının %59,80 olduğu, işbu taşınmazın satılarak alınan dava dışı İzmir'deki arsanın edinilmesinde Niğde'deki taşınmazın satış bedeli dışındaki ödenen kısmına davacı kadının katkı payı oranının % 40,40, davalı erkeğin katkı payı oranının %59,60 olduğu, buna bağlı olarak dava dışı İzmir'deki arsanın edinilmesinde toplam edinme bedeline davacı kadının katkı payı oranının % 40,30, davalı erkeğin katkı payı oranının %59,70 olduğu, davacı kadının İzmir'deki arsanın satışından elde edilen 82.353,00 TL'nin 33.188,26 TL'sinin tasfiye konusu 4272 parsel sayılı taşınmazın edinilmesinde kişisel malı olarak kullanıldığı, tasfiye konusu 4272 parsel sayılı taşınmazın edinilmesinde davacı kadının kişisel malı ile yaptığı katkı oranının % 50,30 olduğu, işbu orana göre 87.764,00 TL değer artış payı alacağının bulunduğu, tasfiye konusu 4272 parsel sayılı taşınmazın edinmesinde davacı kadının kişisel malı ile yaptığı katkı dışındaki bakiye kısmın tamamının ise davalı erkeğin dava dışı maldan gelen kişisel malı ile karşılandığından davacının katılma alacağının bulunmadığı, dava dışı 1988 model aracın 05.10.1993 tarihinde satın alındığı, davacının tüm gelirini dava dışı taşınmazlara kullanıldığı kabul edilerek hesaplama yapıldığından davacının tüm tasarrufunu tüketmiş olduğundan dava dışı araca katkısının olmadığı, dava dışı aracın satışından elde edilen paranın tamamının davalının kişisel malı olduğu kabul edilerek davalı lehine yapılması gereken denkleştirme oranının % 27,00 olduğu, işbu orana göre davacının 4.927,50 TL katılma alacağı bulunduğu gerekçesiyle; asıl davanın kısmen kabulü ile, 35 AL ... plakalı araç yönünden davacının 4.927,50 TL olan katılma alacağının karar tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline, fazla talebin reddine, 4272 parsel sayılı taşınmaz yönünden katılma alacağı ve katkı payı alacağı ve 35 AL ... plakalı araç yönünden değer artış payı alacağı bulunmadığından bu alacaklar yönünden davanın reddine, birleşen davanın kabulü ile, 4272 parsel sayılı taşınmaz yönünden 87.764,00 TL değer artış payı alacağının karar tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili ve davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde; katılma alacağının müvekkilinin yasadan kaynaklı hakkı olduğunu, katkısına bakılmaksızın kabul edilmesi gerektiğini, 15.03.2019 tarihli bilirkişi raporuna göre müvekkilinin taşınmaz yönünde 74.000,00 TL katılma alacağı bulunduğunu, dava dışı İzmir'deki arsanın üzerindeki binanın satış tarihinde sonra 2009-2011 yıllarında yapılmış olmasının göz ardı edilerek müvekkili lehine kişisel mal miktarının belirlenmesinin hatalı olduğunu, müvekkilinin katılma alacağı olduğunu, sadece değer artış payına hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.

2. Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde; taşınmaz ve aracın müvekkilinin çalışmasıyla alındığını, davalının gelirlerinin daha fazla olması sebebiyle müvekkilinin katkısının daha fazla olduğunu, taşınmazın alımında davalının o dönemde birlikte yaşadığı ve sonradan evlendiği kişinin de parasının bulunduğunu, davacının gelir getirici bir faaliyeti olmadığı gibi çalışmasının da mümkün olmadığını, hesaplanan ve karar altına alınan değer artış payının gerçeklere uygun olmadığını belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, 18.01.2021 tarihli bilirkişi raporundaki tarafların gelirlerinin tespiti yöntemi, bu gelirlerden erkeğin evi geçindirme yükümlülüğü de gözetilerek tespit edilen tasarruf oranları, bu oranlar uygulanmak suretiyle bulunan taşınmazların alım ve satım tarihlerindeki sürüm değerleri içindeki tarafların katkı miktarları, bu miktarların sonraki taşınmazın alım ve satım sürüm değerlerindeki karşılıkları konusundaki tespit ve değerlendirmelerin usul ve yasaya uygun olduğu, davalının tasfiye konusu taşınmazın edinilmesine o dönem birlikte yaşadığı yeni eşinin katkısı olduğu yönündeki vakıaya cevap dilekçesinde dayanılmadığı, kullanıldığı belirtilen krediye yönelik somut herhangi bir bilginin verilmediği, gelen kayıtlarda taşınmaz için konut kredisi kullanıldığına yönelik herhangi bir bilginin de bulundığı, davacının taşınmaz üzerindeki binanın ayrıca yapıldığını dava dilekçesinde ileri sürülmediği, dava dışı İzmir'deki arsanın bedelinden erkeğin payına düşen kişisel maldan tasfiye konusu 4272 parsel sayılı taşınmaz alımına kullanıldığı kabul edilen (22.745,74 TL) dışında kalan kısım (26.419,00 TL) bulunduğu, 24.11.2015 tarihli bilirkişi raporunda yapıya bir odanın ilave edildiğinin ve ince malzemelerde yenilemeler yapıldığının bildirilmiş olduğu, yapı sebebiyle ayrıca katılma alacağı hesaplaması yapılmamış olmasında da isabetsizlik görülmediği; davalının aracın alımı için borç para ve bilezik alındığı iddiasının bir kısım davalı tanıkları da doğrulamış olsalar da iddianın herhangi bir belgeye dayanmaması, birbiriyle çelişen ifadeler barındıran, soyut tanık beyanlarına itibar edilmesinin mümkün olmaması sebebiyle savunmanın ispat edilemediği, dava dışı aracın satımına ilişkin kayıtlara ulaşılamaması sebebiyle, tarafların kabulü doğrultusunda tasfiye konusu aracın alımı döneminde satıldığı kabul dilerek bu tarih itibariyle belirlenen sürüm değeri üzerinden denkleştirme yapılmak suretiyle artık değerin belirlenmiş olmasında da isabetsizlik görülmediği, davacı kadının İzmir'e taşınmadan önceki dönemde yaptığı tarımsal faaliyetler sebebiyle bütçeye yapabileceği katkının tümünün bilirkişi raporunda dava dışı taşınmazların edinilmesinde gözetilmiş olması sebebiyle, dava dışı araç için ayrıca katkı yaptığının kabulünün hakkaniyete aykırı ve sebepsiz zenginleşmeye neden olacağından araç sebebiyle kadın yararına değer artış payı alacağı hesabı yapılmamış olmasında da usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı; Mahkemece, taşınmaz yönünde karar tarihinden geriye doğru iki yılı aşkın bir süre önce 21.03.2019 tarihinde belirlenen sürüm değeri üzerinden, araç yönünden 20.11.015 tarihinde belirlenen sürüm değeri üzerinden hüküm kurulması yerinde değil ise de davacı tarafça bu yönde açık bir istinafta bulunmadığından hataya değinilmekle yetinildiği gerekçesiyle başvuruların ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde; katılma alacağının müvekkilinin yasadan kaynaklı hakkı olduğunu, katkısına bakılmaksızın kabul edilmesi gerektiğini, 15.03.2019 tarihli bilirkişi raporuna göre müvekkilinin taşınmaz yönünde 74.000,00 TL katılma alacağı bulunduğunu, dava dışı İzmir'deki arsanın üzerindeki binanın satış tarihinde sonra 2009-2011 yıllarında yapılmış olmasının göz ardı edilerek müvekkili lehine kişisel mal miktarının belirlenmesinin hatalı olduğunu, müvekkilinin katılma alacağı olduğunu, sadece değer artış payına hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, katılma alacağı hesabı, kişisel mal denkleştirmesi noktasında toplanmaktadır. Dava, katkı payı, değer artış ve katılma alacağı istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 26 ncı maddesi, 33 üncü maddesi, 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ncı maddesi, 179 uncu maddesi, 202 nci maddesi, 219 uncu maddesi, 222 nci maddesi, 225 inci maddesinin ikinci fıkrası, 227 nci maddesi, 230 uncu maddesi, 231 inci maddesi, 235 inci maddesinin birinci fıkrası, 236 ıncı maddesinin birinci fıkrası; 4722 Sayılı Türk Medenî Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un 10 uncu maddesi; 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi'nin 152 nci maddesi, 153 üncü maddesi, 170 inci maddesi, 186 ncı maddesinin birinci fıkrası, 189 uncu maddesi, 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 146 ncı maddesi, 544 üncü maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 646 ncı maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.07.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.